Kan donduran sözler: Bıçaklarla hilal şeklinde saldırdılar, katliam yapacaklardı...
Güncelleme Tarihi:
ERZURUM'da, 'tarlaya giren hayvan' yüzünden iki kişi arasında yaşanan tartışma, Harun Ateş'in (34) ölümüne 6 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Ağabeyinin hiç uğruna öldürüldüğünü söyleyen ve aynı olayda sırtından bıçaklanarak yaralanan Mahmut Ateş, "Şahin Arslan kurbanlık beslediği hayvanlarını ağabeyim Harun Ateş'in ekili tarlasına sokmuş. Ağabeyim de onunla kavga etmiş. Karakolda ikisini de barıştırmışlar. Bir gün sonra Aslan ve Şengül ailesinden kalabalık bir grup hilal şeklinde ellerinde bıçaklarla bize saldırdı. Ağabeyimi kalbinden bıçaklayarak öldürdüler, bizleri de yaraladılar. Köylüler araya girmese katliam yapacaklardı" dedi.
Olay, 19 Haziran günü saat 19.00 sıralarında Horasan ilçesine bağlı Aşağıkızılca köyünde meydana geldi. Şahin Arslan, Bursa'dan getirdiği kurbanlık büyükbaşları köyünde beslemeye başladı. Olay günü Arslan'ın hayvanları Mahmut Ateş'in ekili tarlasına girdi. Bunun üzerine Arslan ve Ateş kavga etti. Karakola götürülerek ifadeleri alınan Şahin Arslan ve Mahmut Ateş köylülerin de araya girmesiyle barıştırıldı. Olaydan bir gün sonra evlerinin bahçesinde oturan Aksakal ve Ateş aileleri, Aslan ve Şengül ailesinin bıçaklı saldırısına uğradı. Kalbinden ve ciğerinden bıçaklanan evli 3 çocuk babası Harun Ateş, yaşamını yitirdi. Aynı olayda çeşitli yerlerinden yaralanan Rıdvan Ateş, Furkan Ateş, Fethullah Aksal, Murat Aksakal, Mahmut Ateş ve Abdulvahap Ateş yaralandı. Yaralılar köye sevk edilen sağlık ekiplerince Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan 5'i tedavilerinin ardından taburcu edilirken Abdulvahap Ateş'in tedavisi ise sürüyor. Olayla ilgili gözaltına alınan Aslan ve Şengül ailelerinden 5 kişi tutuklandı.
'BİZİ 2 DAKİKADA KAN REVAN İÇİNDE BIRAKTILAR'
Ağabeyi Harun Ateş'in gözleri önünde bıçaklanarak hiç uğruna öldürüldüğünü belirten ve aynı olayda sırtından bıçaklanarak yaralanan Mahmut Ateş, şunları söyledi:
"Şahin Arslan Bursa'dan kurbanlık almış ve köye getirmiş. Hayvanlarını otlatırken kardeşimin tarlasına sokmuş. Kardeşim de kendisine, 'çıkar onları' diye uyarmış. Şahin de elleri arkasında ağabeyime, 'Gücün yetiyorsa gel sen çıkar' demiş. Ağabeyim, üzerine doğru elinde sopayla gelen Şahin'e bir tane vurmuş. Bundan dolayı karakolluk olmuşlar, köylülerin de araya girmesi ile ikisini karakolda barıştırmışlar. Şahin Arslan'ın babası Köksal Arslan ve çocukları Bursa'dan köye geldi. Jandarmaya da 'Ben oğlumu ve hayvanları alıp götüreceğim' demiş. Akşam vakti köydeki evimizin bahçesinde oturuyorduk. Aslan ve Şengül aileleri ellerinde bıçak, dirgen ve baltalarla bir hilal şeklinde üzerimize saldırdı. İki kişi ağabeyimin ellerini tutup gözümün önünde kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Bizi iki dakikada kan revan içinde bıraktılar. Köylüler yetişmese hepimizin kafasını keseceklerdi. Birimiz hariç hepimiz tedavinin ardından taburcu edildik. Ama ağabeyimin o ölüm anı gözümün önünden gitmiyor. Bir hiç uğruna biri mezara, diğerleri de cezaevine girdi. Yazık günah değil mi? Herkesin yuvası yıkıldı. Devlet büyüklerimden köylerde yaşanan bu gibi olaylara son verilmesini istiyorum."
'AĞABEYİMİZ, BÖLGEDE ÖRNEK BİR ÇİFTÇİYDİ'
Alibey- Nimet Ateş çiftinin 5'i erkek 10 çocuğundan ortancası olan Harun Ateş, köy mezarlığında toprağa verildi. Kardeşleri Mahmut, Veli ve Selami Ateş üzgün olduklarını söyleyerek, "Ağabeyimiz, bölgede örnek bir çiftçiydi" dedi.
Eşinin arkasından çocukları Burcu (2), Alibey (6) ve Emirhan'a (7) sarılarak ağıtlar yakan Aynur Ateş (34) ise, "Eşimi sebepsiz yere katlettiler. Üç çocuğumla ortada kaldım. Eşim onlarla kavga etmek istemiyordu. Biz şimdi onsuz ne yapacağız?" diye konuştu.