Kadir Has, Marmara Üniversitesi’ni üzdü

Güncelleme Tarihi:

Kadir Has, Marmara Üniversitesi’ni üzdü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2004 00:00

İNŞAATINDAKİ gecikmeler bahane edilerek Marmara Üniversitesi’ne ait Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin çeşitli tertiplerle ele geçirilmek istendiği iddia ediliyor.Bir medya grubunun televizyon ve gazetesinde konunun yer alış biçimi, kuşkulara neden oluyor. Bize bu konuda ilginç şeyler anlatıldı:Hayırsever Kadir Has, devletin Marmara Üniversitesi’ne tahsis ettiği araziye yapılacak tıp fakültesi için bağış yapıyor.Bugünlerde Kadir Has, kendi vakfının üniversitesi için tıp fakültesi bu binayı geri istiyor.Kamu malı olan 100 milyon dolar değerindeki (187 dönüm arazi üzerinde 113 bin M2 kapalı alanı bulunan ve 2 bloktan oluşan) 900 yataklı, 6 ameliyathaneli dev hastane kompleksinin kamu ihalesi kapsamında değil de Kadir Has tarafından başlatılmış gibi gösterilmesi üniversite çevresinde üzüntü ve şaşkınlıkla karşılanıyor. SAĞLIK BAKANLIĞI NEREDEN ÇIKTIKadir Has’ın ihale tarihinden 3 yıl sonra başlayıp 3 yıl içinde tamamlanan bağışı (bugünkü değerle yaklaşık 7.5 milyon $), hastane kompleksinin değerinin %10’unu bile bulmadığı savunuluyor.Bütün bunlar yetmiyormuş gibi ilgi alanına girmediği halde işin içine Sağlık Bakanlığı’nın da sokulması kuşkuları iyice arttırıyor. O zaman da bir kamu malı olan hastanenin Marmara Üniversitesi’nin elinden alınarak önce Sağlık Bakanlığı’na oradan da Kadir Has Üniversitesi’ne verileceği iddiaları ortalığı karıştırıyor. Oysa Marmara Üniversitesi’nin Maltepe Başıbüyük Kampüsü’ndeki Araştırma ve Uygulama hastanesi inşaatının ihalesi 1991 yılında yapılıyor. İnşaat hiçbir zaman durmuyor hele ileri sürüldüğü gibi hiçbir zaman çürümeye terk edilmiyor. Sadece ekonomik kriz ve tasarruf tedbirleri nedenleri ile Maliye Bakanlığı’nın ödenek planında aksamalar oluyor. Ancak gerçeğin bu yüzü gözardı ediliyor; nedense Marmara Üniversitesi yok sayılıp sahneye Kadir Has çıkarılıyor.Kendisini ‘Türkiye’nin en büyük hayırsever insanı’ ilan eden Kadir Has ile Sabancı ailesi arasında süren yarış sonucu, eğitim alanına yaptıkları bağışlar küçümsenmiyor elbette... Hele bu bağışların yapılmasında Süleyman Demirel’in, Has üzerindeki etkisi unutulmuyor.ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ Ancak Kadir Has’ın, bir devlet üniversitesine yaptığı bağış, kamu malının devri gibi bir skandala dönüştürülmemelidir?Bu olaylar yaşanırken gelişmelerin dışında kalan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunç Erem, geçtiğmiz mart ayında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı bizzat gezdirerek Hastane inşaatında gelinen son durumu gösteriyor. Bakandan da ödeneklerin başlatılması ve hastanenin hizmete açılması için gerekli yardım ve destek sözü alıyor. Bu konuda fazla ayrıntıya girmeye gerek yok.Görünen o ki iş, mezunu olduğu Marmara Üniversitesi’nin haklarının korunup korunmaması Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a kalıyor.Senatoyu da tartışalımSEÇİM Yasası konusuna değinmeniz önemli bir katkı bence. Teşekkür ediyorum. Siyasi Partiler Yasası’nın yararlı olabilmesi için hukukun uygulamalara müdahil olması gerektiği görüşündeyim. Mevcut yasaya göre parti içinde yöneticilerin yaptığı hukuksuzlukları önlemenin tek yolu hukuk yolunun açılmasıdır.Bu konuda tartışma açılmalı toplumda... Anayasa Mahkemesi Başkanı yakarıyor. Ben de soruyorum, meslek yaşamı boyunca siyasi partilerden gelen şikayetlerde hiç cesur tavır alabildiler mi?Parti bir kamu kurumu ve Hazine’den yardım alıyor; YÖK gibi... Daha sıkı denetim altında olması gerekmez mi?Ben Siyasi Partiler Yasası’ndan hukuk isterim. Seçim Yasası’ndan da ülke şartlarına uygun bir seçim sistemi.Bağımsız senato konusuna ise kimse değinmiyor. Bu söz Ord. Prof. Ali Fuat Başgil’e ait. Tek meclisli bir siyasi sistem kanatlı kuşa benzer.Senatosu olmayan AB ülkesi var mı? Kaç ülke?Bu konuları da tartışmak gerekiyor.Ertuğrul ÇEPNİZümrüt Rize 55 yaşında5.5.1950’den beri yayınlanan ‘Zümrüt Rize Gazetesi’ 55 yaşına bastı. Rize eski Belediye Başkanlarından Mustafa Ardal tarafından kurulan daha sonra Faik Bakoğlu’nun imtiyaz sahipliği ve yönetimine geçen gazete dün yeni tesislerine taşındı. Rize Gazeteciler Cemiyeti Başkanı da olan Faik Bakoğlu renkli bir gazetecidir; önce fanatik Galatasaraylı, sonra da Rizesporludur.GS’den ne haber diye sorarsanız ‘Galatasaray, CHP; Beşiktaş da DSP gibi oldu?’ - Peki Rize ne gibi..- Besim Tibuk abimizin partisi gibi... Bursa’ya tekme tokat yenildik. Son iki Samsun (deplasman) ve BJK maçından bir puan alırsak kurtuluruz. Yürekli bir federasyon olsa, geçen yıl yaşanan olaylardan sonra Diyarbakır ve Elazığ’ı düşürür, yaşanan iddialar gündeme gelmezdi. Federasyon seçimleri, maç sonuçlarıyla tartışma konusu olmazdı.Bakoğlu’nun, tatlı Karadeniz şivesiyle sözü bitmez; gazetesine başarılı daha uzun yıllar diliyoruz.Biliyor musunuz?TRT’nin iki hafta önce çarşamba günkü ‘Şans Topu’ çekilişinden sonra iki topun çalındığını, bunun üzerine Genel Müdür Şenol Demiröz’ün soruşturma açtığını, yapılan görüşmelerden sonra Milli Piyango’nun son çekilişe Amerika’dan iki top getirilerek yarışmaya yetiştirdiğini... Biliyor musunuz?Mesaj panosuOKUYUCUNUZ Ahmet Soyuer’in nüfus artışı konulu görüşüne yürekten katılmamak mümkün mü? Sadece tüketme becerisine sahip, eğitimsiz, sağlıksız, suç işleme potansiyeli azımsanmayacak düzeyde olan bu insanlarla nereye varacağız? A.Demir ATIKER
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!