Güncelleme Tarihi:
Devlet, Metris Cezaevi'ni örgüt yuvasına çeviren, askerlerimizi rehin alıp, yaralayan yasadışı İBDA-C'nin isyan eylemini taviz vererek önledi
ÇİFTLİĞE çevirdikleri Metris Cezaevi'nde arama yapmak isteyen jandarmaya saldırıp, rehin alan İBDA-C'lilerin avukatı Hasan Ölçer, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Celil Demircioğlu aracılığıyla Adalet Bakanlığı ile anlaşamaya varıldığını söyledi. Ölçer, ‘‘Anlaşmaya varıldığı için rehineler serbest bırakıldı. Aksi taktirde olaylar sürerdi’’ dedi.
PRENSİP KARARLARI
Hasan Ölçer'e göre, Ramazan ayı sonrasında ayrıntıları konuşulacak, prensipte üzerinde anlaşma sağlanan tutuklu ve hükümlü talepleri şöyle:
Can güvenliği garantisi verilecek.
Cezaevi'ndeki İBDA-C'li tutuklu ve hükümlüler, başka cezaevlerine gönderilmeyecek.
Tutuklu ve hükümlü yakınları, açık görüş öncesi ve sonrası Terörle Mücadele polisinin tacizine maruz kalıyor, gözaltına alınıyor. Bu hukukdışılık giderilecek.
30-35 kişilik koğuşlarda 70 kişi kalıyor. Bu yüzden çıkan huzursuzlukların giderilmesi için yeni koğuşlar yapılacak.
Ziyaretleri kısıtlı tutan, tutuklu ve hükümlülerin erzaklarını, şahsi eşyalarını içeriye almayan idare, daha makul olacak.
ŞİŞ KULLANDILAR
Avukat Hasan Ölçer, dan yaptığı açıklamada, ceaevindeki olayları şöyle anlattı:
‘‘Olaylar sırasında 130 er ve erbaş rehin alındı. Bazıları darbeler aldılar ama ciddi yaralanan yok. Askerler sayım için içeriye girdiklerinde silahsızdılar. Onlar içeriye girdiklerinde koğuş kapıları kapatılmış. Dolayısıyla dışarı çıkamamışlar. Güvenlik güçlerinin bunca hukuksuzluğuna karşın, müvekkillerimden elleri kolları bağlı olmaları beklenemez. Mahkumlar iddia edildiği gibi demir çubuk kullanmamışlar, sadece şiş kullanmışlar. Mirzabeyoğlu, yargılama gayri hukuki olduğu için duruşmalara katılmayacak.’’
NORMALE DÖNDÜ
Metris Cezaevi, İBDA-C lideri Salih Mizabeyoğlu takma adlı Salih İzzet Erdiş ve militanlarının başlattıkları isyanın sona ermesiyle birlikte normale döndü. İBDA-C'li tutuklu ve hükümlülerin ikinci bir emre kadar, başka cezaevlerine nakilleri durduruldu. İsyanın çıktığı B-2 koğuşundan tam sayım alındığı açıklandı. Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Asistanbullu, olaylarla ilgili soruşturma başlattı.
ASKERLER TABURCU
Olaylar sırasında yaralanan 54 askerin tamamı, Özel Güvencan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gümüşsuyu Askeri Hastanesi, GATA Haydarpaşa Hastanesi ve Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nde tedavileri tamamlandıktan sonra taburcu edildi. Aynı olayda yaralanan tutukluların sayısı ve sağlık durumları ise koğuştan dışarı çıkmadıkları için belirlenemedi.
Olaylar nedeniyle Metris Cezaevi'nde hasarlar oluştuğu, ancak bunun, 9 Temmuz 1997 günü 5 tutuklunun da ölümüyle sonuçlanan isyandan küçük olduğu ifade edildi.
ARAMA YAPILMADI
Tutukluların direnişinin önceki gün saat 16.00'da bitirilmesinden sonra, örgüt elebaşı Salih Mirzabeyoğlu'nun da tutuklu bulunduğu yasadışı İBDA/C örgütü üyelerinin kaldığı B-2 koğuşunda, olayların daha da büyümemesi için arama yapılmadığı ve o haliyle bırakıldığı öğrenildi. Metris Cezaevi'nde bugün durumun sakin olduğunu ifade eden yetkililer, ‘‘Herşey eski halinde...’’ dediler.
BAKANLIK: TAVİZ YOK
Metris Cezaevi'nde arama yapmak isteyen jandarmaya saldırıp, bir çok askeri yaralayan ve bir bölümünü de rehin alan İBDA-C'lilerle anlaşma yapılıp yapılmadığı tartışma yarattı. Adalet Bakanlığı anlaşma yapıldığı iddiasını dün tekrar kesinlikle yalanladı. Üst düzey bir yetkili, eylemcilerle anlaşma yapılıp, eylemlerini sona erdirmeleri karşılığında tavizler verilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Nakiller durdurulacak İdare daha makul olacak
Savcı: Yalan
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Celil Demircioğlu, İBDA-C örgüt militanlarıyla herhangi bir anlaşma yapılmadığını söyledi. Rehin alma olayını da kabul etmeyen Demircioğlu, mahkumlarla herhangi bir anlaşmazlık olmadığı için anlaşma diye birşeyin de olmadığını ifade etti.
Avukat: Doğru
İBDA-C örgütünün lideri Salih Mirzabeyoğlu ile adamlarının avukatlığını yapan Hasan Ölçer, Adalet Bakanlığı'yla prensipte bir anlaşmaya vardıklarını söyledi. İsyanın anlaşma yoluyla sona erdiğini ifade eden Ölçer, Ramazan Bayramı sonrası ayrıntılar üzerinde konuşulacağını belirtti.
Asker çocuğu
Metris Cezaevi'ni örgüt kampı gibi kullanan yasadışı terör örgütü İBDA-C'nin lideri Salih Mirzabeyoğlu, İstanbul Hukuk Fakültesi'nin üçüncü sınıfından ayrılmış. İş yaşamında dikiş tutturamamış. Necip Fazıl Kısasürek'in fikirlerinden etkilenip, birkaç İslámi dergi çıkartmış. 40'a yakın kitap yazmış. Daha sonra da çevresine toplanan kendi gibilerle örgüt kurup başına geçmiş. Mirzabeyoğlu 1950 doğumlu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü'nde, kendi el yazısıyla yazdığı ifadesine göre Erzincan doğumlu. Aslen Muşlu. Hz. Muhammed'in kurmaylarından Halid Bin Velid'in soyundan geldiğine inanıyor. İlk ve orta öğrenimini Eskişehir'de tamamlamış. Babası emekli astsubay. Annesi ev hanımı. Erkek kardeşi fizik doçenti. Kız kardeşlerinden biri siyasal bilgiler, diğeri hukuk mezunu.
ÜSTAD'IN ÖĞRENCİSİ
Üçüncü sınıfta okurken İstanbul Hukuk Fakültesi'nden ayrılan Mirzabeyoğlu, 1970'li yılların ikinci yarısında Necip Fazıl Kısakürek'in birkaç toplantı ve konferansına katıldı. Fikirlerinden etkilendi. 1976 yılında, Milli Nizam Partisi toplantılarında tanıştığı bazı kişilerle İslámcı çizgideki Gölge Dergisi'ni çıkarttı. Daha sonraları Akıncı Güç Dergisi'ni çıkarttı. 6-7 ay sonra dergiyi kapattı. Dergiler nedeniyle tanıştığı Necip Fazıl Kısakürek ile birlikte Rapor Dergisi'ni çıkarttı. 12 Eylül'de Rapor Dergisi kapatıldı. Salih Mirzabeyoğlu, Gönüldaş Yayınevi'ni kurdu. 1983 yılında, 'Sahibi ve yazarı' bendim dediği kitabevinin ismini İBDA (İslámi Büyük Doğuş Akıncılar) olarak değiştirdi. Çevresinden, kendi fikri doğrultusunda olan insanlarla daha sonra İBDA-C'yi kurdu.
Yılmaz: Önlem alınmazsa tekerrür kaçınılmaz
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, cezaevleri için birtakım tedbirlere ihtiyaç olduğunu daha önce söylediğini belirterek, ‘‘Bunlar alınmadığı takdirde zaman içerisinde bu tür olayların tekerrürü zannediyorum kaçınılmazdır’’ dedi. Yılmaz, Vakıflar Şurası'ndan çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Metris cezaevindeki olaylar hakkında Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ten bilgi aldığını söyleyen Yılmaz, henüz değerlendirme yapacak kadar geniş bilgisi olmadığını kaydetti. Yılmaz, ‘‘Önümüzdeki günlerde konu açıklığa kavuştuktan sonra daha sağlıklı değerlendirme yapabiliriz’’ dedi. Yılmaz, cezaevindeki isyanlarda yönetim zaafiyeti bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de, ‘‘Bu konuda çok sıkı birtakım tedbirlere ihtiyaç olduğunu daha önce çeşitli vesilelerle vurguladım. Bunlar alınmadığı takdirde zaman içerisinde bu tür olayların tekerrürü zannediyorum kaçınılmazdır’’ diye konuştu.