ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2010 00:00
Eski Polonya Cumhurbaşkanı ve AB Düşünce Grubu üyesi Lech Walesa, Türkiye’deki türban tartışmalarıyla ilgili “Kadınlarınız güzel olduğu için onların yüzlerine bakmak isterim. Ama erkekler bilerek saklıyorlar” yorumunda bulundu.
Walesa, dün Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile birlikte Hak-İş’in kuruluş yıldönümünü nedeniyle düzenlenen panele katıldı. Walesa, bir katılımcının “Başörtü sorununu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bu konuda belirli görüşe sahip değilim. Ben dini simgeler taşıyorum. Ruhen din önemlidir. Başörtüsüne karşı değilim ama kadınlarınız güzel olduğu için onların yüzlerine bakmak isterim. Ama erkek arkadaşlar bilerek saklıyorlar sanırım. Kızlarınız isyan etmeli, ‘Bizler güzeliz bizi gösterin’ diye.”
Türkiye’siz AB fakirdir
Türkiye’siz bir AB’nin fakir olacağını söyleyerek, “Katkılarımdan yararlanın” diyen Walesa, şöyle konuştu: “Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile özel bir ilişkimiz var. Sarkozy, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda fikrini değiştirecektir. Türkiye’siz bir AB fakirdir. Türkiye’yi az tanıyoruz. Yakından tanınması halinde, Türkiye’nin AB üyeliğine kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum. Tek Avrupa devletini kurmaya, küreselleşmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin AB’ye girmesinin AB’nin çıkarına olduğunu göstermemiz gerekiyor. AB’nin sahip olmadığı çok fazla imkana sahipsiniz. Çok güçlüsünüz. Onların bencilliği nedeniyle işi zorlaştırıyorlar. Şu anda çıkarlar önemli. Türkiye’ye daha önce tatil için de olmak üzere 4 kez geldim. Ben Türkiye’nin dostuyum. Yapabileceğim katkılardan yararlanın.”
Başbakan Tayyip Erdoğan, Atina dönüşü
Atatürk Havalimanı’nda Ankara’dan gelen Walesa ile 25 dakika görüştü.
Esprili konuşma
HAK-İş Konfederasyonu ve AB Genel Sekreterliği’nin ortak düzenlediği ‘Demokratikleşme, Haklar, Özgürlükler ve AB: Solidarnosc’ten AB Üyeliğine Polonya Deneyimi’ başlıklı panelde Nobel Barış Ödülü sahibi, eski Polonya Cumhurbaşkanı Lech Walesa konuştu. Walesa konuşmasına, “Ne demek istediğini anlatmak için en az 4 saate ihtiyacı olduğunu ama kimsenin buna izin vereceğini sanmadığı için kısa konuşmaya çalışacağını” söyleyerek, esprili bir giriş yaptı.