Güncelleme Tarihi:
Maraş'ın önünde engeller var. İşçiliğin ucuz olduğu Çin, Hindistan gibi ülkelerle, Maraş tekstilinin rekabeti giderek daha zor olacak. Engel sadece yurtdışından değil, maşallah içeriden de geliyor. OHAL teşvikinde hükümetin uygulamak istediği kıstaslar eğer kesinleşirse - ki aklıselim sahibi hiç kimsenin buna onay vereceğini sanmıyorum - Maraş'ı ülke içinde haksız rekabetle karşı karşıya getirecektir. Maraş'ın olumsuzluklarını ortadan kaldırmak, ufkunu açmak için herkese görev düşüyor. Şimdi isterseniz sözü Maraşlılar'a bırakalım:
ÜNİVERSİTEYE MAĞAZA AÇIN | ||
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 1992'de kuruldu. Bugün 7 fakülte 2'si 4 yıllık 12 yüksek okul ve tam 13 bin öğrencisi var. Ama 1992'de kurulan 22 devlet üniversitesinden kampusu olmayan tek üniversite Sütçü İmam kalmış. Rektör Prof. Dr. Nafi Baytorun, hem üniversitenin hem bana sorarsanız Maraş'ın şansı. Üniversiteyi her bakımdan yukarılara taşımak için, yaşadığı şehre katkıda bulunmak için canla başla çalışıyor. Prof. Baytorun, "Nihayet 2004 Mayıs'ta Kayseri yolu üzerindeki merkez kampusumuza taşınacağız. Kampusa spor kompleksi de yapıyoruz. Tüm Maraş'a açık olacak. Fitness center, basket, halı saha da bulunacak. Kompleks bütün Maraş'a açık olacak." diyor. Rektör, merkez kampusa mağaza açmaları için büyük firmalara çağrı yapıyor. |
Hükümetin üzerinde çalıştığı yeni teşvik sistemi üstünkörü yapılmamalı.
Sektörel ayrım olmalı. Türkiye'nin ihtiyacı olmayan sektörlere teşvik verilmemeli. Kaynak israfı şeklinde iller arasında haksız rekabet yaratacak teşvik sisteminden uzak durulmalı. Biz de Maraş olarak tekstilde katma değeri yüksek mallar üretmeli, önümüzdeki yıllarda bu mallarla Hindistan ya da Çin'e değil, İtalya'ya Fransa'ya, İngiltere'ye rakip olmalıyız. Amerika, kırışmayan kumaş, paraşüt ipliği üretti. Biz de böyle, yeni, dünyada ilk olacak mallar yapmalıyız. Bizim iddiamız Maraş'ı önümüzdeki 5 yılda sanayileşmiş ilk 10 şehir arasına sokmaktır.
Tekstil dışında alanlar bulmalıyız.
Mehmet Arifioğlu (KTSO Başkan Yardımcısı): Tekstilin kârlılığı artık dünyada düşüyor. Uzakdoğu'nun düşük üretim maliyetleri, rekabet şansımızı kaybettiriyor. Tekstil dışında yeni alanlar bulabilen, aydın, müteşebbis insanlara ihtiyacımız var. Aksi halde Maraş yakın gelecekte tekstil hurdalığı haline gelir.
Ürün çeşitliliğine gitmeliyizMustafa Poyraz (Belediye Başkanı): Şehrin içme suyu sorununu önümüzdeki 30 yıl için çözecek olan 25 milyon dolarlık proje 2004 kasım ayına kadar tamamlanmış olacak. Tamamlanınca üzerinde enerji santralı kurup sanayiciye elektrik satacağız. Çöp depolama merkezini şehir dışına taşıyoruz. 2004'te kente doğal gaz gelecek. Ulaşım problemimiz var. İstanbul Belediyesi'nden bir ekip geliyor, ileriye dönük neler yapalabileceği konusunda bir çalışma yapacak. Kalemizi elden geçiriyoruz. Böylece Nemrut'tan Kapadokya'ya giden turistlerin transit geçmesini önlemek şehirde biraz zaman geçirmesini sağlamak istiyoruz.
Hanefi Öksüz (Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı):
Uzakdoğu'nun kalitesiz ama ucuz malları tekstil sektörünü vurdu. Ama bizim tekstilden vazgeçme lüksümüz yok. Ürün çeşitliliğine gitmeliyiz, verimi artırmalıyız. Kişi başına geliri 1500 doların altındaki illere muafiyet ve indirim sağlayan yeni teşvik kapsamına Maraş dahil edilmiyor. Çünkü GSYİS'i 1584 dolar. Başka şehirleri kalkındıracağız diye, Maraş'ı vurmasınlar!
Parasını biz verelim nüfusu uyeniden saysınlar Mehmet Tanrıverdi (Ticaret Borsası Başkanı): Maraş tarımdan sanayi toplumuna geçerken devletin değil kendi imkanlarını kullandı. Ama ne yapıldı? Nüfusu düşürüldü (2000 sayımından sonra kentin nüfusunun 1 milyon 2 bine indirilmesinden söz ediyor) Parasını biz ödeyelim sayım yeniden yapılsın.
Şehrin tekstilde ciddi yatırımları var. Yeni teşviklerde illere muafiyet ve indirim kıstasları belirlenirken haksız rekabet yaratıp, Maraş'ta bu sektörde çalışan 30 bin kişinin işini riske etmesinler.
Gıda sanayine de geçmeliyiz
Sermet Çuhadar (KTSO Başkanvekili): Şehrin temel sektörü tekstil. Biz bu sektörde ürün çeşitliliğinin yanı sıra gıda sektörüne de ağırlık vermek istiyoruz. Tarım Müdürlüğü ile kurduğumuz bahçede vatandaşa örnek oluştursun diye bodur elma üretiyoruz. Gelecekte diğer çeşitlere de girmek istiyoruz.
Oradan da konsantre içecek gibi gıda sanayine atlamak istiyoruz. Maraş'ın bu konuya el atması, vatandaşın bundan gelir elde edildiğini görmesi lazım.
Bir çift söz de benden
Şimdi de benim Maraşlılar'a, kusura bakmazlarsa, bir çift sözüm olacak.
(Tabii başta Mehmet Balduk, Maraş için çırpınışını yakından bildiklerim bu sözlerin muhatabı değil) Ey Maraş halkı, Sivil Toplum Kuruluşları, bu kadar potansiyeli olan bir şehrin sönük kalmasında, yeterince tanınmamasında, hak ettiği ölçüde gelişmemesinde acaba hiç mi payınız yok?
Örneğin uçak seferi koyulması için ne yaptınız?
Yılda 1500 hastanın Antep'e gitmesini önleyecek bir anjiyo merkezi yapılacak, Doğumevi bodrumu, üç araba park edecek diye üniversiteye verilmiyor. Haberiniz var mı? Varsa ne yaptınız?
Bir zamanlar 1'inci Lig'de olan Kahramanmaraşspor şimdi 2'nci Lig B Kategorisi'nde - daha ağırını söylemeye dilim varmıyor- tutunmaya çalışıyor.
Bir omuz verdiniz mi?
Tek bir televizyon kanalı bile bulunmamamasının ayıbı kimin?
Neredesiniz Sivil Toplum Kuruluşları? Ya siz neredesiniz şehrin 7'si iktidar partisine mensup 8 milletvekili? Maraş, Türkiye genelinde, kent merkezi olarak AKP'ye en çok oyu veren (oransal olarak) birinci il. Bunu hükümete, partiye sık sık hatırlatıyor musunuz? Eee?
Demek istediğim şu ki, Maraşlılar'ın istediklerini elde etmek için toplumsal tepki ortaya koymaları gerekiyor. Gümbür, gümbür!..
Vali İlhan Atış 'Etrafını telle çevirseniz kendisine yeter' derken, şüphesiz Maraş'ın zenginliğini anlatıyor, şehre övgüde bulunuyor. Vali Atış, kentin işsizinin çok az olduğunu söylüyor. Büyük nimet. Ama Maraş daha fazlasına layık. Muktedir. İsterse yapar. Bir silkinip ayağa kalkması yeter!