Güncelleme Tarihi:
Fen Bilimleri Eğitim Kurumları’nın sahibi Nazmi Arıkan, kurban bayramını geçirmek için geçtiğimiz temmuz ayında şoförü Şerif Eker’le birlikte Gelibolu’nun Karainebeyli köyündeki çiftliğine geldi. 13 Temmuz gecesi de eve giren bir kişi tarafından öldürüldüler. Nazmi Arıkan’a 47, Şerif Eker’e ise 66 bıçak darbesi vurulmuştu. Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde kurulan özel ekip, yaklaşık 6 ay önce çiftlik evine gelerek Nazmi Arıkan’la alacak verecek meselesi nedeniyle tartışan eğitimci ve Tokatspor Başkanı Ufuk Akçekaya’nın o gece Gelibolu’da olduğunu tespit etti. Ufuk Akçekaya, Nazmi Arıkan’ın öldürülmesiyle ilgili bir video da çekmiş ve henüz şüpheler kendi üzerinde değilken kendini savunmuştu.
BIÇAĞIN SERİSİ EVİNDEN ÇIKTI
Gözaltına alınan Ufuk Akçekaya’nın Etiler’deki evinde bulunan 10 hediyelik bıçağın aynısı, Gelibolu’daki çiftlik evinin yakınlarında metal dedektörüyle arama yapan jandarmalar tarafından toprağa gömülü halde bulundu. Bir beze sarılı olan bıçakta kan izleri vardı. Yapılan incelemede, kandaki DNA örnekleri Nazmi Arıkan ve Şerif Eker’in kanıyla uyuştu. Cinayet silahı böylelikle ele geçirilmiş oldu.
Ufuk Akçekaya jandarmada ve savcılıkta verdiği ifadelerde cinayetlerle ilgili olmadığını, kendisinin evde bulunduğu sırada cinayetleri başka birinin işlediğini, kendisinin de o anlara şahit olduğunu anlattı. İddiasına göre, elbiselerine ve ellerine bulaşan kan ise Nazmi Arıkan ve Şerif Eker’e yardım etmek için olmuştu. Evde bulunan kanlı parmak izlerini böyle açıklıyordu. Cinayetin işlendiği bıçak ile evinde bulunan bıçakların aynı olmasının sebebi ise kendisine tuzak kurulmasından kaynaklıydı. Tüm bunlar olurken, Ufuk Akçekaya’nın baş parmağındaki derin kesik jandarmaların dikkatini çekti.
DİDİK DİDİK ARANDI
Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri Ufuk Akçekaya’ya ait kan bulabilmek için çiftlik evinde derinlemesine incelemeye girişti. Luminal ışık tutulduğunda evin içi adeta kan gölü gibiydi. Jandarma ekipleri kan tespit edilen yerlerden farklı farklı örnekler aldı. Kriminal laboratuvarında yapılan incelemede, Nazmi Arıkan ve Şerif Eker’in DNA’sı haricinde üçüncü bir kişiye ait örnekler bulundu. Bu örnekler de Ufuk Akçekaya’nın DNA’sıyla eşleşti. Bu eşleşme, cinayet soruşturmasının en önemli delillerinden biri olarak savcılık dosyasına gönderildi.