Güncelleme Tarihi:
HACETTEPE Üniversitesi Fransız Filolojisi’ni bitirdiğimde evli ve bir çocuk sahibiydim. Master, ardından beş yıl Bilkent Üniversitesi’nde öğretim elemanlığı ve Fransız Büyükelçiliği Basın ve Enformasyon Dairesi. Şükrü ile evlendikten sonra işi bıraktım. Kameralar ve göz önünde olmak beni hep rahatsız etti. O güne kadar hep kendi başına var olmuş bir kadındım. Birden Şükrü Bey’in eşi olarak gösterilmeye başlandım.
KENDİLERİ VE TEK BAŞINA OLAN KADINLAR İÇİN
Ben olan Zeliha’dan vazgeçiyor olmak ciddi sıkıntı yarattı. Kendimi kızıma ve sanata verdim. Resim yapmaya başlayınca kendimi buldum. Çini yaptım, gravür çalıştım. Bu arada bazı yabancı şirketlere de danışmanlık yaptım. Kendin olmak... Şimdi bu kadınlarda da onu görüyorum. Aldıkları mikrokrediyle kendileri olmaya, tek başlarına ayakta durmaya çalışıyorlar. Program önce özgüven kazandırıyor onlara ardından kendilerinin farkına varıyorlar ve üretiyorlar. Tıpkı Ahilik’teki Baciyan-ı Rum kadın örgütlenmesi gibi.
DAR GELİRLİ 60 BİN KİŞİYE 1000-15 BİN ARASI KREDİ
Ortak arkadaşlarımız aracılığıyla tanıştığım, Nobel ödüllü Grameen Mikrofinans Programı’nın Türkiye ayağını yürüten, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Başkanı Aziz Akgül, ‘Gel bu kadınlara koçluk yap’ dediğinde önce dört ay izledim. Daha önce finans konularıyla ilgilenmediğim için başta çekindim. Yapabileceğimi anlayınca geçen eylül ayında işin içine girdim. Kadınları üretime teşvik etmek muhteşem. 102 şubede 324 personelle aktif 60 bin dar gelirli kadına 1000 ile 15 bin arasında kredi veriyoruz. Toplamda ulaştığımız kadın sayısı 118 bin.
YOLSUZLUĞA KARŞI KADIN
Beni en çok etkileyen, geri dönüşün yüzde yüz olması. Bunu yurtdışında anlattığımızda inanmıyorlar. Türk kadını borcuna sadık. Haksızlık yapmaz ve onda bir bozukluğa neden olmazsan her şeyine sadık aslında. 2014’te hedefimiz kadınların aylık gelirini 2000 liraya çıkarmak. 260 milyon TL dönüyor ama kar eden kuruluş değiliz. Yolsuzluk kaygımız yok. Çünkü sistem en küçük kaçağı hemen ortaya çıkarıyor. Yeter ki personel doğru eğitilsin. Ama şu da var: İş hayatında da, siyasette de yolsuzluk olsun istemiyorsan kadınını yeniden dinamik hale getireceksin.
ŞÜKRÜ'YE BİR KEZ MÜDAHALE ETTİM
HİÇBİR zaman klasik siyasetçi eşi modeli olmadığını ve olmamaya özen gösterdiğini söyleyen Zeliha Sapmaz Gürel sanıldığının aksine Şükrü Sina Gürel’in siyasi hayatıyla da hiç ilgilenmediğini yalnızca bir kez müdahale ettiğini anlattı: “Şükrü bey Başbakan Yardımcısı. DSP parçalanıyor, istifalar var. Kıbrıs’tan sorumlu bakan kim olsun diye konuşuyorlar. Kadın olduğu için de hiç tanımadığım halde Tayyibe Gülek’i önermiştim. O oldu. Düşüncelerini özgürce ifade eden, doğal bir insanım; politik davranamam o yüzden siyaset bana çok uzak.”
YENİ PROJELER MAHKÛM KADINLAR VE KİMSESİZ ÇOCUKLARLA
ZELİHA Sapmaz Gürel sloganlarının ‘farkılılığın birlikteliği’ olduğunu söyleyerek mahkûm kadınlarla olan projelerini anlattı: “Dünyada ilk kez bir mikrofinans kuruluşu mahkûm kadınlara mikrokredi veriyor. Türk Telekom sponsorluğunda İzmir Şakran Cezaevi’nde 11 kadın mahkûmla pilot uygulama başlattık. Gediz Üniversitesi’nden girişimcilik eğitimi aldılar. Çiçekçilik, dokuma, deri ve el sanatları alanında faaliyet gösterecekler. Kimsesizler yurdunda yetişen ve 18 yaşını doldurduğu için yurttan ayrılmak zorunda kalan gençlerimiz için de bir çalışma yapıyoruz.”