Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2007 13:11
Kadın sivil toplum örgütleri, yeni kurulacak hükümette bazı bakanlıklarda kadın milletvekillerinin görevlendirilmesini ve kadın cumhurbaşkanı seçilmesini istiyor.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ve İris Eşitlik Gözlem Grubu Koordinatörü Narınç Ataman, yeni kurulacak hükümetten beklentilerini açıkladı.
TKDF Başkanı Güllü, 22 Temmuz seçimlerinde “Türk halkının bir demokrasi dersi vererek” yeni meclisi oluşturduğunu belirterek, “Ancak bu yetmez. Gerçek demokrasi için cumhurbaşkanı da kadın olmalı. Nüfusunun yarısı kadınlardan oluşan bu ülkede, cumhurbaşkanı da kadın olmalı. Sayın Başbakan,
seçim sonuçlarının ardından parti genel merkezi önünde yaptığı açıklamada, “uzlaşıdan yana” olduğunu söyledi. Bunun için önce kadın erkek eşitliğinin sağlanması gerekir. Bunun yolu da Türkiye'ye kadın bir cumhurbaşkanı getirmektir” diye konuştu.
Güllü, kadın hakları savunucuları olarak icrai bakanlıklara talip olduklarını ifade ederek, milli eğitim, sağlık, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ile kadın ve aileden sorumlu devlet bakanlıklarına kadın vekillerin getirilmesini istediklerini belirtti.
Bu bakanlıkların çalışmalarının iç içe geçen bir yapıdan oluştuğunu söyleyen Güllü, “Biz, kadından ve aileden sorumlu devlet bakanlığının danışma kuruluyuz. Kadın bakanlardan oluşan bu yapının, kadın hakları konusunda daha yapıcı çalışmalar ortaya koyacağını düşünüyoruz” dedi.
“
DIŞ POLİTİKADA UZUN VADELİ KARARLAR ALINMALI”
Güllü, geçen dönem hükümetin uluslararası kadın politikaları konusunda kararlı davranmadığını öne sürerek, “Bu dönemde hükümetten dış politikada, uzun vadeli kararlar bekliyoruz. Bir anlık kararlar bize sıkıntı yaşatıyor. Bir faaliyet esnasında bilinen politikaları görerek hareket etmek istiyoruz” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılık (CEDAW) sözleşmesi gereği, Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu yürütme kurulunun sekretaryası olduğunu hatırlatan Güllü, “Kadın erkek eşitliği komisyonu kurulamadı. Bundan sonra bu konuda çabalamak yerine Kadın Politikaları Komisyonunun kurulmasını istiyoruz. Meclise gelen yasalar burada incelensin. 10 akademisyen 10 da milletvekilinden oluşsun ve bu vekillerin yüzde 70'i kadın olsun istiyoruz” dedi.
Kamudaki yönetici atamanlarında toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Güllü, bu konuda önlem alınmazsa ileride kadınların çok kısıtlı yetkileri olan yöneticilik görevlerine getirilebileceğini ileri sürdü. Güllü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarım politikalarının çok üzerinde durulmalı. Türkiyede çalışan kadınların yüzde 60'ı kadın. Bunların çoğu da tarım alanında kayıt dışı olarak çalışıyor. Bu nedenle tarım politikalarının daha ince izlenmesi gerek. Sığınma evlerinin sayısı artırılmalı. Başbakanın imzasıyla şiddet konusunda genelge yayınlanmıştı. Bu genelge bu dönemde maddi olarak da desteklenmeli. İçişleri, adalet bakanlıkları ile kadın örgütleri işbirliği içinde hareket etmeli.”
GÖLGE KABİNEGüllü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Danışma Kurulu üyesi olduğu için federasyonun “Kadın Politikaları”nı hayata geçirdiğini ifade ederek, maddi beklentileri olmadığını söyledi.
TKDF'nin yeni dönemde, “Gölge kabine oluşturarak hükümeti takip edeceğini” açıklayan Güllü, şöyle konuştu:
“Gölge Kabine, kadının durumu konusunda yapılan çalışmaları incelemek için kurulacak. Her bakanlığı bir kişi takip edecek. Bakanlığın faaliyetlerini yürüten genel müdürlüklerini takip edeceğiz. Diğer taraftan 2008'de CEDAW'a devlet raporu sunulacak. Biz de Gölge Raporu sunacağız. Bakanımızın alacağı bir randevuyla sendikalar ve federasyona üye derneklerle beraber CEDAW toplantısına gideceğiz. Yasal olarak neler yapıldı, bunları sunacağız.”
“SİYASİ PARTİLER, TÜZÜKLERİNE FERMUAR SİSTEMİNİ GETİRSİN”
Güllü, yeni dönemde meclisteki kadın milletvekili sayısının geçen döneme göre yaklaşık yüzde yüze yakın bir artış gösterdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Bu oran çok az. 550 vekilden sadece 50'si kadınsa, bu oranın verimli olmayacağını önceden de söylemiştik. Parlamentodaki vekil oranında kadınlar, yüzde 10'un altında. Oysa Türkiye nüfusunun yarısı kadın. Seçim öncesi, elini taşın altına koyan kadın örgütleri oldu. Kadınların bu az sayıya ulaşmasında bile sivil toplumun kopardığı yaygaranın etkileri var. Yeni dönemde partiler, tüzüklerini değiştirmeli.Partinin milletvekili aday sayısında eşitlik olmalı.
İRİS EŞİTLİK GÖZLEM GRUBU: “BAKANLIKLARIN YARISI KADINLARA VERİLSİN”
Kadın haklarını savunan bir sivil toplum örgütü olan İris Eşitlik Gözlem Grubu Koordinatörü ve eski Kadının Statüsü Genel Müdürü Narınç Ataman, kadınların kurulacak hükümetten beklentilerine ilişkin olarak “İlk dileğimiz, önemli bakanlıkların ve bakanlıkların yarısının kadın vekillere verildiği bir hükümet” dedi.
Narınç Ataman, sadece Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanının kadın olduğu bir hükümet istemediklerini belirterek, “İlk beklentimiz, önemli bakanlıkların kadın vekillere verildiği, yarısı kadınlardan oluşan bir hükümet. AK Parti, demokrasiyi öncelik olarak aldı, demokrasinin de temel taşlarına özen göstereceğine ilişkin ümidimiz çok. Kadınla ilgili her alanda iyileşme bekliyoruz. Madem ki toplumun yarısı kadın, bakanlıkların yarısı da kadınların olmalı” diye konuştu.
BEKLENTİLERAtaman, kadın hakları savunucularının kurulacak hükümetten “öncelikli” beklentilerini şöyle sıraladı:
“-Her yasanın kadın bakış açısıyla incelendikten sonra onaylanması için TBMM Eşitlik İzleme Komisyonu kurulmalı.
-Diğer yasaların kadın erkek eşitiliğine uygun hale gelmesi için Çerçeve Eşitlik Yasası çıkarılmalı.
-Kadın sivil toplum kuruluşlarıyla araştırmalar yürütecek Devlet Bakanı'na bağlı Kadın Erkek Eşitliği İzleme Genel Müdürlüğü kurulmalı.
-Milli Eğitim Bakanlığı, özellikle Matematik ve Edebiyat kitaplarındaki ataerkil sistemi destekleyen ögeleri çıkarmalı.