Ayşegül USTA-Haluk ATALAY/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2010 13:42
KAFES Operasyon Eylem Planı Davası'nın üçüncü oturumu da ilk iki oturumuda gibi gergin başladı. Davanın tutuksuz sanığı Binbaşı Metin Fidan ile davanın görüldüğü Beşiktaş adliyesindeki görevli polis memur arasında tartışma yaşandı. Duruşmaya katılmak için saat 09.00’da eşi ile adliyeye gelen Binbaşı Metin Fidan duruşma başlamadan önce söz alarak kendisine hakaret ettiğini öne sürüdüğü polis memurunu Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurahmanoğlu’na şikayet etti.
Binbaşı Metin Fidan "Asker olarak sabah evimden duruşmaya geldim. Saat 08.50’de adliyenin kapısına geldim. Yanımda eşim de vardı. Görevli polis memuru eşime bir eli cebinde bir elinde sigara, ’Hanım gel buraya’ diye seslenince ’Buyrun ne oldu?’ diye sordum. ’Kimsiniz?’ diye sorunca da sanık olduğumu duruşmanın saat 09.00’da başlayacağını, onun için geldiğimi söyledim. Bana ’Hadi ya 09.00’da duruşma mı olur? Çık dışarı’ dedi. Saat 09.00’da duruşmam olduğunu tekrarlayınca, ’Git diyorum’ dedi. Daha önce asker olduğumu söylememiştim. Adil yargılanmaya çalışan bir asker olduğumu söyleyince, ’Askersen askersin, sizin ne olduğunuzu biliyoruz’ diye bağırdı. Bu sözleri ile neyi kast etti bunu öğrenmek istiyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmaoğlu ise Metin Fidan’ı avukatlarının olaya ilişkin bir tutanak tutmalarını tutanağı ya savcılığa ya da duruşmada heyete vermesini belirterek, "Biz gereğinin yapılması için savcılığa göndeririz" diye konuştu.
Saat 09.00’da başlaması gereken duruşma sesli ve görüntülü kayıt sisteminde yaşanan teknik arıza nedeniyle 11.00’de başladı.
Dün savunmasını yapan ve görevinin başında bulunması gerektiğini ifade derek duruşmaya katılmama talebinde bulunan Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ise talebin kabul edilmesi nedeniyle bugün ki oturma katılmadı.
Duruşmanın başlamasının ardından iddianamede müşteki olarak yer alan Ankara Barosu’na kayıtlı bir grup avukat adına Avukat Hasan Hüseyin Tanrıverdi, Kayseri Barosu’na kayıtlı bir grup avukat adına vukat Ali Aydın, Adana Barosu’na kayıtlı bir grup avukat adına Murat Şahin, Konya Barosu’na kayıtlı bir grup avukat adına avukat Süleyman Küçüksucu ve Aksaray Barosu’na kayıtlı bir grup avukat adına avukat Sebahattin Batur, Avukatlık Kanunu’nun 2’inci maddesi gereğince davaya katılmak istediklerini ifade ettiler. Davaya katılmak isteyen avukatlardan Murat Şahin, İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasının tutuklu sanığı Avukat Serdar Öztürk tarafından daha önce verdikleri şikayet dilekçesini geri çekeleri içeren bir mektup aldığını söyledi. Mektubun aslını mahkeme heyetine suna Avukat Murat Şahin, "Serdar Öztürk mektubunda şkayetimizden vaz geçmezsek hakkımızda suç duyurusunda bulunacağını söyledi" dedi.
YASADIŞI EYLEMLERE SEYİRCİ KALAMAYIZ
Avukatlık Yasası gereğince avukatların hukuki bilgi ve tecrübelerini adaletin hizmetine sunacağını belirten avukatlar, yapılan yasadışı eylemlere seyirci kalamayacaklarını, bu eylemler gerçekleştiği takdirde avukat olarak kendilerinin de zarar göreceklerini ifade ettiler.
Yaklaşık 560 avukat adına davaya katılmak isyeten 5 avukatın taleplerinin ardından söz alan sanık avukatları ise suçtan direkt zarar görmediklerini ifade ederek taleplerinin reddedilmesini istediler.
Kuzey Deniz Saha eski Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü’nün avukatı Yağız Ali Dağlı, Avukatlık Kanunu’nun 2’inci maddesi gereğince davaya kabul edillirlerse İstanbul Barosu’na kayıtlı 29 bin avukatın da davaya katılma hakkının doğacağını söyledi. Bazı sanıkların avukatlarından Atiye Taslocuoğlu ise "Türkiye’de kamu düzenini ilgilendiren pek çok suç işlenmektedir. Ancak avukat arkadaşlarımızdan kaçtanesi böyle bir davaya müdahil olarak katılmıştır. Burada tamamen isim yapmaya ve şov yapmaya çalışıyorlar. Burayı sirk alanına çevirdiler" dedi.
Bunun üzerine Avukat Hasan Hüseyin Tanrıverdi ise "Sayın meslektaşım sizi kınıyorum. Burası sirk alanı" değil diye tepki gösterdi.
TÜRKİYE’DE KAÇ TERÖR DAVASINA MÜDAHİL OLDUNUZ
Katılma talebine ilişkin görüşünü açıklamak üzere söz verilen Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, görüşünü açıklamadan önce davaya katılmak isteyen avukatalar bir soru sormak istediğini söyledi.
Savcı Nuri Ahmet Saraç, "Türkiye 40 yıldır terörle mücadele eden bir ülke olmasına rağmen herhangi bir terör dosyasında hiç müdahale talebinde bulundunuz mu?" diye sordu.
Savcının sorusu üzerine söz alan Avukat Ali Aydın, şahsına yönelik bir hakaret olduğunu önce ona yanıt vermek istediğini söyledi. Ali Aydın’ın "Meslektaşım burayı sirke benzetmesini kınıyorum" diye söze başlaması üzerine Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, "Soruma cevap istiyorum. Ayrıca sayın avukat hanım da ’sirk’ demedi ’sit’ diye konuşunca salonda gülüşmeler yaşandı.
Avukat Ali Aydın ise "Türkiye’de demokratik hayatın zarar uğramasından zarar görmüyorum diyen vatandaşlar varsa bunu onların kendi demokrasi anlayışlarına havale ediyorum" dedi.
Avukat Ali Aydın’ın soruya cevap vermemesine sanık avukatlarının tepki göstemesi üzerine avukat Aydın, "Geçmişin bu dava ile hiçbir alakası olmadığını düşünüyorum" diye yanıt verdi.
Avukat Ali Aydın’ın bu yanıtının ardından davaya katılma talebine ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, avukatların suçtan doğrudan zarar görmediğini ifade ederek taleplerinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme heyeti ise suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesi ile avukatların katılma talebini reddetti.
Katılma taleplerinin reddedilmesinin ardından duruşma salonunu terk eden avukatlardan Hasan Hüseyin Tanrıverdi, "Bu memlekette darbeler daha bugüne kadar hiç bir şekilde yargılanmadığı halde ilk defa böyle bir yargılanma yapılıyor ve talebimiz reddediliyor. Anlamış değilim" diye tepki gösterdi.