Güncelleme Tarihi:
ONLAR AKIL SAHİPLERİDİR
Yüce Allah insanı en güzel şekilde yaratmış, ona akıl gibi üstün bir nimet vermiş. İyiyi, güzeli, doğruyu gerçekleştirme sınavı olan hayatta, başarılı olabilmemiz için vahiyle bize yol göstermiştir. Öyle ise bize düşen, önce kendi varlığımızın farkında olmak, sonra da, Kuran’ı doğru anlamak olmalıdır. Kuran’ı anlamak, onun evrensel değerlerini keşfetmek, yeniden üretmek ve bu değerleri hayatımıza taşımak anlamına gelmektedir. Unutmayalım, Kadir gecesi bütün anlamını Kuran’dan almaktadır. Bu geceyi en iyi şekilde değerlendirmek, Kuran’ı, yeniden nazil oluyormuşcasına okumakla ve anlamakla mümkün olacaktır. Yüce Allah, bu konuda bizi şöyle uyarmaktadır: “Ey Muhammed! Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimseler onlardır. İşte onlar akıl sahipleridir”.
(Zümer, 18)
KURAN İNSANA KENDİSİNİ ANLATIR
KADİR Suresi’nde, bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilmektedir. Kuran’ın amacı, insanoğlunun gerçekleri görmesini sağlamak ve insanlığını en iyi şekilde inşa etmesine yardımcı olmaktır. Her insan, kendi yeteneğine, bilgi birikimine göre, anlama konusundaki çabasına göre Kuran’ı anlayabilir. Daha iyi anlayabilmek, daha çok çabayı, daha çok samimiyeti ve daha iyi bir donanımı gerektirir. Kuran okumanın tek bir ön koşulu vardır: Okumaya başlarken “kovulmuş şeytana karşı Allah’a sığınmak” (Nahl, 98). Hz. Muhammed, bütün peygamberlik hayatı boyunca, insanları Kuran’la buluşturabilmek için çırpınmıştır. Kadir Gecenizi kutluyor, insan olmanın en yüce değer olduğunu keşfetme konusunda Yüce Yaratıcı’nın tüm insanlığa yardımcı olmasını diliyoruz.
KADİR GECESİ BİN AYDAN DAHA HAYIRLIDIR
KADİR SURESİ: “Biz Kuran’ı Kadir Gecesi’nde indirmeye başladık. Sen Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler, Rablerinin izniyle, vahiyle inerler ve hayatın her alanına dair tam bir mutluluk/esenlik getirirler. Bu durum şafak sökene kadar devam eder” (Kadir, 1-5).
643 camide itikaf
İSTANBUL’da ramazanın son 10 gününü ibadetle değerlendirmek için 643 camide itikafa girenler, nefislerini Allah’ın evinde terbiye etmenin huzurunu yaşıyor. İtikaf, ‘ibadet niyetiyle belli kurallara uyarak, belli bir mescitte inzivaya çekilmek’ anlamına geliyor. İtikafa girenler, günlerini Kuran-ı Kerim ve tefsir okuyarak, namaz kılarak, tespih çekerek, tefekkür ve dini sohbetler ederek, zikir yaparak geçiriyor. İtifaka giren erkekler yorulunca camide uyuyabiliyor. İtikaf için niyet etmek, oruçlu olmak ve bir mescitte olmak gerekiyor. Kadınlar ise evlerinde namaz kıldıkları odalarda itikafa giriyor. ? Bülent DORUK /AA
Hz. Muhammed neyin araştırılmasını istedi
PEYGAMBER Efendimiz yaşadığı dönemde bir kabilenin zekâtını (vergi) toplaması için Velid isminde bir şahsı görevlendirmişti. O şahıs Allah’ın Elçisi’nin emrini yerine getirmek için görevlendirildiği kabilenin köyüne yaklaştığında köyün erkeklerinin kalabalık bir grup halinde kendisini beklediğini fark etti. Kendisini öldürecekleri korkusuyla hemen oradan uzaklaştı. Olayı Peygamber’e haber verdi.
Hz. Muhammed’in tepkisi ne oldu?
Peygamber’in yanındakiler vergi vermemenin isyan olduğunu ve bu kabilenin cezalandırılması gerektiği konusunda ısrarcı idiler. Fakat Peygamber yanındakilerin sözlerine ve acelece hüküm vermelerine razı olmadı. Olayın araştırılmasını emretti. Olay araştırıldığında kabilenin erkeklerinin Peygamber’in elçisini karşılamak ve Peygambere olan saygılarını göstermek için köylerinin girişinde toplanıp vergi memurunu bekledikleri anlaşıldı. Oysa Velid, o kabileyle geçmişte sorun yaşamış ve hatta kan davasına kadar giden acı hatıraları olan bir aileden geliyordu. Yaşadığı olumsuz tecrübeler nedeniyle Velid kendisini karşılamak isteyenleri, kendisini öldürmek isteyenler olarak yorumlamıştı.
Bu olay Kuran’a nasıl yansımıştır?
Bu konuda Yaradan, inananları Hucurat Suresi 6’ıncı ayette şu şekilde uyarmakta idi: Ey İman edenler, eğer yoldan çıkmış biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” Acele idi önyargılı hüküm verilmesini isteyen inananlara ise Hucurat Suresi 7’nci ayet doğrudan çok ciddi bir eleştiri içermekte idi: “Allah’ın Elçisi aranızdadır ve o eğer Allah’a değil de size itaat etseydi mutlaka sıkıntıya düşerdiniz.”
Çıkarılacak ders nedir?
İnanan bir insanın karar verirken nasıl ilkeli davranması gerektiği sağlam bilgi ve belgeye dayanmadan, hiç kimsenin hakkında olumsuz bir tavır takınmaması gerektiği dinimizin bize yüklediği bir sorumluluk. Oysa haber sitelerine baktığımızda eksik bilgi ve yanlış anlama nedeniyle öldürülen masum insanlar, acı verici olaylarla doludur. Biz insanız yanlış anlatabiliriz. Bu yanlışlıkların vicdan azabına dönüşmemesi için öfkemizin değil sağduyumuzun sesine kulak verelim.
Ellerimizde kardeş kanı var, dilimizde AĞITLAR...
Görmez’in Kadir Gecesi mesajı
DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kadir Gecesi nedeniyle yayınlandığı mesajında savaşlara ve Gazze’ye değindi: “Bugün onun rahmet yüklü mesajlarını idrak edemediğimiz için Müslümanlar olarak ateş çukurunun etrafında bulunuyoruz. Ellerimizde kardeş kanı var, dillerimizde acı ağıtlar, hanelerimiz viran... (...) Hâlâ dünyanın dört bir yanında mazlum kanının aktığı, küçücük çocukların katledildiği, anaların elleri sinesinde gözyaşı döktüğü, kardeşin kardeşe gözünü kırpmadan kıydığı bir çağda yaşıyoruz. Vicdanını kaybetmiş tüm insanlığın gözü önünde vahşice bir katliamla karşı karşıya kalan mazlum ve mağdur Gazze halkına, masum çocuklara, kadınlara ve insanlara dua ederek Kadir Gecesi’ni ihya etmeye davet ediyorum.”