Güncelleme Tarihi:
TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en gözde komutanlarından biriyken FETÖ kumpaslarıyla 3. kez doğu hizmetine gitti. Erzurum Kesikköprü’de görevdeyken emrindeki tim ile kar ve fırtınaya yakalandı. -29 derecede dondu, öldü diye hastaneye kaldırıldı. Burada yeniden hayata döndürülen Yarbay Feza Güllü, 3 ay yoğun bakımda kaldı. Tedavisi tamamlandı ancak her iki ayağında donmaya bağlı morarmalar oluştu, ardından da yaralar çıktı. Rusya ve Kanada’ya tedaviye gitti, sonuç alamadı. Küba’da 6 aylık tedaviyle sağ ayağı iyileştirilerek yaralar, kapatıldı. Sol ayağında yaralar ilerleyerek kemiklerinin görünmesine kadar gitti. Sol ayağı için Küba’daki tedaviye gücü yetmeyen Güllü, 30 Ocak 2020 TBMM’ye ve CİMER’e “Küba ile karşılıklı sağlık protokolü yapılması” için dilekçe ile başvurdu. CİMER’den, “Türkiye Küba ile sağlık işbirliği için çalışıyor” cevabı geldi. Albay rütbesiyle TSK’dan emekli olan, iki çocuk babası Güllü, ölüm ile yaşam arasında geçen hikâyesini Hürriyet’e anlattı:
-29 DERECEDE DONDUM
“35 yıl üniformalı mesleki yaşantımda hiyerarşik hiçbir kusur etmedim. O dönem TSK içindeki FETÖ çetelerinin baskılarına ve sürgünlerine maruz kaldım. Şark görevimi yapmama rağmen 3. kez şark görevine gönderildim. 2003 yılında yarbay rütbesindeyken emrimdeki 26 asker ile Erzurum Kesikköprü bölgesinde 1300 rakımda görev yaparken tipi-kar ve fırtınaya yakalandık. -29 derecede dondum, emrimdeki askerlerden bazıları da dondu. Kesikköprü’deki tank taburuna getirildiğimde burada tabur doktoru ‘eks (öldü)’ oldu diye rapor vermiş. Otopsi yapılmak üzere hastaneye gönderilmişim.
DURAN KALBİ ÇALIŞTIRILDI
Önce askeri hastaneye, oradan ise Erzurum Atatürk Üniversitesi hastanesine götürülmüşüm. Burada 45 dakikalık çalışma ile kalbimi yeniden çalıştırarak beni hayata döndürdüler. 3 ay boyunca yoğun bakımda kaldım. Yeniden hayata tutunurken 2 bacağımda morarma, dolaşım sorunları başladı. Ankara’daki GATA’da tedavim devam etti, ancak her 2 bacağımda 3 yıl sonra damar patlamaları, yaralar oluşmaya başladı. Cerrahi müdahale yapılamadığı için de Türkiye’de gittiğim birçok hastanede çözüm bulunamadı. ‘Bu üniformaya şerefimle hizmet ettim, hayatta olduğum sürece de hizmet etmeye devam edeceğim’ diyerek malulen emeklilik önerisini kabul etmedim. Tedavi sürecimde albay rütbesini aldım, süreç içinde 35 yıllık hizmetimin ardından albay olarak emekli oldum.
2015 yılında tedavi amaçlı Rusya’ya gittim, ardından Kanada’ya. Ancak çözüm bulunamadı. Yurdumuzda ve anlaşmalı ülkelerde şifa bulamayınca Küba’ya gittim. Küba Sağlık Bakanlığı’nın yabancılar için kurulu uluslararası hastanesinde 6 aylık tedavinin ardından sağ bacağımı kurtardılar. Türkiye ile Küba arasında sağlık anlaşması olmaması nedeniyle tüm tedavi giderlerini kendim karşıladım.
KÜBA İLE SAĞLIK ANLAŞMASI
Sol bacağım için tedavi süreci daha uzun süreceği ve maliyetinin de yüksek olacağı söylendi. Küba Müslüman Toplum Dini Kanaat Önderi ve İslam Enstitü Başkanı Yahya Pedro Larzo’nun yardımlarıyla Küba Sağlık Bakanı ile görüştüm. Türkiye ile Küba arasında karşılıklı sağlık protokolü yapılması durumunda sol bacağımı da tedavi ederek taburcu edeceklerini raporladılar. Türkiye’de tedavisi olmayıp Küba’da şifa olunan sorunların kamu yararı açısından da daha düşük maliyetle çözümüne ilişkin Küba ile karşılıklı sağlık, denklik protokolü yapılması gerekir. Eğer bu sağlanırsa benim gibi yüzlerce kişi daha düşük maliyetlerle sağlıklarına kavuşacaklar.”
CİMER'DEN CEVAP: İŞBİRLİĞİ İÇİN ÇALIŞIYOR
Albay Güllü, TBMM’nin yanı sıra 11 Şubat 2020’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne de (CİMER) Küba ile sağlık protokolü yapılması için başvurdu. CİMER’den, başvurudan bir hafta sonra gönderilen cevap yazısında, “CİMER’e yaptığınız 2000378...sayılı başvurunuz Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından cevaplanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı olarak Küba Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile teknik işbirliği çerçevesinde deneyim paylaşımı çalışmalarımız devam etmektedir. Bilgilerinize rica eder, sağlıklı günler dileriz” denildi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR