Arzu ÇETİK/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2008 13:13
İZMİR Ekonomi Üniversitesi'nin (İEÜ) düzenlediği 2'nci Uluslararası Kadın Çalışmaları Konferansı'nda dünyanın pekçok ülkesinde kadın ve erkekler arasındaki negatif ayrımcılığın devam ettiği, Türk kadının da diğer ülkelerdeki kadınlara göre bazı hakları çok daha erken elde etmiş olmasına rağmen, hakların kullanımında ileriye gidemediği belirtildi.
İEÜ'de gerçekleştirilen 2'nci Uluslararası Kadın Çalışmaları Konferansı'nın açılışı Kadın ve Aileden Sorumlu eski Devlet Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili Güldal Akşit, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Prof.Dr. Nükhet Hotar Göksel, CHP İzmir Milletvekili Türkan Miçoğulları, İEÜ Rektörü Prof.Dr. Attila Sezgin, İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkan Vekili Akın Kazançoğlu, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla yapıldı.
Açılışta konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Attila Sezgin, üniversite bünyesinde kadın haklarına yönelik bir merkezin kısa vadede açılışını yapacaklarını açıkladı. Sosyal tarihin dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların gördüğü haksızlıklarla dolu olduğunu ifade eden Prof.Dr. Sezgin, “Dünyada kadınlar haklı olarak seslerini yükseltmeye başlamıştır. Türk kadını, Türk erkeğine eşitse, aynı hakları kullanabiliyorsa, bunu Mustafa Kemal
Atatürk'e ve Türkiye Cumhuriyeti'ne borçludur. Dünyanın pekçok ülkesinde kadın-erkek arasında negatif ayrımcılık sürüyor. Pozitif cinsiyet ayrımcılığını irdeleyecek uluslararası bir konferansın üniversitemizde düzenlenmesi sevindirici. Pozitif cinsiyet ayrımcılığı kapsamlı bir şekilde irdelenecek” diye konuştu.
İEÜ Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi ve Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Hülya Tütek, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını Avrupa'daki kadınlardan önce aldığını hatırlatarak, geçen 85 yıl içinde Türkiye'de hakların verilmesi ve kullanılması konularında paralellik yaşanmadığına dikkat çekti. Türkiye'deki kadınların yüzde 20'sinin okuma-yazma bilmediğine, kız çocuklarının okula gönderilmesi için ailelere telkin ve maddi desteklerde bulunulduğuna işaret eden Prof. Dr. Tütek, ev işleri ve tarımda yüksek oranda kayıtsız işçi çalıştırıldığına da değindi. Özel sektörde ya da devlet sektöründe kadın ve erkek maaşları arasında büyük uçurumlar bulunmadığına, kadın maaşlarının erkek maaşlarının yüzde 97'si oranında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tütek, bunun birçok AB ülkesinin üzerinde olduğunu kaydetti. Türkiye'de kadının yükselmesinde gözle görülür engeller bulunmadığını, sosyal ve kültürel yönden biçilen rollerin engel olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tüter, TBMM'deki kadın temsil oranının da yüzde 5'te kaldığını sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarının ardından Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler konusunda eğitim veren Ann Tickner, feminizm ve uluslararası ilişkiler açısından kadını ele alan bir sunum yaptı.