Güncelleme Tarihi:
Uşak Barosu tarafından Atatürk Kültür Merkezi´nde bugün düzenlenen `Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı´ konulu panel, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Kadri Necati Markoç başkanlığında yapıldı. Panele konuşmacı olarak, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan katıldı. Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Hamdi Ünal Karabeyoğlu, Adalet Komisyonu Başkanı Ömer Erdoğmuş ve avukatlarla sivil toplum örgütü üyelerinin izlediği panelde Anayasa Değişikliği ve Yargı Bağımsızlığı hakkında konuşan Kanadoğlu, referanduma gidilmesi halinde hayır oyu çıkmasını istediğini söyledi.
Yeni Anayasa Taslağı ile ilgili olarak CHP´nin Anayasa Mahkemesi´ne yaptığı itirazın mahkemede olduğuna değinen Kanadoğlu, ``Şu anda iş Anayasa Mahkemesi´nde. Eğer mahkemeden olumsuz görüş çıkmaz ve referanduma gidilirse vatandaşın dikkatli olması gerekiyor. Sivil Anayasa adı altında yapılan bu dayatmaya ``hayır'' oyu çıkmalıdır. Halk birilerinin mazlumu oynamasına da pirim vermemelidir. Anayasa Mahkemesi´nden ``hayır'' cevabı çıkması halinde ise buradan söylüyorum, erken seçim ihtimali de gündeme gelir ve bu dayatmayla eşdeğerdir'' dedi.
BAŞBAKAN’A ÇATTI
Panelde konuşan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´a çatan Kanadoğlu, ``Bugün yaşamakta olduğumuz konuları kader üzerine inançla bağlayarak beceriksizliklerini kapatmak isteyenlere ve imandan söz edip dini siyasete alet etmek isteyenlere benimde bir çift sözüm olacak. Kutsal kitabımız oku diye başlar. Oku, öğren, bil, öğrendiklerini aklının süzgecinden geçirerek uygula der kitabımız. O halde eğer bir maden kazasının neden ortaya çıktığının sebebini aramıyor, önlemini almıyorsan ve olayı bütün bu beceriksizliğini kadere bağlıyorsan, sen bunu iman ile ölçüyorsan, o hale gelirsin ki Diyanet İşleri Başkanı´nı da imansızlıkla suçlamış olursun. Her şeyden önce İngiltere´de ve Almanya´da elbet bir kaza olacaktır. Ama orada iki kişi ölürken Türkiye´de 92 kişi ölüyor ise o zaman bu insan hayatına vermediğin önemi ortaya koyar. Eğer bu önemi vermeyip bunu kaderle izah etmeye kalkışıyorsan hiç unutma ki bu millet sana gerekli değer notunu elbette ki tam olarak verecektir. Bu millet ölüme alışıktır diyorsan sen, bu mesleğin kaderi ölümdür diyorsan, bu Milet sana hayır kader benim için ölüm getirmez diyeceği bir noktaya elbette gelecektir'' diye konuştu.
``DEDİKLERİM ETAP ETAP ÇIKIYOR''
Anayasa paketi ile ilgili söylediği her şeyin etap etap ortaya çıktığını belirten Kanadoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ``Son olarak Anayasa Mahkemesi´ne gidilecek dedim ve gidildi. Muhtemelen süreç 4 ay olacak dedim oda oldu. Şu anda olay Anayasa Mahkemesi´nin önündedir. Mahkemeye gitmiş bir olay belirli bir süreç içerisinde karara başlanacaktır. Yürütmenin durdurulması talebinin kabul edileceğini sanmıyorum. Eğer bu süreç içersinde iptal talebi red edilirse halk oylamasına gidilecek. Bir siyasi iktidar, gerçekte tasarı olan ama teklif adıyla öne sürülen bu yasanın yürürlüğe geçmesini dileyerek halk oylamasına gidilmesini ve evet çıkmasını arzuluyor. Eğer tüm bunlar olmazsa da buradan söylüyorum erkende demek istemiyorum Türkiye´yi baskın bir seçim bekliyor. Demokrasilerde güç halkın elindedir. Eğer bir baskın seçimle karşı karşıya kalırsanız o takdirde halk güçlerini bir noktada birleştirmelidir''
DEĞİŞİM ZAMAN ALMALI
1982 Anayasası´nın bir anda değişemeyeceğini söyleyen YÖK eski Başkanı Prof. Dr Erdoğan Teziç, ``Fransa´da Cumhurbaşkanı´nın yetkilerini kısıtlayan kanun için 25 yıl beklendi. Bu işi muhalefetin ve toplumun bütün kesimlerinin görüşünü alarak yaptılar. Türkiye´de de aynı yol izlenmeli. Herkesin mutabık olduğu, dayatmadan uzak bir metin için yola çıkılmalı'' diye konuştu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan ise, Uygulamada iletişim denetlemesi, AİHM Karalarında Gizli Tanıklık konularında bilgi verdi.