Kadınlar "Isparta" kokuyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2007 13:20
Kadınların vazgeçilmez tutkusu olan parfümün ana maddesini oluşturan gül yağı, Isparta ve çevresindeki bahçelerde yetiştirilen gül çiçeğinden elde ediliyor.
Isparta ve yöresindeki çiftçiler her yıl, dünya gül çiçeği üretiminin yüzde 60'ına karşılık gelen 7 bin ton gül çiçeği üretiyor. Gül çiçeği, Isparta'ya 1870'li yıllarda Bulgaristan'dan göçen Müftüzade İsmail Efendi tarafından getirilmiş. Müftüzade İsmail Efendi bugün Gülcü Mahallesi diye bilinen bölgede ilk kez gül dikmiş. Gül fideleri daha sonra elden ele yayılmış ve ilk kez gül yağı bölgede 1892 yılında üretilmiş. 1935 yılında da Isparta'da ilk kez modern bir gül yağı fabrikası kurulmuş.
Halen Bulgaristan'ın Kızanlık bölgesi ile Türkiye'de Göller Yöresi'nde ağırlıklı olarak da Isparta'da “Rose Damascane” diye bilinen yağlık gül ziraatı yapılıyor. Her ne kadar Çin'de, İran'da, Fas'ta ve Kafkaslar'da yağlık gül çiçeği dikimi yapılsa da bu bölgelerde üretilen gül çiçeğinin verimi Isparta ve Bulgaristan'da yetiştirilen güllerdeki verimi ve kaliteyi yakalayamıyor.
Isparta ve Burdur yöresinde yaklaşık 10 bin dekar alanda yılda ortalama 7 bin ton gül çiçeği elde ediliyor.
Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer, dünya gül çiçeği üretiminin yüzde 60'ının karşılandığı Isparta'da, son yıllarda önemli adımlar atıldığını bildirdi. 1954 yılında 9 kurucu kooperatifin oluşturduğu Gülbirlik'in 8 bin üretici ortağı ile 4 ayrı yerde kurulu 4 ünite gül yağı tesisi ve 2 ünite gül konkreti tesisi bulunduğunu belirten Tamer, Gülbirlik'in bu tesislerde günde 300 ton gül çiçeği işleyerek, dünya standartlarına uygun gül yağı, gül konkreti ve yüzde 100 doğal gül suyu ürettiğini ifade etti.
Bolat Tamer, gül çiçeğinin buharlı distilasyon sistemiyle modern fabrikalarda işlenmesi suretiyle gül suyu elde ettiklerini, gül suyunun parfüm ve kozmetik sanayisinin “olmazsa olmaz” ham maddesi olduğunu vurguladı. Tamer, gül yağının koku görevinin yanı sıra parfümün tende veya herhangi bir cisimde kalmasını sağladığını ve adeta tutkal görevi üstlendiğini söyledi. Parfüm sanayisinin en pahalı uçucu yağının gül yağı olduğuna değinen Bolat Tamer, “Bugün bir kilogram gül yağı 4-5 bin dolardan satılmaktadır. Ortalama 3 bin 500 kg gül çiçeğinden bir kilogram gül yağı elde edilir” dedi.
Gül çiçeğinin başka bir yöntemle işlenmesiyle de gül konkreti denilen katı gül yağının elde edildiğini anlatan Bolat Tamer, konkretin de parfüm ve kozmetik üretiminde kullanıldığını kaydetti. Gül yağına göre daha ucuz olduğu için gül konkreti ihtiyacının her yıl arttığını belirten Tamer, bir kilogram gül konkretinin ortalama 400-500 dolara alıcı bulduğunu, 350 kilogram gül çiçeğinden bir kilogram gül konkreti elde edildiğini belirtti.
Gül çiçeğinden gül yağı ve konkreti üretilirken, yan ürün olarak da gül suyu elde edildiğine dikkati çeken Bolat Tamer, yüzde yüz doğal olduğu için gül suyunun cilt temizliğinde ve çeşitli tatlılarda kullanıldığını bildirdi.
Bolat Tamer, Isparta ve Burdur civarında yılda 7 bin ton gül çiçeği yetiştirildiğini de belirterek, 8 bini Gülbirlik ortağı toplam 10 bin çiftçinin gül çiçeği yetiştirerek, geçimlerini sağladıklarının altını çizdi. Bu üreticilerden 5 bininin ürünlerini Gülbirlik'e verdiğini kaydeden Tamer, diğerlerinin ise başta üç ayrı Fransız firması olmak üzere kentte faaliyet gösteren çeşitli şirketlere gül çiçeğini sattıklarını belirtti.
GÜLYAĞI
Dünya parfüm ve kozmetik sanayisinin yıllık 2 bin 500-3 bin kilogram gül yağına ihtiyacı bulunduğuna değinen Bolat Tamer, şu bilgileri verdi:
“Arz-talep ve fiyat dengesine göre, ihtiyaç ya da fiyat değişebilmektedir. Gül yağının yüzde 60'ı Türkiye'den ihraç edilmektedir. Gülbirlik bu ihracatın yüzde 40'ını karşılamaktadır. Dünyanın gül yağı ihtiyacının yüzde 40'ı ise Bulgaristan'da üretilmektedir. Gülbirlik'in yıllık ihracatı 4 milyon dolar civarındadır. Sektörel olarak değerlendirildiğinde ise yöremizin gül yağı ihracatı 10 milyon dolardır. Bu sektörden yaklaşık 40 bin kişi geçimini sağlamaktadır.”
GÜLKONKRETİ
Parfüm ve kozmetik sektörünün gül konkreti ihtiyacının yıllık yaklaşık 8 ton olduğuna değinen Tamer, “Bunun 1 tonunu Fas, 2 tonunu Bulgaristan, yaklaşık 4 tonunu Türkiye karşılamaktadır. Gülbirlik yılda 1 ton gül konkreti üretmektedir. Yerli ve yabancı işletmeler ise toplam 3 ton konkret üretiyor” diye konuştu.
Gülbirlik 1980'li yıllarda kozmetik ürünlerinden bazılarını fason olarak imal ettirip satışını yapmakta iken, 1998 yılı başında kozmetik üretimine başladığını da anlatan Gülbirlik Genel Müdürü Tamer, 2002 yılına kadar krem, losyon, şampuan imalatı yanında fason sabun imalatı olmak üzere toplam 4 dalda 8 çeşit kozmetik ürününü Isparta'da çok az kişinin bildiği kiralık küçük bir mağazada sattıtlarını anlattı. Ürün çeşitlerini 85'e çıkardıklarını, bu yıl kozmetik sektöründeki gelirlarının 6 milyon YTL'ye çıkmasını beklediklerini kaydeden Tamer, Gülbirlik'in son 2 yılda gül yağı ve gül konkretinde dünya piyasasının hakimiyetini ele geçirdiğini belirtti. Bolat Tamer, önceki yıllarda bu hakimiyetin Bulgaristan'a ait olduğunu hatırlattı. Son yıllarda Çin'de gül çiçeği dikimine ağırlık verildiğine dikkati çeken Tamer, bu durumun Isparta'daki gülcülüğün geleceğini olumsuz etkileyebileceğini bildirdi.
Halen Bulgaristan'ın Kızanlık bölgesi ile Türkiye'de Göller Yöresi'nde ağırlıklı olarak da Isparta'da “Rose Damascane” diye bilinen yağlık gül ziraatı yapılıyor. Her ne kadar Çin'de, İran'da, Fas'ta ve Kafkaslar'da yağlık gül çiçeği dikimi yapılsa da bu bölgelerde üretilen gül çiçeğinin verimi Isparta ve Bulgaristan'da yetiştirilen güllerdeki verimi ve kaliteyi yakalayamıyor.
Isparta ve Burdur yöresinde yaklaşık 10 bin dekar alanda yılda ortalama 7 bin ton gül çiçeği elde ediliyor.
Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer, dünya gül çiçeği üretiminin yüzde 60'ının karşılandığı Isparta'da, son yıllarda önemli adımlar atıldığını bildirdi. 1954 yılında 9 kurucu kooperatifin oluşturduğu Gülbirlik'in 8 bin üretici ortağı ile 4 ayrı yerde kurulu 4 ünite gül yağı tesisi ve 2 ünite gül konkreti tesisi bulunduğunu belirten Tamer, Gülbirlik'in bu tesislerde günde 300 ton gül çiçeği işleyerek, dünya standartlarına uygun gül yağı, gül konkreti ve yüzde 100 doğal gül suyu ürettiğini ifade etti.
Bolat Tamer, gül çiçeğinin buharlı distilasyon sistemiyle modern fabrikalarda işlenmesi suretiyle gül suyu elde ettiklerini, gül suyunun parfüm ve kozmetik sanayisinin “olmazsa olmaz” ham maddesi olduğunu vurguladı. Tamer, gül yağının koku görevinin yanı sıra parfümün tende veya herhangi bir cisimde kalmasını sağladığını ve adeta tutkal görevi üstlendiğini söyledi. Parfüm sanayisinin en pahalı uçucu yağının gül yağı olduğuna değinen Bolat Tamer, “Bugün bir kilogram gül yağı 4-5 bin dolardan satılmaktadır. Ortalama 3 bin 500 kg gül çiçeğinden bir kilogram gül yağı elde edilir” dedi.
Gül çiçeğinin başka bir yöntemle işlenmesiyle de gül konkreti denilen katı gül yağının elde edildiğini anlatan Bolat Tamer, konkretin de parfüm ve kozmetik üretiminde kullanıldığını kaydetti. Gül yağına göre daha ucuz olduğu için gül konkreti ihtiyacının her yıl arttığını belirten Tamer, bir kilogram gül konkretinin ortalama 400-500 dolara alıcı bulduğunu, 350 kilogram gül çiçeğinden bir kilogram gül konkreti elde edildiğini belirtti.
Gül çiçeğinden gül yağı ve konkreti üretilirken, yan ürün olarak da gül suyu elde edildiğine dikkati çeken Bolat Tamer, yüzde yüz doğal olduğu için gül suyunun cilt temizliğinde ve çeşitli tatlılarda kullanıldığını bildirdi.
Bolat Tamer, Isparta ve Burdur civarında yılda 7 bin ton gül çiçeği yetiştirildiğini de belirterek, 8 bini Gülbirlik ortağı toplam 10 bin çiftçinin gül çiçeği yetiştirerek, geçimlerini sağladıklarının altını çizdi. Bu üreticilerden 5 bininin ürünlerini Gülbirlik'e verdiğini kaydeden Tamer, diğerlerinin ise başta üç ayrı Fransız firması olmak üzere kentte faaliyet gösteren çeşitli şirketlere gül çiçeğini sattıklarını belirtti.
GÜLYAĞI
Dünya parfüm ve kozmetik sanayisinin yıllık 2 bin 500-3 bin kilogram gül yağına ihtiyacı bulunduğuna değinen Bolat Tamer, şu bilgileri verdi:
“Arz-talep ve fiyat dengesine göre, ihtiyaç ya da fiyat değişebilmektedir. Gül yağının yüzde 60'ı Türkiye'den ihraç edilmektedir. Gülbirlik bu ihracatın yüzde 40'ını karşılamaktadır. Dünyanın gül yağı ihtiyacının yüzde 40'ı ise Bulgaristan'da üretilmektedir. Gülbirlik'in yıllık ihracatı 4 milyon dolar civarındadır. Sektörel olarak değerlendirildiğinde ise yöremizin gül yağı ihracatı 10 milyon dolardır. Bu sektörden yaklaşık 40 bin kişi geçimini sağlamaktadır.”
GÜLKONKRETİ
Parfüm ve kozmetik sektörünün gül konkreti ihtiyacının yıllık yaklaşık 8 ton olduğuna değinen Tamer, “Bunun 1 tonunu Fas, 2 tonunu Bulgaristan, yaklaşık 4 tonunu Türkiye karşılamaktadır. Gülbirlik yılda 1 ton gül konkreti üretmektedir. Yerli ve yabancı işletmeler ise toplam 3 ton konkret üretiyor” diye konuştu.
Gülbirlik 1980'li yıllarda kozmetik ürünlerinden bazılarını fason olarak imal ettirip satışını yapmakta iken, 1998 yılı başında kozmetik üretimine başladığını da anlatan Gülbirlik Genel Müdürü Tamer, 2002 yılına kadar krem, losyon, şampuan imalatı yanında fason sabun imalatı olmak üzere toplam 4 dalda 8 çeşit kozmetik ürününü Isparta'da çok az kişinin bildiği kiralık küçük bir mağazada sattıtlarını anlattı. Ürün çeşitlerini 85'e çıkardıklarını, bu yıl kozmetik sektöründeki gelirlarının 6 milyon YTL'ye çıkmasını beklediklerini kaydeden Tamer, Gülbirlik'in son 2 yılda gül yağı ve gül konkretinde dünya piyasasının hakimiyetini ele geçirdiğini belirtti. Bolat Tamer, önceki yıllarda bu hakimiyetin Bulgaristan'a ait olduğunu hatırlattı. Son yıllarda Çin'de gül çiçeği dikimine ağırlık verildiğine dikkati çeken Tamer, bu durumun Isparta'daki gülcülüğün geleceğini olumsuz etkileyebileceğini bildirdi.