Güncelleme Tarihi:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Diyarbakır 3 No'lu DGM'nin, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdiği kararın usul yönünden bozulmasını istedi. Kanadoğlu, bu konuda hazırladığı tebliğnameyi temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gönderdi.
BaÅŸsavcı KanadoÄŸlu, yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduÄŸunu, hiçbir siyasi düşünce ya da beklentinin hukukun üstünlüğünü ve hukuk devleti ilkelerinin önüne geçemeyeceÄŸini ve gerekenlerin yerine getirilmesini önleyemeyeceÄŸini belirtti.Â
Bu nedenlerle AK Parti Genel Başkanı Erdoğan hakkında Diyarbakır 3 ve 4 No'lu DGM'ler tarafından verilen kararlar ile evrakın incelendiğini belirten Kanadoğlu, Erdoğan hakkında Diyarbakır 3 No'lu DGM'ce TCK'nın 312/2. maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 716 milyon 666 bin lira ağır para cezasına mahkum edildiği ve bu kararın 23 Eylül 1998 tarihinde kesinleşerek, kararın 20 Ocak 2002 tarihi itibarı ile infaz edildiğini hatırlattı.
Erdoğan'ın avukatının, Diyarbakır 3 No'lu DGM'nin verdiği bu kararı, 29 Temmuz 2002 tarihli dilekçeyle ''hükmün dayanağı olan TCK'nın 312. maddesinin 19 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4744 sayılı kanun ile değiştirilmesi nedeniyle maddenin yeni haline göre eylemin suç teşkil etmediğini, TCK'nın 2. maddesi gereğince hüküm olunan cezaların ve kanuni sonuçların kendiliğinden kalkacağını ileri sürerek infaz olunmuş cezaya ilişkin adli sicil kaydının 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 8/son maddesi uyarınca silinmesini'' istediğini hatırlatan Kanadoğlu, şöyle devam etti:
''Diyarbakır 3 Nolu DGM, evrak üzerinde yaptığı inceleme sonucunda, 1 Ağustos 2002 tarihinde, TCK'nin 2. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiğini, bu anlamda eylemin TCK'nın 312/2. maddesinin yeni şekline göre de suç olmaya devam ettiğinden ve silinme koşularının da oluşmadığından bahisle talebin reddine karar vermiştir.
''KARAR TEMYÄ°Z EDÄ°LEBÄ°LÄ°R''
   Â
Diyarbakır 3 No'lu DGM'ye yapılan talep 3682 sayılı kanunun 8. maddesi kapsamına girmemektedir. Talep, hükmün zapt ve mahiyetinin kanun değişikliği nedeniyle tekrar değerlendirilmesini içerdiğinden, bu husus tipiklik unsurunun tartışılmasını zorunlu kılmaktadır. Tipiklik unsurunun ise duruşma açılarak yapılacak yargılamada tartışılması gerekmektedir. Duruşma açılarak verilecek kararın ise kuşkusuz temyizi kâbildir. Kararın evrak üzerinden verilmesi, uyulması gereken kanun yolunu değiştirmez. Bu nedenle Diyarbakır 3 No'lu DGM'nin evrak üzerinde verdiği karara karşı başvurulacak kanun yolu temyizdir.
Hükümlü vekili bu karara karşı 2 Eylül 2002 tarihli dilekçeyle itiraz yoluna başvurmuş, talebi inceleyen Diyarbakır 4 No'lu DGM, başvuruyu acele itiraz kabul ederek talep doğrultusunda 6 Eylül 2002 tarihinde kararını vermiştir.''
   Â
''4 NO'LU DGM'NÄ°N KARARI YOK HÃœKMÃœNDEDÄ°R''
   Â
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 293. maddesi uyarınca kanun yolunda yapılacak hatanın başvuranın hukukunu etkileyemeyeceğini ve başvurunun kanun yolunu değiştirmeyeceğine işaret eden Kanadoğlu, şöyle devam etti:
''Bu nedenle Diyarbakır 3 No'lu DGM kararı üzerinde sadece temyiz incelemesi yapılabilir. Yerleşik yargısal uygulamalar da bu doğrultudadır.
2 Eylül 2002 tarihli itiraz olarak nitelendirilen dilekçenin hukuki niteliği temyiz olduğundan, bu dilekçe üzerine inceleme yapacak merci de Yargıtay 8. Ceza Dairesi'dir. Bu yapılmayarak Diyarbakır 4 No'lu DGM'ce yetki gaspı ile verilen karar, hukuki sonuç doğurmaz ve yok hükmündedir. Temyize tabii olması ve de temyiz edilmiş olması nedeniyle kesinleşmeyen 3 No'lu DGM kararı üzerine temyiz talebi niteliğindeki dilekçeyi esas olarak, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne hitaben başsavcılığımızca tebliğname düzenlenerek anılan daireye gönderilmiş, Diyarbakır 3 No'lu DGM kararının evrak üzerinden değil, duruşmalı olarak verilmesi gerektiğinden bahisle usul yönünden bozulması talep edilmiştir.''