Güncelleme Tarihi:
Sevgilisi tarafından darp edilen bir kadını kurtarmak isterken cezaevine giren Kadir Şeker, gündemdeki haberler ardından yeniden gündeme geldi. Üniversiteye hazırlanan Kadir Şeker, Konya'da sevgilisi Ayşe D.'ye (35) şiddet uygulayan Özgür Duran'ı (32) engellemek istediği sırada kalbinden bıçaklayarak ölümüne neden olmuştu. İşte Kadir Şeker olayında yaşananların detayları...
Konya’da yaşayan Ayşe D. (35), 5 Şubat’ta sevgilisi Özgür Duran (32) tarafından parkta dövülüyordu. O sırada kütüphaneden evine giden Kadir Şeker, olaya müdahale etti. Arbede sırasında Kadir’in çakısı saldırganın kalbine saplandı. Yaralama, hırsızlık, yağma ve uyuşturucu ticareti gibi suçlardan toplam 19 suç kaydının olduğu ortaya çıkan Özgür Duran çıkan arbedede öldü, Kadir Şeker tutuklandı.
TANIK İFADESİ: “YERE DÜŞMEDİLER”
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir kadın tanık, olayı baştan sona anlattı. Dosyaya giren ifadeye göre kadın tanık, Özgür Duran ile Kadir Şeker arasında itişmeler yaşandığını ancak yere düştüklerini görmediğini söyledi. Kadir Şeker ise ifadesinde Özgür Duran ile birlikte yere düştüğünü, bıçağın da bu sırada saplandığını düşündüğünü anlattı.
KADİR’İN VÜCUDUNDA EZİLMELER VAR
Kadir Şeker’in vücudundaki yaralanmalar da tek tek tespit edildi. Bu darbe izlerinin nasıl oluştuğuna ilişkin de incelemeler yapıldığı öğrenildi. Kadir Şeker’in olay sırasında ne şekilde yaralandığının belirlenmesi için kapsamlı değerlendirmeler yapıldığı bildirildi.
Kadir Şeker, olayı böyle anlattı
Özgür Duran'ı öldürme kastıyla hareket etmediğini ve yaşananlar dolayısıyla pişman olduğunu belirten Şeker ise kütüphanede ders çalıştıktan sonra karnı aç olmasına rağmen, parkın yanından geçerken duyduğu bağrışlara, ağlayan kadın sesine dayanamadığını, kadının şiddet gördüğünü düşündüğünü söyledi.
Duran'ı uyardıktan sonra maktulün tartıştığı kadının eşi olduğunu söylemesi üzerine, yanlarından ayrıldığını öne süren Şeker, Özgür Duran'ın bu sırada ağza alınmayacak küfürler ettiğini, bu nedenle arkasına dönüp baktığında Duran'ın iyice hırçınlaşıp üzerine doğru koştuğunu iddia etti.
Yüzünü maktulün yumruklarından saklamak için elleriyle kalkan yapmaya çalıştığını aktaran Şeker, bu sırada maktulün boğazına yapıştığını, geriye kaçmaya çalıştıkça boğazını bırakmadığını, ciğerlerinin acıyıp nefes alamadığını, bunun üzerine cebinde duran bıçağı eline aldığını, tek elle açılabilir bıçağı sağ eli ile açtığını, geriye doğru kaçmaya çalıştığını, maktulün boğazından tutmaya devam ettiğini, geri geri giderken botunun takılıp sırt üstü yere düştüğünü, maktulün de tam üstüne düşmeyip yanına doğru düştüğünü, maktul düştükten sonra elinde acı hissettiğini, elinde ve bıçakta kan gördüğünü, bıçağı kapatıp cebine koyduğunu kaydetti.
Şeker, daha sonra yürüyerek teyzesinin evine gittiğini, geri dönüp bakmadığını, maktulün ne halde olduğunu görmediğini, eve gittiğinde elini sakladığını, eline ve bıçağa su tuttuğunu, üstünü değiştirip yatmaya hazırlandığı sırada polislerin geldiğini, eve gittiği esnada elinin kesildiğini bildiğini, fakat maktulün bıçakla yaralanıp yaralanmadığını bilmediğini beyan etti.
Fen Lisesi mezunu olan ve tıp fakültesine hazırlanan 20 yaşındaki Kadir Şeker’in tutukluluk süreci devam ediyor.
Yakın arkadaşları Kadir Şeker’i anlattı:
Yasin Şahin (Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği): Kadir Ankara’da bir üniversitede tıp okumak istiyordu. Abisi de Ankara’da Odtü’de kimya mühendisliği okuyor. Kavga ile gürültü ile işi olan birisi değildi. Lisede gönüllü olarak engelliler kulübüne katılmıştı.
Arife Can (Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik): Kadir çok çalışkan ve disiplinli bir öğrenci. Hiçbir kavgaya karışmazdı. Ama sosyal meselelere duyarlıydı. Haksızlığa tahammül edemezdi. Belki onun yerinde başka biri olsa başını çevirip giderdi. Kadir olayı görünce müdahale etmiş. Biz onun masum olduğuna inanıyoruz.
Selin Güler (Meram Üniversitesi Tıp Fakültesi): En son pazar günü görüştük. Diğer arkadaşlarımız da vardı. Sınavlara hazırlanıyordu. Kafası dağılsın diye buluşuyorduk. Tek motivasyonu sınavlardı. Kimseye bir zararı yoktu. Sevilen bir arkadaşımız. Sakin, sessiz biri. Kendini sınava vermişti.
İbrahim Kuru (Karatay Üniversitesi, Elektronik Mühendisliği): Kimseye karşı herhangi bir olumsuz veya haksız davranışı olmazdı. Evden kütüphaneye, kütüphaneden eve giderdi. Şöyle bir sözü vardı “Ülkede üç şey olmak zor; kadın, çocuk, ağaç” derdi. Bu üçüne karşı gerçekten saygısı ve hassasiyeti vardı.