Güncelleme Tarihi:
Diyor ki:
Dört yılı aşkı süredir yaşadığım Kanada’da gezip görmek istediğim yerler arasına Nova Scotia eyaletinin küçük bir kıyı kasabası olan Halls Harbour'daki "Bucknam Park" da katıldı.
İçinizde, koca Kanada’nın daha büyük şehirleri, daha yeşil köşeleri, daha ilginç kasabaları, daha büyük parkları varken "Neden ille de Bucknam Park?" diye düşünen olabilir.
Nedeni Osmanlı İmparatorluğu’nun son amiralı olan Bucknam Paşa...
Nova Scotia'lı Ransford D.Bucknam'in ya da diğer adı ile Bucknam Paşa'nin bizim tarihimizle kesişen ilginç bir öyküsü var.
Nova Scotia’da bulunan Halls Harbour’da doğan Bucknam Paşa, Sultan Abdülhamit döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun son amiralliğini yapmış. İki defa Sultan Abdülhamit’i suikastten kurtardığı da iddia edilen Kanada doğumlu Bucknam (Bağnam) Paşa, 1915 yılında İstanbul’da hayata gözlerini kapamış.
Nova Scotia'lar Osmanlı İmparatorluğu’nda paşalığa yükselen bir Nova Scotia’li olmasıyla gurur duyuyorlar ve ünlü Nova Scotia’lılar listesinde ya da kitaplarında ondan bahsediyorlar.
Geçtiğimiz Kanada Kuruluş günü (Canada Day) kutlamalarında da Halls Harbour’daki bir parka onun adı verildi ve parkın ziyaretçilerini bilgilendirmek için Bucknam Paşa’nın hayatını anlatan bir plaka asıldı.
Bizim adını duymadığımız Bucknam Paşa’nin hikayesini Kanadalılar gelecek nesillerine ve doğduğu şehrin ziyaretçilerine taşımak istiyor.
Sevgilerimle,
Birol Uzunmehmetoğlu
Toronto/Kanada
*
Birol Bey dostum,
Bu Bucknam (Bağnam) Paşa bizde de bilenlerin bildiği bir zât imiş. Ancak çok sağlam pabuca benzemiyor.
Adı, Mustafa Armağan’ın 28 Mart 2003 tarihli Zaman gazetesindeki bir yazısında şöyle geçiyor:
“Denizaltıcılığımızın babasının, şu denizciliğe önem vermediği ve donanmamızı Haliç’te çürümeye terk ettiği için önüne gelenin suçladığı II. Abdülhamid olması, bazılarının yüzünü kızartmalı ama nerde? Denizaltıların önemini 1885 gibi oldukça erken bir tarihte fark etmiş olan Abdülhamid, Kaptan Grant’ın tasarımını yaptığı, İsveçli ünlü ağır silah fabrikası direktörü Thorsten Nordenfelt’in inşa ettiği denizaltının Yunanlılarca satın alındığını öğrenir öğrenmez harekete geçmiş ve aynı şahıslara iki denizaltı sipariş etmiş. 1887-88’de donanmamıza katılan denizaltılara Abdülhamid ve Abdülmecid isimleri verilmiş. Tarihte ilk torpido atış tecrübesi yapan denizaltılar bunlardır. Abdülhamid’in 1904’te Amerikalı Bagnam (Bucknam) Paşa’yı Rauf Orbay’la birlikte dünya tersanelerini incelemeye gönderdiği ikinci bir denizaltı alım teşebbüsü olmuşsa da, bu teşebbüs akim kalmıştır. Alınabilseydi, I. Dünya Savaşı’nda en azından birkaç tane denizaltımız olur ve Marmara’ya sızan İngiliz ve Fransız denizaltılarına göz açtırmazlardı”.
Lord Kinross da, Atatürk adlı eserindeyse bu Paşa’dan şöyle bahsedilmektedir:
“Rauf’un elinde, Çanakkale dışındaki biricik Türk savaş gemisi olan Hamidiye kruvazörü vardı. Hamidiye, Amerikalılar’dan alınmıştı ve aslında Bucknam Paşa diye anılan tuhaf bir Amerikalı maceracının kumandası altındaydı. Amerika, gemiye Atlantik'i geçmek için bir deniz subayı vermeyi reddedince, bu işi, eski şilep kaptanı olan Bucknam üzerine almıştı. Şimdi de taşıdığı her gemi yükü silah için, karşılığında makbuz göstererek, uygun bir yüzde almaya yetkisi vardı. Silahlar Suriye'ye götürülür ve orada Kuzey Afrika kıyısına gidecek gemilere aktarılırdı. 1912 ilkbaharında İtalyanlar Rodos'u ve On iki Ada'yı işgal edince, Bucknam Paşa'nın işi de güçleşti. (7.Bölüm-Batı Trablus Savaşı)
Şu anda elimin altında yok, akşam evde İsmail Hâmi Danişmend’in Osmanlı Tarihi Kronolojisi’ni de bir tarıyacağım, bakalım hakikaten Osmanlı’nın son amirali olduğu doğru mu, çünkü bana biraz karanlık biri gibi geldi.
*
Birol Bey dostum, bu ilginç bilgiler ve katkılarınız için teşekkürler!