Güncelleme Tarihi:
ZAHİDE BİR MELEKTİ
Terör saldırısında şehit olan makine başmühendisi 36 yaşındaki Zahide Güçlü Ekici, yakın zamanda büyük acılar yaşamıştı. Annesini kaybetmiş, küçük kızına kanser teşhisi konulmuştu. Zahide tüm bu zorluklar karşısında çok güçlü duruyordu. Bir yandan kızının tedavisiyle uğraşıyor, bir yandan kanserli çocukların yardımına koşuyor, bir diğer yandan da TUSAŞ’taki görevini yerine getiriyordu.
EŞİ ÇİÇEK YOLLAMIŞTI
O gün, hayat mücadelesini birlikte omuzladığı eşi Yalçın’la evlilik yıldönümleriydi. Kendisi de bir dönem TUSAŞ’ta mühendis olarak çalışan Yalçın Ekici, eşine çiçek yollayıp sürpriz yapmak istemişti. Meslektaşları Zahide’nin çiçek geldiğini öğrenince yaşadığı mutluluğu gözleri dolu dolu anlattı: “Bize evlilik yıldönümü olduğunu söyledi sabah. Çok güzel giyinmişti. ‘Eşi çiçek yolladı’ diye haber gelince çok sevindi. 5 dakika geç gitseydi böyle olmayacaktı. O çok başarılı ve güçlü bir kadındı.” Abisi Hamit Kurtuluş Güçlü de kardeşinin ardından şöyle konuştu: “Melek gibiydi, yardımseverdi. Kızı lösemiyle savaştı, şimdi süreci takip ediliyor. O diğer kanserli çocuklara da yardıma koşardı. Kızı annesinin vefat ettiğini öğrendi psikolog eşliğinde. Vatanına çok bağlıydı. Şehitlik ona çok yakıştı.”
TEK DERDİ EVİNE EKMEK GÖTÜRMEKTİ
Ankara’daki hain saldırıda hayatını kaybeden 5 şehitten TUSAŞ’ta çalışmayan tek kişi, teröristlerin gasp ettiği taksinin şoförü Murat Arslan’dı. Taksisine binen teröristlerin yolda şehit ettiği Arslan son yolculuğuna devletin zirvesinin de katıldığı bir törenle uğurlandı. Yakınları, şehit taksici Arslan’ı Hürriyet’e, “Sabahın 5’i, gecenin 3’ü önemli değildi ona. Yeter ki taksinin tekeri dönsün, evine ekmek götürsün. Hayatı ekmek kavgasıyla geçti. Evlatları okuyor. Tek derdi evlatlarının okuması, mutlu olmasıydı” sözleriyle anlattı.
Şehit taksici Arslan için Kahramankazan Ulu Cami’de düzenlenen törene TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bakanlar ve siyasiler katıldı. Şehidin eşi Gülay Arslan, oğulları Adil ve Abdurrahman, kızı Gül Amine Eslem ile babası Mahmut, annesi Gülsüm ve kardeşleri tören boyunca gözyaşlarına boğuldu.
TEKNİSYEN CANBAZ’IN BABASI: NASIL KIYDILAR BENİM YAVRUMA
TUSAŞ’ta teknisyen olarak görev yapan Hasan Hüseyin Canbaz, vardiya değişimi nedeniyle işten çıkıp lojmana giderken teröristlerin sıktığı ilk kurşunla şehit oldu. Babası Veli Canbaz, “Ben bir gün el kaldırmadım yavrucuğuma. Nasıl kıydılar benim oğluma. Şerefsizler, alçaklar. Ağabeyi aramış, bir türlü ulaşamamış. Yeni evliydi, 2 yıl olmadı bile daha” diye gözyaşı döktü.
ŞEHİT GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN KARISI: BENİM EŞİM KAHRAMAN
TUSAŞ’ta güvenlik görevlisi olarak çalışan şehit Atakan Şahin Erdoğan’ın eşi Pınar Erdoğan acı haberle kahroldu. 14 ve 5 yaşında 2 kızları olduğunu söyleyen Pınar Erdoğan, eşinin mesai arkadaşlarının hayatını kurtarmak için şehit olduğunu anlatırken gurur duyuyordu: “Şehit olmak istiyordu. ‘Ankara’da şehit olamazsın Atakan, şansını kaybettin’ derdim. Ankara’da şehit oldu. Kızlarıma nasıl söyleyeceğim bilmiyorum. Benim eşim kahraman.”
KALİTE KONTROL GÖREVLİSİ COŞKUN ARDINDA BİR YETİM BIRAKTI
Cengiz Coşkun TUSAŞ’ta kalite kontrol görevlisi olarak çalışıyordu. Mesai değişimi yaparken şehit oldu. Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı Hıdırlık köyü nüfusuna kayıtlı olan, uzun zamandır Ankara’da ikamet eden Coşkun’un yakınları acı haberle yasa boğuldu.
Diş Hekimi Aysan Süngü Coşkun ile evli olan ve Alaz isminde bir çocuğu bulunan Cengiz Coşkun’un cenazesi Ankara’da gözyaşlarıyla toprağa verildi.