Kadınlara tuvalet koymayana ruhsat yok

Güncelleme Tarihi:

Kadınlara tuvalet koymayana ruhsat yok
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2001 00:00


Uğur ERGAN
Haberin Devamı

AB'ye sunulmak üzere hazırlanan Ulusal Program, bugüne kadar hep yapmamız gereken siyasi ve ekonomik ödevler olarak algılandı. Oysa bu program günlük hayatta herkesin ‘‘uygar’’ yaşamasını sağlayacak yüzlerce değişim içeriyor. Tüketici haklarından, ne şekilde avlanılabileceğine, karayolu taşımacılığında nelere uyulması geretiğinden, iş yerindeki anne hakları ve çalışanın konforuna kadar çok farklı madde Ulusal Programın konusu.

Türkiye'de hemen her çevre, AB Komisyonu'na sunulmak üzere hazırlanan Ulusal Program'ın (UP) hep siyasi kriterler bölümüyle ilgilendi. Tartışmalar öyle bir noktaya geldi ki, ‘‘İdam cezasının kaldırılması, Kürtçe TV ve eğitim ile MGK'da sivil sayısının artırılıp, kurulun yapısı ve işlevinin değişmesi’’ halinde Türkiye'ye AB'ye tam üyelik yolunun açılacağı sanıldı.

Oysa, Türkiye için hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi'nin siyasi kriterler bölümünde talep edilen bu hassas noktaları yerine getirmek, AB'ye tam üyelik için yeterli değil. Ekonomik kriterler başlığı altında istenilen şartların en önemlilerini yerine getirmek, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için ‘‘olmazsa olmaz’’ kuralları arasında yer alıyor.

Aslında, AB mevzuatı ile Türk mevzuatının karşılaştırılması ile hazırlanan UP, yaşamımızda ‘‘radikal değişiklikleri’’ öngörüyor. UP'nin hazırlanmasına bizzat katılan üst düzey bir bürokratın dediği gibi, bu radikallik, sadece kağıt üzerinde değil, kafalarda da gerekiyor.

Program tarım ve hayvancılıktan tutun da, ne şekilde avlanılabileceği, karayolu taşımacılığında nelere uyulması, sendika ve işverenlerin rekabet ortamında üretimi artırabilmek için ne şekilde ortak hareket etmeleri gerektiğine dair, yaşamın bir çok alanında ‘‘devrimleri’’ içeriyor.

UP'nin hazırlanmasında emeği geçen bürokratlar, Kopenhag Kriterleri'nin siyasi bölümünün olduğu kadar, ekonomik bölümünün de son derece önemli olduğu görüşündeler. Bürokratlara göre ekonomik kriterler yerine getirildiği takdirde, şu anda Türkiye'nin önünde engel gibi görünen siyasi kriterler kendiliğinden ortadan kalkacak.

İşte Türkiye'de her kesimi doğrudan ilgilendiren ve Türkiye'nin AB'ye tam üye olabilmesi için yapması gereken çok sayıda değişikliklerden bazı çarpıcı örnekler:

TÜKETİCİ MAHKEMELERİ

Türkiye Gümrük Birliği anlaşması ile daha önceden malların serbest dolaşımını kabul etti. Ancak hem yurtiçinde, hem de yurtdışında üretilen ve piyasaya sürülen mallar, piyasaya sunulduktan sonra da kalite kontrolünden geçecek. Örneğin deterjan ve parfümeri ürünlerine, piyasaya sunulduktan sonra da kalite kontrolü uygulanacak. Şu anda mevcut olan yasayla, Türkiye'de kalite belgesi mal piyasaya sürülmeden önce üretim esnasında alınıyor. Yeni düzenlemeyle, üretecinin malını piyasaya sürmeden önce verdiği kalite sözünü, sürekli koruyup korumadığı takip edilecek.

Türkiye'de tükeciyi korumak için kurulmuş olan sadece üç tane ‘‘Tüketici Koruma Mahkemesi’’ bulunuyor. Bu mahkemeler her ilde olacak. Tüketici aldığı ‘‘ayıplı mala’’ ilişkin karşısısında bir muhatap bulacak. Örneğin yeni satın alınan bir televizyonunu patlaması halinde, ev içinde meydana gelen hasarda, malı üreten veya malı piyasaya sunandan talep edilebilecek. ‘‘Ayıplı ürünün’’ neden olduğu zarar karşısısında tüketici korunacak. Ayrıca taksitli satışlarda da tüketici koruma kapsamına alınacak. Aldatıcı reklamlara karşı çok ağır caydırıcı cezai yaptırımlar gelecek.

İŞ YERİNDE ANNELİK

Hizmet sektöründe kalitenin yükseltilmesi ve kontrolü için ‘‘Ulusal Sistem’’ kurulacak. Sağlık, eğitim, müteahhitlik ve gıda gibi insanın yaşamını birinci derecede etkileyen alanlarda hizmet sektörü AB normlarına yükseltilecek. Ayrıca hizmet sektöründen yabancı yatırımcı da yararlanabilecek. Örneğin kadınlar için tuvaleti bulunmayan bir lokantaya çalışma izni verilmeyecek.

AB'nin istemi olan ‘‘Hayvan Kimlik Sistemi’’ni yasallaştırarak, bu konuda önemli bir adım atan Türkiye, veterinerlik ve karantina hizmetlerini de AB standartlarına çekmek zorunda. Et ve süt ürünleri hijyen koşullarda üretilip, piyasaya sunulacak. Hijyen koşullarda üretilmediği tespit edilen ürünler piyasaya sunulamayacak.

Yük ve insan taşımacılığında sürücüler ciddi şekilde eğitime tabii tutulacak. Ağır para ve hapis cezaları ile kuralları ihlal edilmesi caydırılacak. Kamyonların dingil ağırlığından fazla yük taşımaları yasaklanacak. Yük taşımacılığında uygulanacak sigorta sistemi de, aşırı yükü caydırıcı nitelikte olacak. Aşırı yüklü bir aracın kaza yapması durumunda, sigorta fazla yükü karşılamayacak.

Kadın ve erkek işçi arasındaki ayrımcılık önlenecek. Hamile kadın işçilerin işyerleri güvence altına alınacak. Çocukları emzirme döneminde olan kadın işçiler için işveren işyerinde emzirme odası tahsis edecek.

Ağır çalışma koşullarında işveren tarafı, işçinin çalışma koşullarını kolaylaştırıcı önlemler alacak. Örneğin masa başında çalışan ve bel ağrısından şikayeti olan bir işçi, işverenden bel ağrısını önleyici ortopedik koltuk talep edebilecek.

HERKESE SENDİKA HAKKI

Kamu dahil tüm sektörlerde sendikal örgütlenme hakkı bulunacak. Sendika yöneticileri ile işveren tarafının anlayışı, iş hayatının sürdürülebilmesi, işyerinin korunması, üretimin artırılması yönünde olacak. Üretimi ve çalışmayı engelleyen dayatmacı tavırlardan kaçınılacak.

Türkiye'nin vahşi doğal zenginliği yeniden gözden geçirilecek. Vahşi hayvanlar koruma altına alınacak ve avcılık sporu sıkı denetime tabii olacak. Kaçak yapılan avlanmalar, AB standartlarına uygun ağır para cezaları hatta hapisle cezalandırılabilecek. Kuş türlerinin üremesi açısından önemli olan sulak alanlar, AB çevre koruma standartlarına uygun şekilde koruma altına alınacak.

SANATA VE BİLİME TEŞVİK

Türkiye'de yaygın olan korsan yayıncılığa karşı ihtisas mahkemeleri kurulacak. Korsan yayınlara karşı caydırıcı cezalar çıkarılacak, buna karşılık yazara, müzisyene daha fazla teşvik verilecek.

Türkiye'de eğitim gören gençliğin, AB'nin öğrenci mübadelesini teşvik eden Leonardo ve Sokrates isimli gençlik programlarına katılabilmeleri için ‘‘Ulusal Ajans’’ kurulacak. Kredi notu transferleri ile diplomaların tanınmasında AB ile yeniden karşılıklılık düzenlemesi yapılacak. Bilim ve araştırmaya devlet daha fazla teşvik verecek.

AB üyesi ülkeler arasında da tam bir tanımlama mevcut değil. Türkiye KDV uygulaması ile AB'ye uyumlu. Ancak örneğin, otomobil alamı satımı, tütün ve tütün ürünleri, madeni yağlar vs. gibi bazı alanlarda çeşitli kalemlerde alınan vergi, tek bir kalem altında ‘‘Özel Tüketim Vergisi’’ altında alınacak. Böylece vergi girdisi devletin bütçesine doğrudan tek kalem olarak girecek.

AB kriterleriyle hayatımızda neler değişecek?

AYIPLI ÜRÜN VE ALDATICI REKLAMA SON

‘‘Ayıplı ürünün’’ zararı karşısısında tüketici korunacak, zarar ödenecek. Aldatıcı reklamlara karşı çok ağır caydırıcı cezai yaptırımlar gelecek.

LOKANTALARDA MUTLAKA KADIN TUVALETİ OLACAK

En ücra yerde de olsa, kadın tuvaleti olmayan lokantaya çalışma izni verilmeyecek.

ANNELER İŞYERİNDE EMZİREBİLECEK

İşveren, emziren anneye ‘‘Emzirme odası’’ tahsis edecek. Kadın ve erkek işçi arasındaki ayrımcılık önlenecek. Hamile kadın işçilerin

AVLANMA KURALLI OLACAK, DOĞA KORUNACAK

Öncelikle sulak alanlardaki kuş türleri sıkı korumaya alınacak. Vahşi hayvanlar koruma altına alınacak ve avcılık sporu sıkı denetime tabi olacak.

KAMYONLAR AŞIRI YÜKLENEMEYECEK

Aşırı yüklü aracın neden olduğu kazanın zararını sigorta karşılamayacak. Yük ve insan taşımacılığında sürücüler ciddi şekilde eğitime tabii tutulacak.

ÇALIŞANLARA SAĞLIKLI KOŞULLAR SAĞLANACAK

İşçinin çalışma koşullarını kolaylaştırıcı önlemler alacak. Örneğin masa başında çalışan bir işçi ortopedik koltuk talep edebilecek.

DETERJAN VE PARFÜMERİYE SIKI KONTROL GELECEK

Piyasaya sürülen deterjan ve parfümeri ürünlerine, piyasaya sunulduktan sonra da kalite kontrolü uygulanacak.

BABALAR DOĞUM SONRASI İZNİ ALACAK

Doğum sonrası kadın çalışanın kocası, 6 ay süreyle ücretli izin alabilecek. Ancak bunun için, kadının yeni doğan çocuğuna bakmakta zorlanması ile aylık gelir açısından kendisine bir yardımcı tutamayacağını ispat etmesi gibi özel koşullar gerekiyor.

EĞİTİMDE YENİ İKİ PROGRAM UYGULANACAK

Türkiye'de eğitim gören gençliğin, AB'nin öğrenci mübadelesini teşvik eden Leonardo ve Sokrates isimli gençlik programlarına katılabilmeleri için ‘‘Ulusal Ajans’’ kurulacak.

KORSAN YAYINA KARŞI ÖNLEMLER ALINACAK

Korsan yayına karşı ihtisas mahkemesi kurulacak. Caydırıcı cezalar çıkarılacak, buna karşılık yazara, müzisyene daha fazla teşvik verilecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!