Kağıthane-Piyalepaşa tüneli açıldı

ERDOĞAN, TÜNELİ KENDİ KULLANDIĞI ARABAYLA GEÇTİ. İŞTE FOTOĞRAFLARI

Başbakan Erdoğan, 1506 metre uzunluğundaki Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli ile Sütlüce Kongre Merkezi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “İstanbul'un Türkiye'nin özeti” olduğunu belirterek, “İstanbul dünyanın medarı iftarı. İstanbul bir medeniyet şehri, kültür şehri, hoşgörü şehri. İstanbul'la ne kadar övünsek, ne kadar gurur duysak azdır” diye konuştu.

Erdoğan, bu “aziz şehirde”, İstanbul'da hemşehrileriyle bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, bir kez daha İstanbul'da dev projelerin açılışını gerçekleştirmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan iki büyük hizmetin daha İstanbul'a kazandırıldığını anlatan Erdoğan, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi diye anılan Haliç Kongre Merkezi'nin “5. Dünya Su Forumu” ile birlikte açılışının yapılacağını ve insanlığın emrine sunulacağını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi'nin temelinin kendi belediye başkanlığı döneminde atıldığını anımsatarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş döneminde bitirme imkanı bulduklarını, muhteşem bir eserin meydana geldiğini söyledi.

Bu eserin Haliç'e ve çevreye farklı bir zenginlik kattığına dikkati çeken Erdoğan, “Sütlüce Kongre Merkezi, İstanbul'umuza kongre merkezi olarak farklı bir zenginlik katıyor. Bizim İstanbul'umuzda 1500 insanın katılacağı bir kongre merkezi yoktu. Ama şimdi Sütlüce Kongre Merkezi'nde 3 bin 300 kişinin katılabileceği bir kongre merkezine kavuşuyoruz. İstanbul için önemli bir adımdır. Bundan dolayı başkanımızı ve ekibini kutluyorum” dedi.

“İSTANBUL İÇİN BİR HEDEF KOYDUK”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “7 Tepeye 7 Tünel” projesinin ilk etabı olan Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli'nin İstanbul'a hayırlı olmasını dileyerek, yüklenici firma olarak Kiska-Makyol konsorsiyumunu böyle bir projeyi İstanbul'a kazandırdıkları için tebrik etti.

İstanbul'un çok daha güzel, çok daha modern eserlerle güzel bir şehir olmaya doğru yürüdüğünü vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz İstanbul için bir hedef koyduk. Dedik ki, 'İstanbul'u kongre ve kültür turizminin bir merkezi haline getireceğiz. Bunun yanında İstanbul'u ticaret ve finans merkezi haline getireceğiz'. Sadece son 5 yılda bu hedefimiz doğrultusunda büyük organizasyonlar gerçekleştirdik. Fakat bunu hazmedemeyenler, çekemeyenler var. Birinci köprü yapılırken bunu çekemeyenler hangi zihniyetse ikinci köprüyü yaparken çekemeyenler hangi zihniyetse dün hızlı trenin açılışını yaptık, çekemeyenler hangi zihniyetse bunu çekemeyenler de aynı zihniyet. Biz Ferhat'ız, siz de Şirin'siniz. Biz dağları dele dele bu medeniyet yolculuğunda yürüyoruz, yürüyeceğiz. Onlar da arkadan bol bol dedikodu ürete dursunlar.”

“İSTANBUL DÜNYAYI AĞIRLADI”

Başbakan Erdoğan, İstanbul'un 2004'te NATO Zirvesi'ne ev sahipliği yaptığını anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“1952 yılında NATO'ya katıldı Türkiye ama ilk kez, bizim dönemimizde bir devlet ve hükümet başkanları zirvesine ev sahipliği yaptı. İstanbul'daki o toplantı NATO'nun 26 üyesini ve 20 işbirliği ortağını devlet ve hükümet başkanları düzeyinde bir araya getiren ilk doruk toplantısı oldu. Zirve boyunca ABD'den Kazakistan'a kadar, transatlantik camianın kalbi İstanbul'da attı. Ardından Formula 1 ve MotoGP gibi iki büyük yarışa ev sahipliği yaptık. Bu yarışlar vesilesiyle bütün dünyanın gözü İstanbul'a çevrildi. Bütün otellerimiz yüzde 100 oranında doldu. Ardından Şampiyonlar Ligi İstanbul'da oynandı. Bu yıl Kadıköy Fenerbahçe Stadı'nda UEFA Şampiyonlar Ligi maçına ev sahipliği yapıyoruz. Ayrıca, Dünya Mimarlar Kongresi, Dünya Medya Patronları Toplantısı, Dünya Belediye Başkanları Zirvesi'ne de ev sahipliği yaptık. İstanbul'da bütün yapılan organizasyonlarının başında 'dünya' yer alıyor. İstanbul bu sayede gerçek bir dünya kenti oluyor.”

Recep Tayyip Erdoğan, Kanada'dan Avustralya'ya, Rusya'dan Güney Afrika'ya kadar her yerde İstanbul'un, bir dünya markası olarak adından söz ettirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Çünkü biz İstanbul'a güveniyoruz. Çünkü biz, İstanbullu vatandaşlarımızın potansiyeline güveniyoruz. Böyle bir kente sahip bir millet küçük düşünemez. Bu kadar köklü bir tarihe, bu kadar zengin bir kültürel mirasa sahip bir millet küçük düşünemez. Sultanahmet'in, Süleymaniye'nin, Ayasofya'nın, Topkapı Sarayı'nın bulunduğu bir şehrin insanları küçük düşünemez. İki kıta üzerine inşa edilen bir medeniyetin mirasçıları olarak, Eyüp Sultan'ın bulunduğu bir şehrin insanları küçük düşünemez. Bunun için bizler büyük düşünüyoruz. Bu tarihi mirası, bu doğal mirası en iyi biçimde değerlendiriyor, bunların üzerine büyük projeler inşa ediyoruz.”

İSTANBUL'UN OTELLERİ FIKIR FIKIR KAYNAYACAK

Başbakan Erdoğan, önceki iktidarların, yerel yönetimlerde kendileri gibi bir vizyonu gösteremediklerini belirterek, şöyle konuştu:

“İstanbul'u dünya kenti haline getirmek adına bir tek projeleri oldu mu? Bakınız şurası da çok önemli, yakın bir zamanda Dünya Bankası toplantıları İstanbul'da yapılacak. 10 bini aşkın insan gelecek. Sadece 2 gün sonra yapılacak olan Dünya Su Forumu toplantısıyla İstanbul, bunun farklı bir sinyalini veriyor. Buna ev sahipliği yapıyoruz. Şu ana kadar bu toplantıya katılacağını teyit eden 23 bin kişi var. İşte görüyorsunuz İstanbul'un bütün otelleri fıkır fıkır kaynayacak. Neyle? Düşünceyle. Neyle? Bilimle. Herkes ilmini, düşüncesini, yorumunu burada ortaya koyacak.”

Erdoğan, tarih boyunca büyük medeniyetlerin su kenarlarında kurulduğuna işaret ederek, kendilerinin de bu toplantıyı Haliç'in kıyısında yapacaklarını anımsattı.

Değerli bazı hocaların verdikleri tekliflere uymuş olsalardı şu anda Haliç'in toprakla doldurulmuş olacağını ifade eden Erdoğan, ancak onların değil başka hocaların tekliflerini dikkate aldıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, “Onlar bize dediler ki, 'biz burada bu çamuru çıkarırız ve bu çamuru Aliböykey'deki bir taş ocağına taşırız' Ama kamyonla taşımadık ve buradan oraya adeta petrol hattı gibi hat kurduk” diyerek, çamuru oradan pompaladıklarını kaydetti.

Haliç'ten yaklaşık 2 milyon metreküp çamur çıktığını belirten Erdoğan, bu çamurun orada bir park haline dönüştürüldüğünü ve orada 600 bin metrekarelik bir park düzenlemesi yaptıklarını anlattı.

Erdoğan, daha önce Haliç'in kenarından kokudan geçilemediğini ve burada canlının yaşamadığını hatırlatarak, “Ama şimdi Unkapanı ve Galata köprüsü üzerinde yüzlerce İstanbullu, balık tutma sevdalısı, balık tutuyor. Nereden nereye... İstanbul bu işte” dedi.

Başbakan Erdoğan, binlerce yıldan bu yana tüm medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir metropol olan İstanbul'un sarnıçları, çeşmeleri, sebilleri ve kervansaraylarıyla gerçek anlamda bir su medeniyeti olduğunu ifade ederek, İstanbul'un bir yanında Karadeniz, bir yanında Marmara Denizi bulunduğuna dikkati çekti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, Boğaz'dan bir su hattı döşeneceğini açıkladığını anımsatan Erdoğan, böylece bir su sirkülasyonunun Haliç'in içinde yapılacağını, bunun da Haliç'i geleceğe yönelik tamamıyla herhangi bir sıkıntıya düşürmeden kurtaracağını bildirdi.

İSTANBUL'U FEDA EDEBİLİR MİYİZ?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un aynı zamanda Asya ile Avrupa'yı birbirine bağladığını hatırlatarak, “Bütün dünyada 'Altın Boynuz' olarak tanınan Haliç gibi bir güzelliğe sahip, Haliç'iyle Boğaz'ıyla bu güzelliklere sahip olan bir İstanbul'u feda edebilir miyiz?” dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Şimdi çıkmış birileri İstanbul'da adres bilmiyor. Kendisi İstanbul'da yaşamadı. Benim İstanbullu vatandaşım İstanbul'u bu tür insanlara teslim eder mi? Mümkün değil. Sadece turistik bir seyahatten sonra tekrar Ankara'daki görevine döner. Başka bir şey olmaz. Olacak olan bu. Çünkü biz İSKİ'yi bunların elinden aldık. İstanbul'u CHP zihniyetinin elinden aldık. İstanbul'un iktidarı bunlarda değil miydi? İstanbul susuz değil miydi? Susuzdu. İstanbul çöp dağlarıyla işkal edilmiş değil miydi? Bunlardan aldık. Hamdolsun 94-99 arasında bütün adımlarımız attık ve o kısa sürede İstanbul'un susuzluğunu bitirdik. Yine o zaman Istranca Dağlarından Terkos'a su getirdik.”

Çöp dağlarını ortadan kaldırdıklarını, vahşi çöp depolamadan modern çöp depolamaya geçtiklerini ifade eden Erdoğan, oradan gübre imalatına, enerji imalatına başladıklarını, bunları da kendilerinin yaptığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da 1 milyon 200 bin aileye doğal gazı ulaştırdıklarını ve o dönemde maskeyle dolaşılan İstanbul'un, artık temiz havaya kavuştuğunu dile getirerek, “Bu günleri İstanbul gördü, yaşadı. İSKİ yolsuzluklarını da, CHP idaresinin o zamanki bir yolsuzluğu olarak İstanbul'da gördük. İş bilmez zihniyetlerin susuzluğa mahkum ettiği İstanbullu inanıyorum ki, İstanbul'u bir daha onlara teslim etmeyecektir” dedi.

Erdoğan, Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli'nin açılmasından duyduğu mutluluğu ifade ederken kendisinin de bölgenin çocuğu olduğunu, burada doğup büyüdüğünü anlattı.

YÜRÜYÜŞ KORDONU

Sütlüce Kongre Merkezi'nin eskiden İstanbul'un mezbahanesi olduğunu ve bu mezbahanenin halini buralarda yaşayanların, oturanların çok iyi bildiğini kaydederek, şöyle konuştu:

“Ama şimdi burası çok farklı bir hale geldi, daha da gelişecek. Tamamen kentsel değişim dönüşüm devam ediyor. Çok daha güzel olacak ve buradaki bu değişim dönüşümle beraber, Haliç'in karşı tarafı düzenlendi. Şimdi bu tarafın düzenlenmesi de devam ediyor. Dolayısıyla yürüyüş kordonu diyeceğim buna, adeta buranın da bir kordonu olacak. Unkapanı Köprüsü'nü daha önce Ayvansaray'a taşımıştık benim dönemimde, şimdi de Kadir bey bunu biraz daha bu tarafa doğru çektiler ve tamamen köprü bir yaya yürüyüş köprüsü olacak. Dolayısıyla Haliç'in iki tarafı da birbirine bağlanmış oldu, bu da hayırlı olsun diyorum.”

AÇILIŞLAR

Konuşmaların ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Muammer Güler ve eşi Neval Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bazı AK Partili milletvekilleri ve İl Başkanı Aziz Babuşçu ile açılışları yapmak için platforma çıktı.

Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezinin açılışı, yapılan canlı bağlantı ile gerçekleştirildi. Merkezin açılışını, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış yaptı.

Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli'nin açılışı da Erdoğan ve beraberindekiler tarafından gerçekleştirildi.

Başbakan Erdoğan, kurdele kesilirken, yağmur yağdığına işaret ederek, “Yağmur başladı. Harcıyoruz. Yerine yenisi geliyor. Bastı rahmet deryası. Bu yatırımlar böyle durup dururken olmuyor. Tüm eserlerimiz İstanbulumuza, İstanbullulara hayırlı. Ya Allah Bismillah” dedi.

Açılışın yapılmasının ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, makam aracının sürücü koltuğuna geçti. Erdoğan, otomobiliyle yanına oturan Kadir Topbaş'la Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli'nden geçti. Erdoğan, daha sonra yapımı devam eden Piyalepaşa-Dolmabahçe Tüneli'ni de kullanarak Çırağan Sarayı'na ulaştı.