Taner YENER/İSTANBUL,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2009 21:48
Büyükçekmece'de Narkotik Şube ekiplerinin yaptığı operasyonda yakalanan 353 kilo 680 gram captagon hap ile ilgili olarak tutuklanan Ali Kalkancı, 28 Şubat sürecinde tarumar olduğunu belirterek, “Gündem lazımdı, tutuklandım” dedi.Kalkancı ve diğer tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Kalkancı, Abdulkadir Ekicioğlu, Veli Dönmez, Engin Demir, Süleyman Özdemir, Sinan Sağlar, Şinasi İlter, Yılmaz Seyhan, Kadir Kadiroğulları ile tutuksuz sanıklar Mehmet Porsuk, Orhan Sağlar, Hüseyin Kalkancı katıldı.
28 ŞUBAT’TA TARUMAR EDİLDİM
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Ali Kalkancı ilkokul mezunu olduğunu ve fabrikada genel koordinatörlük yaptığını belirterek, tutuklanmadan önce bin 800 TL maaş aldığını ancak şimdi gelirinin olmadığını söyledi. Olaya adının karışması üzerine teslim olmak için avukatı ile birlikte adliyeye geldiğini belirten Ali Kalkancı, “Terörle Mücadele beni burada Ergenekon soruşturmasından dolayı gözaltına aldı. İfademe başvuracaklarını söylediler. Beni Ergenekon’a dahil etmek istediler. Olmayınca buradan serbest kaldım. Daha sonra narkotikle alakam olduğu söylendi. Tutuklandım” diye konuştu. 28 Şubat sürecinde tarumar edildiğini söyleyen Ali Kalkancı, “Gündem lazımdı, tutuklandım. Suçlu olsam kendim teslim olmazdım. Hassas durumdayım. Kimseyle görüşmüyordum. Medyatik durumumdan dolayı kendimi riske atamam” dedi. Telefon numarasını hatırlamadığını söyleyen Ali Kalkancı, “Pek telefon kullanmıyorum. Çünkü sürekli olarak takip ediliyorum” dedi.
HAPLARDAN HABERİM YOK BİLGİM OLSA İHBAR EDERDİM
Eşiyle arasında boşanma davası olduğu için kendisine ait olan Kalkale firmasını çocuğu ve Kadir Kadiroğulları’nın üzerine yaptığını belirten Ali Kalkancı, “5 milyon dolarlık ihracat yapıyordum. O işlerimde allak bullak oldu. Ben laboratuar ve imalat bölümlerini daha önce Veli Dönmez ve ortağına devretmiştim. Ancak ortağı ile kavga etmiş. Kavganın nedenini şimdi öğreniyorum. Benim baskın yapılan firmadaki deterjan, kozmetik ve haplarla bir ilgim yok” şeklinde konuştu. Yakalanan haplarla bir ilgisinin olmadığını tekrarlayan Ali Kalkancı, “Uyuşturucu haplardan haberim yoktu. Haberim olsaydı, ihbar ederdim. Benim ahlakıma terstir. Adımın Ali Kalkancı olması nedeniyle mağdur edildim” dedi.
HAPLARI BEN BASTIM
Baskının yapıldığı firmanın askerdeki oğluna ait olduğunu belirten tutuklu sanık Yüksek Kimya Mühendisi Veli Dönmez, yakalanan hapları kendinin bastığını söyledi. Varol Ç. isimli eski arkadaşının enerji hapları yapmak için bir sipariş aldığını her şeyin yasal olduğunu kendisine söylediğini belirten Dönmez, “Malzemeyi hazır olarak bana getirdi. Ben de bastım” dedi. Arkadaşının hareketlerinden şüphelendiğini belirten Dönmez, “Baskı kalıpları getirmişti. Şüphe yaratan işaretler vardı. Bunların kime ait olduğunu sordum, söylemedi. Bende hapları teslim etmedim. Fabrikanın bir köşesinde çuvallar içinde sakladım. Üzerini kalın brandalarla örttüm. Deterjan siparişi gelince bunları deterjan sanıp minibüse yüklemişler. İşyerinde yakalanan haplar uyuşturucu değil uyarıcı haptır” diye konuştu.
FABRİKA SATIŞI İÇİN GÖRÜŞÜYORDUM
Örgüt yöneticilerinden olduğu öne sürülen tutuklu sanıklardan işadamı Abdulkadir Ekicioğlu, hapların yakalandığı firmayla bir ilgisinin olmadığını belirterek, Isparta’daki iplik fabrikasına harman yağı alınması ile ilgili olarak Harun olarak tanıdığı Ali Kalkancı ile görüştüğünü söyledi. Ekonomik kriz nedeniyle sıkıntılar yaşadığını belirten Abdulkadir Ekicioğlu, “Fabrikayı satmak istediğimi Ali Kalkancı’ya ilettim. Bana alabileceklerini söylediler. Bu konu ile ilgili görüşmelerimiz oldu. Isparta’daki fabrikaya geldiler. Bende onların işyerlerine gittim. Operasyonun olduğu gece Harun olarak bildiğim Ali Kalkancı’nın yanına gittim. İşyerinde yoktu. Bu arada alt katta minibüsle yükleme yapılıyordu. Veli Dönmez bana deterjan yüklemesi yapıldığını söyledi. Benden üzerlerinin kirli ve çok koktukları için minibüsü ön kapıdan arkaya götürmem için yardım istediler. Bende yardım ettim. O sırada polis, tarafından baskın oldu. Ben çuvalların içinde ne olduğunu ilk kez orada gördüm. Ben bunların kime ait olduğunu da bilmiyorum“ dedi.
OĞUL KALKANCI DA SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Ali Kalkancı’nın oğlu olan tutuksuz sanık Hüseyin Kalkancı ise hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, işyerinde küçük bir hissesinin bulunduğunu bununda sadece kayıt üzerinde olduğunu söyledi. Fabrikaya gitmediğini ve olayla bir alakasının bulunmadığını söyleyen Hüseyin Kalkancı, babası ile yaptığı bir telefon görüşmesinin sorulması üzerine “Toz deterjan siparişi alınmıştı. Bunların bir gün dinlenmesi gerekiyordu. Nemden dolayı bu deterjanlar taşlaşmıştı. Babam beni arayarak deterjanları değirmenden geçirmemi istedi. Bende deterjanları değirmenden geçirdim. Daha sonra çuvallara koyarak fabrikada bıraktım. Olayla bir ilgim yoktur” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, savunmaların ardından tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddederek duruşmayı erteledi.