Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin ciğerlerini kül eden orman yangınlarına en büyük ekiple müdahale edenlerden biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi oldu. Yangının hemen ardından 101 personel ve 14 araçtan oluşan ilk ekip Manavgat’a, yine 101 personel ve 14 araçtan oluşan ikinci ekip Marmaris’e, 53 personel ve 9 araçtan oluşan üçüncü ekip ise Milas ve Çökertme’ye gitti.
24 SAAT MÜCADELE
Ekiplerinin başında bir o ile, bir bu ile koşturan İstanbul İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak sahada gördüklerini Hürriyet’e anlattı: “Burada 24 saat mücadele var. Ekibimiz burayı benimsedi. Araziyi, doğa şartlarını, rüzgârın davranış biçimini öğrendikleri için kendilerini daha iyi hissediyorlar. ‘Sizi kademeli olarak değiştirelim’ dediğimde, ‘Yeni ekip gelirse, buranın coğrafyasını, doğa şartlarını öğrenene kadar zaman kaybedecek. Oysa burada bir saniyenin bile önemi var. Böyle bir lüksümüz yok. Biz kalalım. Vatan savunmasındayız, geri dönmeyeceğiz’ dediler.
ARKADA GÖZÜNÜZ OLMALI
Buradaki ekiplerin çalışması sonucu, Marmaris Hisarönü’nde tek bir ev hasar görmedi, yanmadı. Şimdi de stratejik bir şekilde konuşlanmışlar. Kısa sürede rüzgâra karşı mücadele veriyorlar. Bizler kent itfaiyesiyiz. Orman yangınları ihtisas alanımız değil ama her daim gidiyoruz orman yangınlarına. Böyle bir tecrübeye sahibiz. Orman yangınlarının farklı özellikleri var. Enerjisi yüksek. Nasıl bir tehlikenin sizi beklediğini bilmiyorsunuz. Şehir yangınlarında bütünü görüp okuyabiliyorsunuz. Burada böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Arkadaşlarım teyakkuzdalar. Gerek teknolojik araçlarla gerek vücut diliyle haberleşip, birbirinin arkasını kollayabiliyorlar. En önemli şey, kendinizi yangına kaptırdığınızda arkada gözünüz olmalı. Rüzgârın yön değiştirmesiyle, yangının tam ortasında kalıp zayiat yaşayabilirsiniz.”
‘OĞLUM BEN YANGINA GİDİYORUM’
İstanbul İtfaiyesi’nde grup lideri olarak çalışan Hakan Karabulut, geçen cumartesi günü uçak biletini almış, Datça’da tatil yapan ailesinin yanına gitmek için hazırlanıyordu. Yangın dört bir yanı sarınca, “Her yer yanıyor, ben tatile mi gideceğim” diyerek cuma günü mesai arkadaşlarını aradı, ekip giderse gönüllü olacağını söyledi. İlk ekiple yola çıkmaya hazırlanırken 13 yaşındaki oğlunu arayıp, “Oğlum ben yangına gidiyorum. Seninle daha iyi tatillere gideceğiz” diyerek vedalaştı. Hakan Karabulut bir haftadır yaşadıklarını şöyle anlattı: “Dün yangının ortasında kaldık. Bir arkadaşım ‘15 yıllık itfaiyeciyim. İlk defa bir aracı bırakıp kaçmayı düşündüm’ dedi. Bunu söyleyen, 15 yıldır Bayrampaşa’da, sanayi ve bodrum yangınlarında çalışan bir arkadaşımız. Güç birliğiyle bastırdık yangını. Öyle olunca halkın gözünde kahraman olduk. Bir köyü kurtardığımızda mutlu oluyoruz, ağlıyoruz.”