OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 25, 2003 00:00
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Diyanet'e 15 bin yeni kadro verilmesini "kadro alınır, ama atama yapılmaz" diye değerlendirdi. Unakıtan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na gelişinde konuyla ilgili soruları yanıtladı. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün Diyanet'e 15 bin kadro verilmesine yönelik önergenin kabul edildiğinin hatırlatılması üzerine Unakıtan, şunları söyledi:    ''Kadrolar burada görüşülür, burası TBMM'dir. Burada herşeye karar verilir, milletin iradesi burada teşekkül eder, ama kadrolar fazla verilmiş, az verilmiş bunlar benim için çok önemli değil, ben Maliye Bakanıyım...    Şu anda Diyanet'te 13 bin kodra boş, atama yapmıyoruz ve yapmayacağız da... Hükümetimizin bir kararı var, o karar da 35 bin kişiden bir kişi fazla yok. İsteyen istediği kadar kadro alsın.''     ''BİR GRAM, BİR KİŞİ BİR YERE VERİLMEZ''    Bir gazetecinin, 35 bin kişilik kadrodan büyük bölümünün Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarına tahsis edildiğini hatırlatması üzerine Unakıtan, şunları kaydetti:    Dağıtım neyse o... Onun dışında bir gram, bir kişi bir yere verilmez. Mühim olan, aslolan hükümetimizin verdiği, alınması gereken kadrolardır, yoksa herkesin elinde fazla fazla kadro var; biraz daha fazla kadro almışlar, valla daha fazla alsınlar hiç mühim değil. Mühim olan hükümetimizin bu konudaki politikasıdır. Ona göre bakacaksınız her sene...'Bu hükümet bu sene ne kadar alacak' diye.    60 bin kişi alma hakkımız vardı bizim, alınması gerekiyordu. Biz sırf kamuda daha az kişiyle çalışalım, daha efektif olalım diye 35 bin yaptık bunu. 58. hükümet zamanında da 59 hükümet de aynısını kabul etti. 35 bin 1 yok... Herkes ayağını yorganına göre uzatacak.''    Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bir gazetecinin, ''Siz de olur vermişsiniz maliye olarak'' diye konuşması üzerine, ''Kadro başka alınma başkadır. Kadrodan sonra tekrar adam almak için bize vizeye gelinir, orada hükümetin politikası neyse ona göre hareket edilir'' dedi.ŞAHİN: ATAMA YAPILMADIKÇA KADRONUN ÖNEMİ YOKBaşbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, atama izni verilmedikten sonra alınan kadronun hiçbir önemi olmadığını söyledi.    Şahin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na gelişinde, gazetecilerin Diyanet'e 15 bin kadro verilmesine ilişkin sorularını cevaplandırdı. Birçok bakanlığın almış olduğu kadrolar bulunduğunu anımsatan Şahin, ancak ekonomik durum gözönünde bulundurularak, her yıl ne kadar kamu görevlisi alınacağının tespit edildiğini, bu çerçevede atama izinleri verildiğini belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2003 yılında sadece 100 tane imam atayabildiğini bildiren Şahin, şöyle konuştu:    ''Atama izni verilmedikten sonra istediğiniz kadar kadro alın, onun hiçbir önemi yok. Ama ileride ihtiyaç olursa...    Diyanet İşleri Başkanlığı çok önemli bir görev yapıyor. Bizim mahallerimizde, köylerimizde camilerimiz ve mescitlerimiz var. Burada görev yapacak imam-hatipler, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temsilcileri olarak orada görev yapacaklar. Halkımızı din konusunda aydınlatacaklar.   'Diyanet'e niye bu kadar fazla kadro düşünülüyor' sorusunu ise anlamakta zorluk çekiyorum. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı anayasal bir kuruluştur. Camilerimizin ve mescitlerimizin ehil olmayan kişiler tarafından, oraya imam atayamadığımız için, dinimizin istismarına mı yol açalım? Eğer bir yerde cami, mescit varsa, siz kadro vermezsiniz, orada cemaat arasında para toplar ve birilerini atar. Ve sonra onun ne konuşacağını, nasıl bir din faaliyetini yapacağını bilemeyiz. O bakımdan bu kadroların verilmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın güçlendirilmesi, aslında rejimin de teminatıdır. Hiç kimse başka bir şey aramasın bunlarda.''    Şahin, kamu kesiminde çalışan işçilerin toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin bir soruya da, ''Görüşmelerimiz devam ediyor. Anlaşırız, merak etmeyin'' diye yanıt verdi.GÜL: GENEL KURUL'DA DEĞİŞEİLİRBu arada Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Diyanet İşleri Başkanlığı'na 15 bin yeni kadro verilmesini ilişkin önergenin TBMM Genel Kurulu'nda değişikliğe uğrayabileceğini söyledi.    Gül, Bilimler Akademisi Türkiye Tarih Vakfı Yönetim Kurulu'nu kabulünde, konuya ilişkin soruları yanıtladı. Hükümetin konuya ilişkin teklifini yaptığını belirten Gül, şöyle devam etti:       ''Meclis de biraraya gelmiş, milletvekilleri teklif vermiş. Daha sonra buna karşı hükümet tekrar görüşlerini ifade eder. Genel Kurul'da herhangi bir değişikliğe uğrayabilir. Her şey açık ve seçik yapılıyor.İhtiyaç mı vardır, bir talep mi söz konusu detayını bilmiyorum.''    Gül, TBMM'de gizli kapaklı işler olmadığını ifade ederek, ''Bunlar tartışılabilir, Genel Kurul'da da tartışılacaktır. Hükümetin talebi bellidir. Mevcut imkanlar çerçevesinde ekonomik imkanlar ortada. Halkın talepleri söz konusudur. O açıdan detayını bilmiyorum.''    Bakan Gül, daha sonra şunları kaydetti:    ''Yorumda bulunmak istemiyorum çünkü açık yapılan birşey bu. TBMM'de önergeler verilebilir, yeni kadrolar da talep edilebilir. Hükümet teklifi reddebilir de... Oradaki tartışmalarda yoktum.'' AYDIN: KADRO İSTEMEK, ATAMA YAPMAK DEĞİLDiyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın, kadro istemenin atama yapmak anlamına gelmediğini söyledi. Aydın, dini siyasete alet etmeyeceklerini de belirtti.Devlet Bakanı Mehmet Aydın, makamında düzenlediği basın toplantısında, Diyanet İşleri Başkanlığı'na 15 bin kadro verilmesine ilişkin kanun tasarısı hakkındaki
haberler üzerine açıklamalarda bulundu.    Mehmet Aydın, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'na 1984 yılından 1991 yılına kadar 34 bin 762 kadro tahsis edildiÄŸini, bu tarihten sonra nüfusun ve din hizmetleri ihtiyacının artmasına raÄŸmen tek bir kadro bile verilmediÄŸini belirterek, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın kadro talebinde haklı olduÄŸunu söyledi.    Türkiye'deki yaklaşık 75 bin camiden 53 bininde din görevlisi bulunduÄŸunu, 1997 yılında 16 bin 667 kadro talep edildiÄŸini anlatan Aydın, bunun Plan Bütçe Komisyonu'ndan geçtiÄŸini ancak seçime gidildiÄŸi için yasalaÅŸmasının mümkün olmadığını söyledi. Aydın, ''Bizim ÅŸu andaki talebimiz, 1667 kadro eksiÄŸi ile 1997'deki durumu yenilemekten ibaret. 15 bin rakamını 13 senedir hiçbir kadronun verilmeyiÅŸine baÄŸlamak lazım'' dedi.    Aydın, tasarının henüz yasalaÅŸmadığını ve TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacağını hatırlattı.   CHP: HÃœKÃœMET LAÄ°KLÄ°K KARÅžITI BÄ°R KADROLAÅžMA İÇİNDEDÄ°RÖte yandan CHP Grup BaÅŸkanvekili Mustafa Özyürek, AKP hükümetinin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiÅŸ din ağırlıklı, laiklik karşıtı bir kadrolaÅŸma içinde olduÄŸunu ileri sürdü.    CHP Grup BaÅŸkanvekili Mustafa Özyürek, Grup BaÅŸkanvekili OÄŸuz Oyan, Ä°stanbul Milletvekili Ali Topuz, Konya Milletvekili Atilla Kart, Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler ve Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk ile birlikte düzenlediÄŸi basın toplantısında Emniyet ve Diyanet'teki kadrolaÅŸma iddialarını gündeme getirdi.    Özyürek, hükümetin Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı için bin 600 kadro talebiyle bir yasa tasarısını Meclis'e gönderdiÄŸini ancak kadro sayısının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda AKP'li milletvekillerinin önergeleri ile yaklaşık 10 katına çıkarıldığını anımsattı. AK Parti'nin 15 bin imam-hatip ve müezzin-kayyım kadrosu kararı ile IMF' ye verilen niyet mektubunu da deldiÄŸini kaydeden Özyürek, ÅŸunları söyledi:    ''IMF'ye verilen Niyet Mektubu'nda ve istikrar paketinde bu yıl için kamuya en fazla 35 bin personel alınacağı ifade edilmiÅŸtir. Milyonlarca üniversite mezunu genç iÅŸsizken, binlerce doktor, mühendis, üniversite öğretim üyesi ve yargı elemanı ile teknolojik ve bilimsel geliÅŸmeleri takip edecek personel ihtiyacı varken, tüm imkanların buraya ayrılması propagandist bir yaklaşımdır. Bu, cumhuriyet tarihinde görülmemiÅŸ, din ağırlıklı, laiklik karşıtı bir kadrolaÅŸmadır.'' TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'na 1600 imam-hatip, müezzin ve kuran kursu öğreticisi kadrosu verilmesini öngören tasarıyı, kadro sayısını 15 bine çıkartarak kabul etmiÅŸti. AKP milletvekillerinin önergesiyle artırılan kadro artışına CHP milletvekilleri itirazda bulunmuÅŸtu.Â
button