Güncelleme Tarihi:
DİĞER KADIN ÖRGÜTLERİ İÇİN TIKLAYIN...
Ä°lk çıktığında kadınların bu iÅŸi baÅŸaramayacağını, bir yayın faaliyetini sürdüremeyeceÄŸini düşünenlerin "bu dergi batar" dediÄŸi Pazartesi, söylenen manada deÄŸil, içeriÄŸiyle ve yaptıklarıyla çok fazla erkeÄŸe "battı."Â
Pazartesi, 1980 sonrası yükselen Türkiyeli kadın hareketinin 1990'larda kendi kurumlarını oluşturma başarılarından sadece biri. Tıpkı Mor Çatı Kadın Sığınmaevi, Kadın Eserleri Kütüphanesi gibi...
Pazartesi'nin popüler, feminist kadın haberciliği yapma çabası daha ilk sayıda spiker Alp Buğdaycı ve Ağır Roman'ın yazarı Metin Kaçan'ın tecavüzüne uğrayan Güneş K.'nın haberiyle başladı. Güneş K.'yı yaşadığı süreçte yalnız bırakmayan Pazartesi, geride kalan 11 yıl boyunca daha birçok kadının yanında oldu. Kadınların sadece haberin nesnesi olamayacağını, yaşadıklarını yansıtırken yeniden mağdur edilmemeleri gerektiğini düstur edinen bir habercilik yaptı. Ama bütün bunları yaparken kadınların "haber değeri" taşıyan "özellik"lerinin mağdur olma hali olmadığını söylemeyi, kadınların başarılarını, kazanımlarını, erkeklere ait alanlarda varolma başarılarını anlatmayı da inatla sürdürdü.
BOŞANMA YARIŞMASI VE MEÇHUL KADIN ANITI!
Yeri geldi Boşanma Yarışması düzenledi. Yeri geldi okurlarıyla beraber Elite Model Look baskınını gerçekleştirdi. Yeri geldi Taksim Meydanı'na Meçhul Kadın Anıtı dikti. Yeri geldi 19 Aralık Operasyonu'nu kapağına taşıdı.
Kadınların yazılı tarihinin oluşmasına, kadınların kurtuluşlarının kendi ellerinde olduğu fikriyatının teorik olarak tartışılmasına yaptığı katkıyla sadece bir "kadın dergisi" olmaktan çıktı bu süreç içinde. Aynı zamanda kadın kurtuluş hareketinin de bileşeni oldu.
Yayın hayatına başladığında yazarları arasında daha önceden de gazetecilik yapan çok az kadın olmasına rağmen, bir nevi gazetecilik okulu olma görevi de oldu Pazartesi'nin. Pazartesi kolektifinde yer alan, daha önce bilgisayar klavyesine dokunmamış birçok kadın hayatlarında kamuya açık ilk yazılarını burada yazdılar. Okurlarıyla yazarları arasında bir ayrım gözetmediği için bugün birçok okuru Pazartesi'nin yazarı olmuş durumda.
2005 Mart'ında çıkardığımız 100. sayımızı kutladığımızda bir gece düzenlemiştik. Geceye katılan kadınların yaptığı konuşmalarda gördük ki, hepimizin kendi kuşağı içerisinde kırılma noktaları yaratmış bir dergiydi elimizde tuttuğumuz. Kimimizin üniversite yıllarına tekabül ediyordu Pazartesi'nin çıkışı. Kimimizin lise yıllarına. Daha küçük olanlarımız da vardı aramızda, yeni 18'ine girenler, liseliler, üniversiteliler. Pazartesi'de haber olmuş kadınlar, komşularımız, annelerimiz, kızkardeşlerimiz...
Ama o geceye damgasını vuran bir konuşma vardı ki, hepimiz için derginin kadınlara verdiği gücü bir kez daha hissettirdi bize. 27 yaşında genç bir kadındı konuşmayı yapan. O gün 17 yaşından beri okuduğu dergiyi ziyarete gelmişti. Kendi mahallesinde bulamadığı için her ay yürüyerek başka bir bayiye gidip dergiyi nasıl heyecanla istediğini anlatıyordu. Nasıl kadınların çıkardığını merak ediyordu bu dergiyi. Söylediği şu oldu, "Hayal etmeye çalışıyordum sizleri. Yazılarınızdan tanıyorum hepinizi. Ben uzun zaman yaşadığım enseste ve bunun yarattığı sonuçlara Pazartesi'nin de yardımıyla karşı durdum. Şimdi daha güçlüyüm, hep yanımda olduğunuzu hissediyordum, şimdi artık 'biz' olduğumuzu görüyorum. Ve şunu söyleyebilirim ki, artık yaşadığım şeyle hukuksal olarak da mücadele edecek gücü buluyorum kendimde."
KADINLARIN YAZILI TARÄ°HÄ°NE KATKI
Bu konuşma Pazartesi'nin ne olduğu, nasıl bir dergi olduğunu, kadınlar için önemini anlatmaya yetmişti bizim için. Büyük basının memlekette kadınlarla ilgili olan her meseleyle ilgili görüş almak üzere aradığı Pazartesi'nin, üniversitelerde derslerde yazılarından alıntı yapılan Pazartesi'nin, kapısını şiddete uğradığı için, çay içmek için, dergidekilerle tanışmak, sohbet etmek için, arşivinden yararlanmak için çalan bütün kadınların Pazartesi'sinin ne olduğuna, ne anlam taşıdığına verecek birçok cevaptan bir kısmı burada yazdıklarımız.
Bundan sonrasında da yeni sayılarımızla kadınların yazılı tarihine katkıda bulunmaya elimizden geldiğince devam edeceğiz elbette. Son bir yıldır iki ayda bir hazırladığımız Aşk, Cinselik, Annelik, Beden ve Emek konularından oluşan dergilerde son 10 yılın birikimlerine de yer veriyoruz artık. Hem yeni yazılardan hem de daha evvel yayınladığımız yazılardan oluşan dergiye bütün kadınların yazılarını bekliyoruz...