Kameranın son keşifleri

Güncelleme Tarihi:

Kameranın son keşifleri
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2004 19:12

Sinema endüstrisi, oyuncuları hızla parlatan ve hızla öğüten acımasız bir makine. Çok genç yaşta birden meşhur olanlardan pek azı bu başarıyı sonraki yıllarda sürdürebiliyor. Ama yine de her yıl birbirinden güzel, yakışıklı, yetenekli ve hırslı bir gençler ordusu beyazperdeye hücum ediyor.

İşte geçen yıl seyircileri, eleştirmenleri büyüleyen gençlerden bazıları. Onlardan en az bir ikisini önümüzdeki 10 yılda çok yakından tanıyacağız. Ama hangileri? Şimdiden bilmek mümkün değil.

KEIRA KNIGHTLEY (18)

Karayip prensesi

Babası bir oyuncu, annesi ise bir oyun yazarı olan Keira Knightley, Hintli güzelleri andıran bir İngiliz. Dokuz yaşından beri oyuncu, ama ilk kez 2002'de futbolcu olmak isteyen Hintli bir kız rolünde gözüktüğü Hayatımın Çalımı filminde dikkati çekti. Karayip Korsanları sayesinde yıldızlaştı. Bu yıl seyredeceğimiz starlarla dolu Love Actually adlı İngiliz komedisinde güzelliğiyle göz kamaştırdı. Şimdi Kral Arthur filminde, masal prensesi Guinevere'i canlandıracak.

HAYDEN CHRISTENSEN (22)

Yıldız savaşçısı

Bu İskandinav asıllı Kanadalı genç, Yıldız Savaşları filminin son iki versiyonunda Anakin Skywalker rolüyle kızları büyülemişti. Bu yıl serinin üçüncü filmiyle gündeme gelecek. 2002 tarihli ‘‘Life as a House’’ adlı aile dramında isyankar genç rolünde iyi bir oyuncu olduğunu da gösterdi. ‘‘25 yaşın altındaki 25 star’’ veya ‘‘dünyanın en yakışıklı 50 genci’’ gibi listelere girdi. Ama bütün bunlar, onu bir star yapacak mı, yoksa Yıldız Savaşları'nın altında ezilip kalacak mı, henüz bilinmiyor.

ORLANDO BLOOM (26)

Romantik aşık

Tiyatro okullarında yetişmiş bu İngiliz oyuncu, Yüzüklerin Efendisi'nde uzun sarı saçları ve mavi lensleriyle Legolas rolünde tanındı. Gerçek yüzüyle (kumral) Karayip Korsanları'nda parladı. İlk röportajlarında ‘‘Film işine güzel kızları öpmek için girdim’’ gibi ahmakça espriler yapmıştı, ama durumu çabuk toparladı. Artık röportajlarında ne kadar entelektüel olduğunu göstermeye çalışıyor. Onu bu yıl Brad Pitt'le birlikte Truva filminde, güzel Helena'yı kaçıran Paris rolünde izleyeceğiz. Bu film de başarılı olursa, onu kimse durduramayacak.

LUDIVINE SAGNIER (24)

Yılın Fransızı

Her yıl Hollywood genç bir Fransızı ‘‘keşfeder.’’ 2003'te şans Ludivine Sagnier'ye güldü. Fransız filmi Yüzme Havuzu’nda vücuduyla göz kamaştırdı. Ona henüz Türkiye'de gösterilmeyen Peter Pan adlı büyük prodüksiyonda rol verdiler. Hollywood'a giden Sagnier bütün dergilerin kapaklarındaydı. Ama bir röportajında ‘‘Burada insanı çok sıkıyorlar, hep rejim yapmanı istiyorlar, ben buna gelemem’’ dediğine göre Hollywood'da fazla takılmayacak gibi gözüküyor.

COLIN FARRELL (27)

Yeni maço

Dünyanın en yakışıklı adamı değil, üstelik kavga çıkarmaya meyilli bir İrlandalı. Ama bir anda üne kavuştu: Önce Çaylak, sonra SWAT (Özel Tim), bir aksiyon yıldızının doğduğunu gösteriyordu. Telefon Kulübesi'nde ise oyunculuğunu kanıtladı. Meşhur olur olmaz karısından ayrılan Colin Farrell ‘‘Ben küçük bir İrlandalıyım. Deli gibi çalışıyorum. Sete hiç geç gelmem, sorun istediğinize!’’ gibi sözlerle burnunun büyümediğini kanıtlamaya çalışıyor. Şu anda Büyük İskender filmini çekiyor. Bu film başarı kazanırsa star statüsü onaylanacak. Ama filmin ilk fotoğraflarında oksijen sarısı saçlarla gözüktüğünden, şimdiden alay edenler var.

SCARLETT JOHANSSON (19)

İnci küpeli kız

Bu New York'lu oyuncu, 2003'te iki filmde çok farklı rollerde parladı. Lost In Translation adlı komedide, Tokyo'da karşılaştığı orta yaşlı bir Amerikalı'ya aşık oluyordu. İnci Küpeli Kız adlı diğer film ise, ressam Vermeer'in yaptığı o meşhur portrenin hikayesini, aynı adlı romandan aktararak anlatıyordu. Johansson, bir resim sayesinde ölümsüzleşen bir hizmetçiyi canlandırdığı ve hemen hemen hiç konuşmadığı bu dramatik rolde yüz ifadesiyle seyirciyi büyüledi.

MICHAEL PITT (22)

Melek yüzlü genç

Tipik bir Amerikalı oyuncu: 16 yaşında cebinde iki sentle New York'a geliyor, kurye oluyor. Sonra bağımsız filmlerde çalışmaya başlıyor. Leonardo DiCaprio'nun Titanic'teki haline olan benzerliğiyle dikkat çekiyor. Bertolucci'nin son filmi The Dreamers'da (Tutkular ve Hayaller olarak gösterilecek) oynayarak kendini gösteren Michael Pitt, ağır ağır ilerliyor. Ama belki de tek filmle birden star olan gençlerden daha şanslı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!