Kalp krizinden yaşamını yitiren Uzman Çavuş'un şehitliği iptal edildi

İşte şehit ve şehit ailesinin fotoğrafları... �

 Uzmun Çavuş Başğen'in emekli işçi olan babası Mehmet Başğen, oğullarını yitirmenin ardından ikinci kez acı yaşadıklarını belirterek, “Şehitlik gururumuzla yaşıyorduk. Bizi öldürdüler” diyerek gözyaşı döktü.

Vezirköprü İlçesi Jandarma Komutanlığı’nda Asayiş Tim Komutan Yardımcısı olarak görev yapan Uzman Çavuş Turgay Başğen, 5 Ağustos 2007’de ‘Nöbetçi Astsubayı’ iken odasında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Görev şehidi Uzman Çavuş Turgay Başğen’in cenazesi, memleketi Adana’nın Karaisalı İlçesi’nde askeri törenle toprağa verildi. ‘Vatan sağ olsun’ diyen ve kendilerine verilen oğullarının ‘şahadet belgesi’, Türk Bayrağı ve çerçeveli fotoğrafını evlerinin köşesine asan emekli işçi baba Mehmet ve anne Sevim Başğen, ‘şehitlik gururuyla’ hayata tutundu.

SEHVEN VERİLMİŞ

Şehit Uzman Çavuş Turgay Başğen'in mezarının yapılması için geçen ay Karaisalı Askerlik Şubesi’ne giden 49 yaşındaki babası Mehmet Başğen, burada oğlunun ‘şehitliğinin iptal edildiği’ haberiyle yıkıldı.

Askerlik Şubesi Başkanı Yüzbaşı Burak Çetin’in, “Oğlunuzun şehitliği iptal edildi. Mezarını yaptıramayız” sözleri üzerine şoke olan Mehmet Başğen, şubedeki ‘şahadet belgesi’nin kırmızı kalemle çizilip ‘sehven verilmiştir’ yazısını gördü. Kalbi sıkışan ve fenalaşan Mehmet Başğen'e çağrılan sağlık ekibi müdahale etti. Güçlükle kendine gelen Mehmet Başğen, oğlunun şehitliğinin iptal edilmesine inanamadığını söyledi.

Mehmet Başğen, bir yanlışlık olabileceğini düşünerek bu kez İl Jandarma Alay Komutanlığı’na gittiğini ve oğlunun şehitliğinni iptal edilip edilmediğini sorduğunu şöyle anlattı:
“Askerler beni İl Jandarma Komutanı’nın odasına götürdü. İçeride bir albay ile bir de üsteğmen vardı. Oğlumun şehitliğinin iptal edilip edilmediğini öğrenmek istediğimi söyledim. Bir yerlere sordular. Daha sonra üsteğmen ‘Sehven şehitlik verilmiş. Böyle yanlışlıklar oluyor’ dedi. Albay da ‘Şu anda ben de kıyafetimle burada ölsem şehit sayılmayacağım’ dedi. Söylenenler çok zoruma gitti. Ben de kendilerine ‘Domates, patlıcan poşeti mi karışıyor ki. Ortada bir şehit var’ dedim. Bana, ‘Yapacak bir şeyin yok’ diye cevap verdiler. O anda yıkıldım, beni ikinci kez öldürdüler.”

‘OĞLUMUN ŞEHİTLİĞİ İADE EDİLSİN“

Oğlunun şehitliğinin iptal edildiğini öğrendikten sonra eşi Sevim'le birlikte ‘ölü gibi yaşadıklarını’ anlatan Mehmet Başğen, oğlunun şehitliğinin iadesi için dava açmaya karar verdiklerini söyledi. Başğen, gözlerinden sicim gibi yaş süzülürken şunları söyledi:
“Bizi ayakta tutan oğlumuzun şehit olmasıydı. Bizim tek yaşam kaynağımızdı. Askeri tören yapıldı. Bize şehitlik belgesi, Türk Bayrağı, oğlumun fotoğrafı verildi. Şehit değilse neden tören yapıldı? Oğlumuzun şehitliğinin iptal edilmesi bize ölümden beter geldi. Trafik kazası geçiren, mayına basan şehit oluyor da nöbetteyken kalp krizi geçirip ölen benim oğlum neden şehit olmuyormuş? Biz bugüne kadar şehitlik gururuyla yaşadık. ‘Vatan sağ olsun’ dedik. Oğlumun şehitliğinin iade edilmesini istiyorum.”

Şehitlik gururunun ellerinden alınmasıyla yıkıldıklarını söyleyen 42 yaşındaki anne Sevim Başğen ise “Tek tesellimiz yavrumuzun şehit olmasıydı. ‘Vatan yolunda şehit verdik’ diye teselli oluyorduk” dedi.

HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATACAKLAR

Sevim ve Mehmet Başğen çiftinin şehitliğin iadesinin sağlanması için hukuk mücadelesi başlatmak üzere vekalet verdikleri avukatı İsmail Demirdüzen de, Karaisalı Askerlik Şubesi’ne gidip dilekçeyle Uzman Çavuş Turgay Başğen’in şehitliğinin iptal edilmesiyle ilgili belgeleri istedi. Askerlik Şubesi'nden verilen yanıtta ise “İlgili dilekçe ile talep ettiğiniz belgelerin tarafınıza verilmesi, söz konusu belgelerin gizlilik derecesine haiz olması nedeniyle uygun görülmemiştir. Belgeler dava açtığınız mahkeme tarafından istendiğinde mahkemeye sunulacaktır” denildi.

Avukat İsmail Demirdüzen, oğullarının şehitliğinin iptal edilmesiyle Sevim ve Mehmet Başğen çiftinin zor günler geçirdiğini belirterek, “Uzman Çavuş Turgay Başğen'in şehitliğinin iadesinin yanı sıra maddi ve manevi tazminat davası açmayı düşünüyoruz” dedi.