Güncelleme Tarihi:
Görüntüleri çeken İ.K., duruşmada pişman olduğunu, defalarca özür dilediğini ve bu olay nedeniyle iki kez intihara kalkıştığını söyledi. Tuzla’da 2013 yılında çalıştığı iş yerinin idare bölümündeki kadınlar tuvaletine kamera yerleştiren İ.K., kamerayı yerleştirirken yüzünün göründüğü görüntüyü çekti. Bu görüntü 2015 yılında aynı iş yerinde çalışan arkadaşı M.A.’nın eline geçti, M.A.’da bu görüntüyü 2016 yılında işyerindeki diğer erkek çalışanlarla paylaşınca olay ortaya çıktı.
GÖRÜNTÜDE ÜÇ KADIN DA VAR
Görüntüye ulaşan mağdur kadınların şikayeti üzerine İ.K., M.A. ve M.K. hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19 Eylül 2016 tarihinde hazırlanan iddianamede, şüphelilerden İ.K.’nın, 2013 yılında Tuzla’da çalıştığı işyerinin idare bölümündeki kadınlar tuvaletine kamera yerleştirdiği, burada çalışan F.D., D.T. ve K.E. isimli kadınların görüntülerini gizlice kayda aldığı, diğer erkek şüpheli M. A.’nın, İ.K.’nın cep telefonunda kayıtlı olan bu görüntüleri bir şekilde ele geçirdiği, 2016 yılında da diğer şüpheli M.K. ile paylaştığı belirtildi.
İddianamede, İ.K. hakkında, “Özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan 6 yıldan 18 yıla, görüntüyü ele geçiren ve arkadaşları ile paylaşan M.A. ve M.K. hakkında da, “Özel hayatın gizliliğine ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.Davanın ilk duruşması, 16 Şubat 2017 tarihinde İstanbul Anadolu 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
‘PİŞMANIM, ÖZÜR DİLİYORUM’
Duruşmada sorgusu yapılan tutuksuz sanık İ.K., görüntüleri 2013 yılında kaydettiğini, kadınlar tuvaletindeki çöp poşeti içine yerleştirdiği cep telefonu ile kaydı yaptığını belirterek, “Ayrı bir kamera ile çekim yapmadım” dedi. İ.K., “Bu olay nedeniyle defalarca özür diledim, yine özür diliyorum. Yaptığıma pişmanım. Bu olay nedeniyle iki kez intihara kalkıştım. İnsan hata yapabilir, ben de hata yaptım. Bunun bir açıklaması yok. Ortada suç var ve benim ismim geçiyor, cezama razıyım” diye konuştu.
Duruşmaya katılan tutuksuz sanık M. A., görüntüyü 2015 yılı Şubat ayında diğer şüpheli İ.K.’nın cep telefonunda bulduğunu belirterek, “Görüntüyü, İ.K.’nın ofiste bıraktığı cep telefonundan buldum. Daha önce bu cep telefonunda bazı görüntülere baktığını görmüştüm. Telefonu şifreliydi, tahminen bir şifre girdim, şifreyi tutturdum. İddianameye konu görüntüler vardı. Telefonu yanıma aldım, eve gittiğimde bilgisayarıma aktardım. Bu görüntülerin olduğu flash belleği diğer şüpheli M.K.’ya verdim. Diğerlerinin nasıl duyduğunu bilmiyorum” dedi.
Tutuksuz yargılanan sanık M.K. ise savunmasında, görüntüleri kendisine diğer sanık M.A. tarafından flash bellek içinde verildiğini belirterek, M.A.’nın bu görüntüleri sadece kendisine değil, başkalarına da verdiğini iddia etti. Bu flash belleği şirket yetkilisine ilettiklerini, İ.K.’nın bir süre sonra işten atıldığını söyleyen M.K., “Amacımız görüntülerin ortaya çıkması idi” dedi.
SANIĞIN ODASINI ARAMIŞLAR
Davanın ikinci duruşması 30 Mayıs 2017 tarihinde yapıldı. Görüntüsü çekilen şikayetçi F.D., sanıklardan İ.K.’nın kadınlar tuvaletinde görüntü kaydı yaptırdığına dair duyumlar aldıklarını, bir ara birkaç bayan arkadaşı ile onun odasını aradıklarını ancak bir şey görmediklerini, görüntülerin ortaya çıkması üzerine de şikayetçi olduklarını söyledi. F.D., suça konu görüntülerde kendisinin de bulunduğunu ifade etti. Görüntüsü çekilen şikayetçi K.E., sanıklardan M.K.’dan olayın ortaya çıkmasını sağladığı için şikayetçi olmadığını, diğer iki şüpheliden ise şikayetçi olduğunu söyledi.Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.