Kalbi 7 kez durdu ama yaşıyor
Güncelleme Tarihi:
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Polat, “Solunum rahatsızlığı nedeniyle hastanemize getirilen bebeğin kalbi, tedavi sırasında 7 kez durdu” dedi.
Prof. Dr. Polat, 1 yaşındaki Fatma Nur Ongun'un, akciğer ve solunum rahatsızlığı nedeniyle Çocuk Servisi'ne getirildiğini söyledi.
Solunumu duran Ongun bebeğe, Yrd. Doç. Dr. Mine Cimbiş'in kontrolünde müdahalede bulunulduğunu belirten Prof. Dr. Polat, şöyle konuştu:
“Oksijen verilen bebeğin kalbi yaklaşık 1 dakika durdu. Solunum cihazına bağlanarak tedavisi sürdürülen bebek, genel durumu, kalp atışı, nabzı ve solunumu normale döndüğü belirlenince cihazdan çıkarıldı. Ongun bebeğin kalbi, bir süre sonra yaklaşık 45 saniye yeniden durdu ve tekrar solunum cihazına bağlandı. Tedavi işlemleri süresince Ongun'un kalbinin, 7 kez durduğu tespit edildi.”
Yapılan müdahaleler sonucu hayata döndürülen bebeğin tedavisiyle Yrd. Doç. Dr. Cimbiş'in ilgilendiğini ifade eden Prof. Dr. Polat, ”Tetkik ve tahlilleri, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tekgül'e gönderdik. Prof. Dr. Tekgül, Ongun bebeğe, myasthenia gravis (kaslara beyinden gelen mesajları ileten sinirlerdeki rahatsızlık) teşhisi koydu” dedi.
Prof. Dr. Tekgül ise Ongun'un tedavisini, PAÜ'deki ekiple yürüttüklerini belirterek, “Myastenia Gravis'da kesin bir sonuca ulaşmak için 2 aylık bir tedaviye ihtiyaç vardır. Ancak bu süre sonucunda nasıl bir tedavi uygulanacağı belirlenir. Tedavi sırasında kalbinin 7 kez durması da tıp biliminde çok ender rastlanan bir durumdur” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Cimbiş de myastenia gravise hastalarında, beyinden gelen mesajların, kaslara iletilmesinde sorunlar yaşandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Hastalık nedeniyle Ongun bebeğin, yemek borusundakiler nefes borusuna kaçıyordu. Nefes borusundan da akciğere gidiyordu. Akciğerdeki besin de solunum yolunda tıkanmalara yol açarak, solunumu ve kalbi sık sık durduruyordu. Zamanında tedaviye getirilmesi ve başarılı çalışma sonucu ölümle sonuçlanabilecek rahatsızlık tehlike olmaktan çıkarıldı.”