Güncelleme Tarihi:
Karşıyaka'da yaşayan tıbbi mümessil Mehtap Akkaya, 2012 yılında Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne muayene olmak için gitti. Akkaya, doktorun talebi üzerine kan tahlili yaptırdı. Akkaya'ya, tahlil sonucu almaya gittiğinde, kayıtlarda hem diyabet hem de şizofreni raporunun bulunduğu söylendi. Şok yaşayan Akkaya, evrakı incelediğinde raporlardaki kimlik numarasının ve ismin kendisinin olduğunu gördü. Olayı araştıran Akkaya, raporlardaki kişinin, 2004 yılında Alsancak'ta polis tarafından sokakta bulunan kimsesiz kadın olduğunu öğrendi. Polisin bulduğu kadının adının Mehtap Akkaya olduğunu; ancak kimliğinin bulunmadığını söylemesi üzerine çıkarılan kimliğe Mehtap Akkaya'nın kimlik numarasının verildiği ortaya çıktı. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce Basın Sitesi Huzurevi'ne yerleştirilen kadınının yanına giden Akkaya, buradaki kadına "Sen kimsin?" diye sorduğunda "Ben Mehtap Akkaya'yım" cevabını aldı. Raporlardaki kişinin bu kadın olduğunu anlayan ve Karabağlar Nüfus Müdürlüğü'ne başvuran Akkaya, kimlikte yapılan hatayı düzelttirdi. Huzurevinde yaşayan Mehtap Akkaya'ya (57) yeni kimlik verildi.
'Hatanın düzeltilmesi için ölmem mi gerekiyor?'
Kimlikte düzeltilen hatanın SGK kayıtlarında düzeltilmediği, Akkaya'nın belindeki rahatsızlığı nedeniyle muayene olduktan sonra ilaçlarını almak için eczaneye gitmesiyle ortaya çıktı. Akkaya'ya huzurevinde kaldığı söylenerek, ilaçları verilmedi. Mağdur olduğunu kaydeden Mehtap Akkaya, "Hastalandığım için muayene oldum ve eczaneye ilaçlarımı almaya gittim. Bana huzurevinde yaşadığımı ve ilaçları veremeyeceklerini söylediler. Huzurevinde yaşayanlara orayla anlaşmalı olan eczaneler, devletin sıraya koyduğu şekilde ilaç veriliyormuş. Ben ilaçlarımı alamadım. Kimlikteki hata yüzünden mağdur olmaya devam ediyorum. Nüfus müdürlüğünde hata düzeltildi; ancak SGK'da hala huzurevinde görünüyorum. Hatanın düzeltilmesi için ölmem mi gerekiyor?" diye konuştu.
'Daha ciddi durumlarda kötü sonuçlar olabilir'
Eczacı Azra İnan ise huzurevindeki hastalara her eczanenin ilaç vermediği söyledi. Bu hastaların ilaçlarını kurumun anlaşmalı olduğu, sıralamaya göre belirlenen eczanelerden alabildiklerini belirten İnan, "Huzurevindeki hastalar ilaçlarını kurumla anlaşmalı eczanelerden alabiliyor. Ayrıca anlaşmalı eczaneler sırayla ilaç verebiliyor. Huzurevinde kalanların sağlığı için de ilaçları kendilerine değil, oradaki görevlilere veriliyor. Mehtap hanıma SGK'daki hatadan dolayı ilaç vermemiz mümkün değil. Şu anda bel rahatsızlığı için ilaç alması gerekiyor; ancak daha ciddi ve acil durumlarda kötü sonuçlar yaşayabilir" dedi.