Kahraman korumaya tahliye sevinci
Güncelleme Tarihi:
Şaban ARSLAN, Ardıç AYTALAR, Orhan SAAT / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2002 01:47
Kadıköy Finansbank'ı 6 Mart günü soymaya kalkan petrol mühendisi Mustafa Muratoğlu ve marangoz Suat Durmuş'u saldırı sırasında vuran güvenlik görevlisi Engin Bozkurt, medyada günlerce tartışılmıştı.
Bankayı soymak isteyen 2 soyguncuyu öldüren güvenlik görevlisi Engin Bozkurt, ilk duruşmasında tahliye edildi. Tahliye sevinci banka çalışanlarını ağlattı. Bozkurt ise ‘‘Görevimi yaptım ama çok üzgünüm. Keşke böyle bir olay olmasaydı’’ dedi.
Kadıköy Kazasker'deki Finansbank'ı 6 Mart günü soymak isteyen Mustafa Muratoğlu ve Suat Durmuş'u öldüren güvenlik görevlisi Engin Bozkurt, bir ay sonra, ilk duruşmada tahliye edildi. Duruşmada ifade vererek arkadaşları Engin Bozkurt'a destek olan banka çalışanları, tahliye kararını duyunca sevinçten ağladılar.
Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'nde 11 Mart'tan beri tutuklu bulunan Bozkurt, dün sabah saat 09.30'da, Kadıköy Adliyesi'ne getirildi. Bozkurt'un babası İsmail ile akrabaları da, Bilecik'in Osmaneli İlçesi'nden duruşmaya geldiler. TCK'nın 50. maddesi gereği, ‘Görevini ifa sırasında müdafaa ve zaruret sınırını aşarak iki kişiyi öldürmek’ suçundan, 8 yıl hapisle cezalandırılması istenen Bozkurt, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Mahkeme Başkanı Erdal Şahin'e olayı anlattı.
2 EL TETİK DÜŞÜRDÜ
İddia edildiği gibi, soygunculara bankanın dışında, arkadan ateş etmediğini anlatan Engin Bozkurt'un ifadesi şöyle:
‘‘Öğle saatleri bankamız açık olur. Saat 13.00'te, performans değerlendirme formu dolduruyordum. 2 müşteri geldi, vezneden tartışma sesi duydum. Kafamı çevirdiğimde, bir şahıs belirdi. Bana, sağ elindeki tabancanın kabzasıyla vurmaya başladı. Sol eliyle de yumruk atıyordu. Kafa atıp burnumu kırmıştı. Sendelemiştim. Aynı zamanda küfür de ediyor, benden silahımı vermemi istiyordu. 2'nci şahıs da yanıma gelerek silahı bana doğrulttu ve 2 el tetik düşürdü. Bunu çok iyi duydum, çünkü silah kulağımın arkasındaydı. ‘Arkadaşımı bırak ulan o..... çocuğu' diye bağırıyordu. Kendimi toparladım, görevim gereği bana verilen silahı belimden çıkardım. Doldur boşalt yaparak, panik içinde ateş ettim. Sonra dışarı çıktılar, kaçmaya başladılar. Bu sırada biri yere düştü. Diğeri sendeleyerek gidiyordu. Dışarı çıkınca, başkaları da olabilir düşüncesiyle, havaya ateş ettim. Çevreden gelenler, ‘Tamam tamam' diyerek beni sakinleştirmeye çalıştılar. Kapının önünde yatan kişiye kelepçe takmaya çalışırken, müdürümüz Jale Hanım'ı gördüm. Ona, paralara sahip çıkmasını söyledim. Sonra da yoldan geçen bir ambulansı durdurup, az ilerde yere düşen 2'nci şahsın hastaneye götürülmesini sağladım. Şu anda çok üzgünüm. Keşke böyle bir olay hiç olmasaydı. Bana verilen görevi yapmaya ve canımı kurtarmaya çalıştım.’’
Mahkeme Heyeti, delil durumundan ve sanığın sabit ikametgah sahibi olması nedeniyle, tahliye ve olay yerinde keşif yapılmasına hükmetti.
Yaralıyı hastaneye gönderdi
Bankanın müdürü Jale Orgun, odasında otururken, birinin, güvenlik görevlisinin suratına tabanca kabzasıyla vurduğunu görünce, hemen polisi ve bankanın genel müdürlüğünü aradığını anlattı. Silah sesleri gelmeye başlayınca yere yattığına söyleyen Orgun, ‘‘Silah sesleri kesilince dışardı çıktım. Her yer kan gölüne dönmüştü. Engin Bozkurt da kanlar içindeydi. Soygunculardan biri kapının önünde, diğeri de bir kaç metre ilerde yatıyordu. Engin'in, yüzü gözü kan içinde, yoldan geçen bir ambulansı çevirip, vurduğu soyguncuyu hastaneye gönderme çabası içinde olduğunu gördüm’’ dedi.
Yüzüne kabzayla vurdular
Veznedar Gül Kilit de olayı şöyle anlattı:
‘‘Sonradan adının Mustafa olduğunu öğrendiğim soyguncu, benden Euro istedi. Parayı da vermiştim. Daha sonra tabancasını çekerek, 'Hiçbir şeye dokunma yoksa vururum' dedi. Paraları çantasına dolduruyordu. Diğer soyguncunun, Bozkurt'un yüzüne, kabzayla vurduğunu gördüm. Mustafa, diğer arkadaşının yanına giderek, Bozkurt'a küfür etmeye başladı, o sırada silah patladı.’’
Bankanın Pazarlama Müdürü Sema Demirel, Müdür Yardımcısı Ömür Aydın, memurlar Yasemin Bozkurt, Mehmet Küçükoğlu, hizmetçi Hatice Gündoğdu ve bankanın bitişiğindeki çiçekçi dükkanının sahibi Aziz Zafer Sonağa da, benzer ifadeleri kullandılar.
Rahat gezemeyecek
Olayda ölen marangoz Suat Durmuş'un eşi Nigar Durmuş, tahliye kararından sonra ‘‘Engin Bozkurt dışarıda rahat gezemeyecek. Tekrar tutuklanması için elimizden geleni yapacağız’’ diye konuştu. Ölen petrol mühendisi Mustafa Muratoğlu'nin hiçbir yakını duruşmaya gelmedi.
Soyguncular içeride vuruldu
Olayda ölen Suat Durmuş'un karısı Nigar Durmuş'un avukatı Macit Acar, Suat Durmuş ile arkadaşı Mustafa Muratoğlu'nun içerde mi yoksa dışarda mı vurulduklarını sordu. Buna yanıt veren sanık avukatı Ömer Yeşilyurt, ‘‘İçeride 3 boş kovan bulundu. Soyguncuların üzerinde de 3 kurşun yarası var. Bunlar, şahısların ölümüne neden olan kurşunların boş kovanlarıdır. Haliyle, şahıslar içeride vurulmuştur. Müvekkilim, dışarı çıkınca havaya ateş etmiştir’’ dedi.
Tanık polisler, bankanın içinde 3, dışında da 3 adet boş kovan bulduklarını söylediler.
Kadıköy Kazasker'deki Finansbank'ı 6 Mart günü soymak isteyen Mustafa Muratoğlu ve Suat Durmuş'u öldüren güvenlik görevlisi Engin Bozkurt, bir ay sonra, ilk duruşmada tahliye edildi. Duruşmada ifade vererek arkadaşları Engin Bozkurt'a destek olan banka çalışanları, tahliye kararını duyunca sevinçten ağladılar.
Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'nde 11 Mart'tan beri tutuklu bulunan Bozkurt, dün sabah saat 09.30'da, Kadıköy Adliyesi'ne getirildi. Bozkurt'un babası İsmail ile akrabaları da, Bilecik'in Osmaneli İlçesi'nden duruşmaya geldiler. TCK'nın 50. maddesi gereği, ‘Görevini ifa sırasında müdafaa ve zaruret sınırını aşarak iki kişiyi öldürmek’ suçundan, 8 yıl hapisle cezalandırılması istenen Bozkurt, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Mahkeme Başkanı Erdal Şahin'e olayı anlattı.
2 EL TETİK DÜŞÜRDÜ
İddia edildiği gibi, soygunculara bankanın dışında, arkadan ateş etmediğini anlatan Engin Bozkurt'un ifadesi şöyle:
‘‘Öğle saatleri bankamız açık olur. Saat 13.00'te, performans değerlendirme formu dolduruyordum. 2 müşteri geldi, vezneden tartışma sesi duydum. Kafamı çevirdiğimde, bir şahıs belirdi. Bana, sağ elindeki tabancanın kabzasıyla vurmaya başladı. Sol eliyle de yumruk atıyordu. Kafa atıp burnumu kırmıştı. Sendelemiştim. Aynı zamanda küfür de ediyor, benden silahımı vermemi istiyordu. 2'nci şahıs da yanıma gelerek silahı bana doğrulttu ve 2 el tetik düşürdü. Bunu çok iyi duydum, çünkü silah kulağımın arkasındaydı. ‘Arkadaşımı bırak ulan o..... çocuğu' diye bağırıyordu. Kendimi toparladım, görevim gereği bana verilen silahı belimden çıkardım. Doldur boşalt yaparak, panik içinde ateş ettim. Sonra dışarı çıktılar, kaçmaya başladılar. Bu sırada biri yere düştü. Diğeri sendeleyerek gidiyordu. Dışarı çıkınca, başkaları da olabilir düşüncesiyle, havaya ateş ettim. Çevreden gelenler, ‘Tamam tamam' diyerek beni sakinleştirmeye çalıştılar. Kapının önünde yatan kişiye kelepçe takmaya çalışırken, müdürümüz Jale Hanım'ı gördüm. Ona, paralara sahip çıkmasını söyledim. Sonra da yoldan geçen bir ambulansı durdurup, az ilerde yere düşen 2'nci şahsın hastaneye götürülmesini sağladım. Şu anda çok üzgünüm. Keşke böyle bir olay hiç olmasaydı. Bana verilen görevi yapmaya ve canımı kurtarmaya çalıştım.’’
Mahkeme Heyeti, delil durumundan ve sanığın sabit ikametgah sahibi olması nedeniyle, tahliye ve olay yerinde keşif yapılmasına hükmetti.
Yaralıyı hastaneye gönderdi
Bankanın müdürü Jale Orgun, odasında otururken, birinin, güvenlik görevlisinin suratına tabanca kabzasıyla vurduğunu görünce, hemen polisi ve bankanın genel müdürlüğünü aradığını anlattı. Silah sesleri gelmeye başlayınca yere yattığına söyleyen Orgun, ‘‘Silah sesleri kesilince dışardı çıktım. Her yer kan gölüne dönmüştü. Engin Bozkurt da kanlar içindeydi. Soygunculardan biri kapının önünde, diğeri de bir kaç metre ilerde yatıyordu. Engin'in, yüzü gözü kan içinde, yoldan geçen bir ambulansı çevirip, vurduğu soyguncuyu hastaneye gönderme çabası içinde olduğunu gördüm’’ dedi.
Yüzüne kabzayla vurdular
Veznedar Gül Kilit de olayı şöyle anlattı:
‘‘Sonradan adının Mustafa olduğunu öğrendiğim soyguncu, benden Euro istedi. Parayı da vermiştim. Daha sonra tabancasını çekerek, 'Hiçbir şeye dokunma yoksa vururum' dedi. Paraları çantasına dolduruyordu. Diğer soyguncunun, Bozkurt'un yüzüne, kabzayla vurduğunu gördüm. Mustafa, diğer arkadaşının yanına giderek, Bozkurt'a küfür etmeye başladı, o sırada silah patladı.’’
Bankanın Pazarlama Müdürü Sema Demirel, Müdür Yardımcısı Ömür Aydın, memurlar Yasemin Bozkurt, Mehmet Küçükoğlu, hizmetçi Hatice Gündoğdu ve bankanın bitişiğindeki çiçekçi dükkanının sahibi Aziz Zafer Sonağa da, benzer ifadeleri kullandılar.
Rahat gezemeyecek
Olayda ölen marangoz Suat Durmuş'un eşi Nigar Durmuş, tahliye kararından sonra ‘‘Engin Bozkurt dışarıda rahat gezemeyecek. Tekrar tutuklanması için elimizden geleni yapacağız’’ diye konuştu. Ölen petrol mühendisi Mustafa Muratoğlu'nin hiçbir yakını duruşmaya gelmedi.
Soyguncular içeride vuruldu
Olayda ölen Suat Durmuş'un karısı Nigar Durmuş'un avukatı Macit Acar, Suat Durmuş ile arkadaşı Mustafa Muratoğlu'nun içerde mi yoksa dışarda mı vurulduklarını sordu. Buna yanıt veren sanık avukatı Ömer Yeşilyurt, ‘‘İçeride 3 boş kovan bulundu. Soyguncuların üzerinde de 3 kurşun yarası var. Bunlar, şahısların ölümüne neden olan kurşunların boş kovanlarıdır. Haliyle, şahıslar içeride vurulmuştur. Müvekkilim, dışarı çıkınca havaya ateş etmiştir’’ dedi.
Tanık polisler, bankanın içinde 3, dışında da 3 adet boş kovan bulduklarını söylediler.