Güncelleme Tarihi:
İstanbul 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya “Kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle tutuklu yargılanan Yüksel Karababa katıldı.
“BENDEN BİLE DEFALARCA PARA İSTEMİŞTİ”
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ercan Vuralhan’ın koruması Bahtiyar Yüzer “Son 2,5 yıldır korumalığını yapıyordum. Makam aracı yoktu. Her gün değişik kafe gibi yerlere otobüs-metrobüs ile giderdik. Kafeleri ofisi gibi kullanır, görüşmelerini oralarda yapardı. Kaldığı yeri dahi bilmezdim, bana söylemezdi. Sanığı da bakan beyin yanına gelip gittiği sırada tanıdım. Sanığın, bakan beye bir çok kez para verdiğini ancak geri alamadığını biliyorum. Olay günü Sirkeci’de buluştuk. Sanık da oraya geldi. Bakan bey bana ‘sen biraz uzaklaş, yalnız görüşeceğim’ dedi. Sirkeci garının oraya doğru uzaklaştım. Biraz dolaştım. Sonra bir kalabalık gördüm. Oraya gittiğimde sanığın masada yalnız olduğunu, bakan beyin de kanlar içinde olduğunu gördüm. Yüksel’e, ‘kim yaptı?’ diye sorduğumda ‘yapacak bir şeyim kalmadı’ dedi. Ercan beyin, başkalarından da para alıp geri ödemediğine şahit oldum. Benden bile defalarca para istemişti. Bakan beyin sürekli sahte belgelerle değişik değişik kişilerden para istediğini ve aldığına şahit olmuştum” dedi.
“676 BİN DOLAR ALDI”
Çöplerden geri dönüşüm ve imalat işi yaptığını belirten tutuklu sanık Yüksel Karababa, Milli Savunma eski Bakanı Ercan Vuralhan ile Ocak 2014’de bir arkadaşı aracılığı ile tanıştığını anlattı.
Karababa ifadesinde şunları söyledi: “Kendisine yaptığım işi anlatım. Birleşmiş milletlerde ve değişik ülkelerde işler yaptığını, bir çok kişiyi tanıdığını, ürünleri pazarlayabileceğini, ancak bunun için bazı problemlerin halledilmesi gerektiğini, paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Değişik sebeplerle bir çok bahane uydurarak 3 yıl içinde benden toplamda 676 bin dolar aldı. Sözünü tutmadı. İş yerimi dağıtmak zorunda kaldım.
Olaydan bir gün önce bana, ‘verdiğin paraları yarın 13.00’de vereceğim’ dedi. Ancak başka bir ödemesi için saat 11.00’e kadar 2 bin 500 dolara ihtiyacı olduğunu belirterek benden para istedi. Olay günü öğle saatlerinde Eminönü’nde kafede buluştuk, bir süre normal sohbet ettik, yemek yedik. Saat 14.00’e geldiğinde kendisine paranın nerede olduğunu sordum. O da ‘kardeşim sen onu boş ver, sen bizim işi hallet, arkadaşını çağır’ dedi. Uzun süre yaşadığım gerginlikten ve söylediği bu sözden dolayı, kendimi kaybetmişim. Ne yaptığımı hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde Ercan beyin başı elimdeydi ve yaptığım iş gereği yanımda bulunan bıçak boğazına saplanmıştı. Bıçağı kenara bırakıp ellerimi kaldırarak içeridekilere polis çağırmalarını söyledim.”
Yüksel Karababa’nın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.