Güncelleme Tarihi:
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, sinema sektörünün temsilcilerini makamında kabul etti. Sektör temsilcileriyle basına kapalı görüşen Günay, toplantı öncesinde, sinemacıların çeşitli önerileri olduğunu, bakanlık olarak kendilerinin de teknik çalışmalarının bulunduğunu söyledi. Günay, “Sinemaya verdiğimiz destek artarak sürecek. Sektörün geldiği noktadan kamu olarak memnunuz.
Uluslararası alanda daha ön plana çıkması için neler yapılabilir, tartışıyoruz. Aile Bakanlığı’yla çalışmalarımız var. Sektör çalışanlarının yaşamlarını mesleğin saygınlığına uygun sürdürmeleri, çalışma koşullarının düzeltilmesi, sorunların giderilmesi için çalışıyoruz” dedi. Günay, İzmir Konak Sineması’na gelen hacizle ilgili olarak da “Bakanlık olarak geleneksel özellik taşıyan sinemaların yaşatılması için elektrik, su giderlerine katkı yapalım diyoruz. Ancak yatırım desteği isteniyor. Bu konu oradaki sanayi çevresiyle çözülmeli” görüşünü dile getirdi.
Dili sürçtü
Sanatçı Kadir İnanır’ın sağlık durumu sorulan Günay’ın dili sürçtü. Günay, ‘biyopsi’ yerine ‘otopsi’ sözcüğünü kullanarak, “Ciğerinden alınan parça iyi huylu” dedi. Günay daha sonra cümlesini “Otopsi değil biyopsi” diye düzeltti. ANKARA
Toplantıya kimler katıldı
Günay’la yapılan toplantıya katılanlar şöyle: SİNEBİR Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Güneş, Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özgen, BSB Kurucu Üyesi Yönetmen Mustafa Ünlü, SESAM Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Atadeniz, TESİYAP Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Tuşunel, SE-YAP Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Baran Seyhan, üyesi Yamaç Okur, SETEM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Güleryüz, üyesi Hüseyin Karabey, FİYAP Yönetim Kurulu Başkanı Galip Gültekin, BİROY adına Aslı Şahin, Yeni Sinemacılar’dan senarist Tarık Tufan, Yeni Sinemacılar Birliği’nden yapımcı Sevilay Demirci, TÜRSAK adına yönetmen Reis Çelik.
Lawrence Durrell 100 yaşında
Sefa KAPLAN
DÜNYA edebiyatının en önemli ve etkili kitaplarından ‘İskenderiye Dörtlüsü’nün yazarı Lawrence Durrell’in 100. doğum yılı bütün dünyada kutlanıyor. Uluslararası Lawrence Durrell Cemiyeti (http://www.lawrencedurrell.org/), 100. yıl kapsamında bir dizi faaliyet organize ediyor. Cemiyet’in sitesinde yer alan bilgilere göre, bu faaliyetler arasında muhtelif seminerler, sempozyumlar, okuma günleri ve açık oturumlar ön plana çıkıyor. 13-16 Haziran tarihleri arasında ise yine Cemiyet tarafından organize edilen uluslararası bir konferans var. Ancak asıl büyük sürpriz ‘İskenderiye Dörtlüsü’nün ilk baskısını (Justine (1957), Balthazar (1958), Mountolive (1958) ve Clea’yı (1960) yapan Faber Yayınevi’nden geldi. Yayınevi, yazarın doğumunun 100. yılı dolayısıyla dörtlünün özel bir basımını yaptı. (http://bit.ly/yWrqVs)
Gerçek bir Akdenizli
1912’de İngiliz sömürgesi olan Hindistan’da dünyaya gelen Durrell (27 Şubat 1912), eğitim için Londra’ya gitse de bu ülkeyi pek sevmedi. Onun asıl ülkesi, İkinci Dünya Savaşı yıllarında yaşadığı Rodos, Kıbrıs ve İskenderiye yani Akdeniz’di. Britanya Dışişleri Bakanlığı bünyesinde çalıştığı için ismi ‘ajan’a çıktıysa da bu kitaplarının gücünü etkilemedi. 1957’de Justine yayımlanana kadar ismi pek bilinmiyordu. Justine’de söylediği, “Bir kadınla üç şey yapabilirsin: ya onu seversin, ya onun için acı çekersin ya da onu yazarsın” sözü neredeyse bir motto haline geldi. 7 Kasım 1990’da öldüğünde bütün dünyanın tanıdığını bir yazardı.
Yeni bir Al Capone üçlemesi geliyor
İTALYAN asıllı gangster Al Capone’un hayatı 250 milyon dolarlık bir projeyle üçleme olarak bir kez daha beyazperdeye aktarılıyor. Yönetmenliği Harry Potter serisini çeken İngiliz David Yeats üstlenirken Al Capone’u son zamanlarda Hollywood’da yıldızı parlayan Tom Hardy canlandıracak. 48 yaşında ölen Al Capone’nin renkli ve şiddetli yaşamı hakkında bugüne kadar bir düzine film çevrilmişti. Robert De Niro, Rod Steiger, Tom Hanks, Al Pacino ve Ben Gazzara gibi aktörler Al Capone’yi sinemada canlandırmıştı. Biyografi olarak çekilecek filmin ilk bölümü Chicago’da Al Capone’un yükselişini anlatacak. İkinci bölümde gangsterin diğer çetelerle mücadelesi ve son bölümde ise hapishane yılları ve 48 yaşında ölümü konu edilecek. m Reha ERUS / ROMA
TIR’daki buzdolabından 5 bin yıllık tarihi eserler çıktı
Fırat KESKİNKILIÇ/DHA
EDİRNE’deki Kapıkule TIR Gümrük Sahası’nda, Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin incelemeye aldıkları bir TIR’ın içinde yapılan aramada, araç tipi buzdolabında kadın başı ve insan figürlü heykel bulundu. Edirne Müze Müdürlüğü’ne bağlı uzmanlar tarafından yapılan incelemede, ele geçen kadın başının M.Ö. 1 ve 2’nci yüzyıla, insan figürünün ise M.Ö. 3 bin yıllarına ait olduğu belirlendi. Tarihi eserler Müze Müdürlüğü yetkililerine teslim edilirken, gözaltına alınan T.Ö., “Tarihi eser kaçakçılığı” suçundan tutuklandı.
Muhteşem yüzyılın ihtişamı bu sergide
RESSAM Kamil Aslanger’in ‘Nigârhane Tasvirleri’ adlı sergisi 8 Mart Perşembe günü Teşvikiye Doku Sanat Galerisi’nde açılıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda resim ve heykel sergilemek için kullanılan nigarhaneler üzerine uzun süredir çalışan sanatçının yeni sergisinde, geçmiş yüzyılların renk ve izleriyle boyanmış resimler yer alıyor. Sergiyi, 28 Mart tarihine kadar izleyebilirsiniz. Tel: (212) 246 24 96.
İngilizlerin ‘Güvercinli Çocuk’ endişesi
ÜNLÜ İspanyol ressam Pablo Picasso’nun ‘Güvercinli Çocuk’ adlı tablosu satışa çıkıyor. Galler’de yaşayan Aberconway ailesine ait olan tablonun değerinin 50 milyon sterlin (140 milyon TL) civarında olduğu tahmin ediliyor. Aile, Picasso’nun 19 yaşındayken yaptığı tabloyu yıllardır İngiltere’de çeşitli müzelere ödünç veriyordu. Ülkede hiçbir müzenin 50 milyon sterlinlik satış fiyatını karşılayamayacağına dikkat çeken sanat çevreleri, eserin ülke dışına satılmasından endişe ediyor. Halen Londra’daki Tate Britain müzesinde sergilenen eser, Christie’s müzayedeevinde satılacak.