Güncelleme Tarihi:
KALP, organlarımız içinde belki de ne yapacağı en belirsiz, deyim yerindeyse en şaşkın olanı... Fakat onun sorunlarını ortadan kaldırmak için yapılan bilimsel çalışmalar da en az bu organımız kadar kesinlikten uzak ve tartışmaya açık... Her yıl bilim adamları yeni bir çalışmayla ortaya çıkarak kalbimizin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayacaklarını iddia ediyorlar. Bazen bu çalışmalar bilim çevrelerince onaylanıyor bazen de kimse taranfından ciddiye alınmıyor. Geçen hafta Amerikan Kalp Vakfı'nın Florida'daki yıllık toplantısında o kadar çok bildiri sunuldu ki neyin doğru neyin eğri olduğu yine birbirine karıştı. Bu toplantıya sunulan ve ciddi kabul edilen çalışmalardan örnekler şöyle:
SEKS VE YÜKSEK TANSİYON
İnsanların çoğu tansiyonun önemli sağlık sorunları yaratacağı yolundaki uyarılara pek aldırış etmez ama seks hayatlarının bozulacağı söylenince dikkat kesilirler. Bazı erkeklerde tansiyon düzenleyici ilaçların ereksiyon güçlüğüne yol açtığı biliniyor. Hipertansiyonu olan kadınların ise çok az bir bölümünün seks hayatının etkilendiği söylenir. Ancak New York'taki Bassett Sağlık Merkezi'nde yapılan bir araştırma hipertansiyonu olan kadınlarda vajinal salgının azaldığını ve orgazm güçlüğü ortaya çıktığını belirledi. Bu durum kadın hastalar ister ilaç alsın, ister almasın değişmiyor. Kan basıncının seks üzerinde nasıl bir etki yaptığı tam olarak bilinmiyor. İlaçların erkek ve kadınlarda farklı sonuçlar doğurması da...
ZAR OYUNU GİBİ
Kalp krizi geçirenler için hayatta kalmak gerçekten de şans işi. Yeni bir araştırmaya göre bunun böyle olduğu bir kez daha kanıtlandı. Araştırma, kardiak aritmi geçiren Amerikalılar'ın bir hastanede değil de bir casino veya uçakta olmaları halinde hayatta kalma şanslarının daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Bunun nedeni de birçok doktor muayenehanesinde veya hastanede kalbin sorunlarıyla başa çıkacak uygun teçhizatın bulunmayışı. Ama örneğin uçaklarda veya Las Vegas'taki casino'larda bu aletler ve eğitimli sağlık ekipleri her zaman var.
İYİ KOLESTEROL
Tıp dilinde yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) denilen iyi kolesterole bu ismin verilmesinin bir sebebi var. Çünkü kötü ruhlu ikiz kardeşi olan düşük yoğunluklu lipoproteinin (LDL) yani kötü kolesterolün yaptığı tahribatı önlüyor. Kötü kolesterol kandaki oksijenle birleşerek bağışıklık sistemini alarma geçiren maddeler üretiyor. Bunun üzerine akyuvarlar bu düşman maddeye hücuma geçiyorlar ve ortaya çıkan karışıklıkta gayet yapışkan maddeler oluşuyor. Sonuçta bu yapışkan parçacıklar damarı tıkıyor. Böylelikle kalp krizi ve felç ortaya çıkıyor. İyi kolesterol yani HDL iyi bir rol oynuyor, çünkü LDL'nin oksijenle birleşmesini önlüyor. Ancak fareler üzerinde yapılan bir deney, ameliyat sonrasında olduğu gibi bağışıklık sistemi eğer baskı altındaysa bu antioksidan elemanların üretilmediğini gösterdi. Yani iyi kolesterol yoksa durum hakikaten kötü. Şimdi doktorlar bu bulgulardan hareketle mesela aspirinin niçin kalp krizini önlediğini çözmeye ve dolayısıyla yeni ilaçlar geliştirmeye çalışıyorlar.
GENETİK BY-PASS
Şimdiye kadar damar iyice tıkanırsa yapılacak iki şey kalıyordu doktorlara. Ya by-pass ameliyatı, ya da balonla anjiyo... Ama şimdi çok daha farklı bir yöntem geliştirildi. Boston St. Elizabeth Hastanesi'nde geliştirilen yöntem genetik müdahaleyi içeriyor. Yapılan deneyde bacak damarları tıkanan 10 hastaya hücre gelişimi üzerinde etkili olan DNA enjekte edildi. Sonuçta 10 hastanın 8'inde tıkanan bacak damarlarının yanında yeni damarlar oluştu ve kan dolaşımı sağlandı. Uzmanlar aynı yöntemin kalp için de geçerli olacağını belirttiler.
ÖNLEM ALMAK ŞART
Araştırmalar sadece kanında fazla oranda yağ bulunanların değil sıhhatli olanların da önlem olarak ilaç tedavisi görmelerinin yerinde bir hareket olduğunu gösteriyor. ABD'de yüksek kolestrolü olan 6.600 kişi üzerinde yapılan bir araştırma bunu kanıtlıyor. Deneklerden yarısına gerçek ilaç tedavisi yapılırken, yarısına su verildi. Sonuçta gerçek ilaç tedavisi görenlerin kolestrolü düştü ve yüzde 36'sında kalp krizi görülmedi. Hatta kötü kolestrol yüzde 25 düşerken iyi kolestrol yüzde 6 arttı.
BALIKLA BESLENME
Kırmızı et ve yağlı yiyeceklerin kolesterol oranını artırdığı bilinen bir gerçek. Ancak pek belli olmayan ise bu gıda rejiminin alternatifi olan bitkisel yiyeceklerin iyi etki yapıp yapmadığı. Batı Afrikalı Bantu halkı üzerinde yapılan bir araştırma ortaya ilginç bir sonuç çıkardı. Göl kıyısında yaşayan bir grup çoğunlukla balık tüketirken diğer grup vejetaryendı. Ve vejetaryen grubun kanında daha yüksek oranda kolesterol bulundu. Daha ileri araştırmalarda balık tüketenlerin kötü kolesterol bakımından yüzde 40 oranında daha şanslı oldukları görüldü. Tek bir araştırma yeterli değil ama şimdi bilim adamları balık yemenin yararlı olduğunu düşünüyor.
KALBİ LAZERLE DELME
Kalp krizi sanıldığının aksine kalbe kan gitmemesi nedeniyle değil, oksijen ulaşmaması yüzünden ölüme yol açıyor. Son zamanlarda doktorlar yeni bir teknik üzerinde duruyorlar. Lazerle kalbe delik açıp hava gitmesini sağlamak. Indianapolis'teki St. Vincent Hastanesi'nde yapılan bir araştırmada kalp ağrıları çeken 160 hasta üzerinde duruldu. Yarısı klasik yöntemlerle tedavi edilirken yarısı yeni yaklaşımla iyileştirilmeye çalışıldı. Cerrahlar hastanın göğüs kafesini açarak kalbin sol karıncık bölgesinde lazerle bir milimetre çapında delikler açtılar. Böylece kalbin dokulara kan pompalayarak oksijen yollaması sağlandı. Bu tedavinin uygulandığı hastaların yüzde 86'sı iyileşme belirtileri gösterirken, klasik yöntemde yalnızca yüzde 12'si tedaviye olumlu cevap verdi.