Güncelleme Tarihi:
Arı Hareketinin, Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ortaklığı ile yürüttüğü “Eşitlik İçin Nesiller Arası Köprüler Projesi” kapsamında 16-25 yaş arası toplam 650 kişinin katılımıyla yapılan “Kadına Yönelik Şiddet Araştırması”nın sonuçları, basın toplantısıyla açıklandı.
Arı Hareketi Kadın Komitesi Koordinatörü Gaye Eslen Özerkan, Avrupa Birliğinin “Katılım Öncesi Süreçte Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Hibe Programı” çerçevesinde desteklenen araştırmanın, İstanbul, Ankara, İzmir, Isparta, Eskişehir ve Kocaeli'ni kapsadığını söyledi.
Özerkan, araştırmaya göre, kadın ve erkeklerin çoğunun, ailesindeki birinden şiddete uğradığının ortaya çıktığını ifade ederek, 16-25 yaş arası kadınların başta babaları ve erkek kardeşleri olmak üzere en çok aile bireylerinden fiziksel şiddet gördüğünün belirlendiğini bildirdi.
Erkeklerin yüzde 32,7'sinin kadınların evlendikleri zaman “kadın” olduklarını düşündüklerini, kadınların da yüzde 26,3'ünün erkeklerin askere gittikleri zaman “erkek” olduklarını düşündüklerini belirten Özerkan, şunları kaydetti:
“Katılımcıların yüzde 71,3'üne göre 'evin temizliği ve bakımından', yüzde 63,8'ine göre 'yemek pişirmek ve hazırlamaktan' kadınlar sorumlu. Buna karşılık katılımcıların yüzde 77,2'si 'evdeki tamirat ve onarımlardan' erkeklerin sorumlu olduğunu belirtiyor. 'Evin geçiminden kim sorumludur?” sorusuna 'her ikisi de' yanıtını verenlerin oranı yüzde 64,7. Bu bize önemli bir değişimin başladığını da gösterebilir. 'Hangi meslek, kime göre?' sorusuna da eskiden erkeklere göre olduğu düşünülen okul müdürlüğü, büyükelçilik ve belediye başkanlığı gibi meslek gruplarının kadınlara uygun olduğu görüşü çıktı. Bunun da sevindirici bir gelişme olarak nitelendiriyoruz.”
Gaye Eslen Özerkan, araştırmanın kadınlarla ilgili atasözleri kısmının da ilgi çekici olduğunu vurgulayarak, “Yuvayı dişi kuş yapar” atasözünü erkeklerin yüzde 69,7'sine, kadınların da yüzde 68,8'ine göre doğru bulunduğunu kaydetti.
“Oğlanı her karı doğurmaz, er karı doğurur” atasözünü doğru bulan erkek oranının yüzde 21,1, kadın oranın da yüzde 4,3 olduğunu dile getiren Özerkan, “Kadının saçı uzun olur, aklı kısa” atasözünün de erkeklerin yüzde 19,9'u, kadınların da yüzde 2,1 tarafından “doğru” olarak tanımlandığını bildirdi.
ŞİDDET
Özerkan, fiziksel şiddet gördüğünü belirtenlerin oranının erkeklerde yüzde 48,6 kadınlarda da yüzde 28,7 olduğunu belirterek Özerkan, kadınlara yönelik şiddetin kaynağında ailenin ilk sırada yer aldığını bildirdi.
Özerkan, “Araştırmaya katılan genç kadınların yüzde 34,4'ü babasından veya ağabeyinden, yüzde 32,8'i anne veya başka bir aile büyüğünden şiddet gördüğünü söylüyor. Kadınlar kıyafetleri ve erkek arkadaşları nedeniyle erkeklere göre daha yüksek oranda şiddet görürken, yine erkeklere göre daha fazla cinsel ayrımcılığa ve cinsel tacize uğradıklarını kaydediyorlar” diye konuştu.
“MEŞRU GÖRÜLEN DAYAK”
Genç erkek ve kadınların şiddete bakış açısının farklılıklar gösterdiğini kaydeden Özerkan, “Sokakta kız kardeşini bir erkekle gören ağabeyin kız kardeşini dövmesi”ni kadınların yüzde 96,3'ünün, erkeklerin de yüzde 75,5'inin şiddet olarak tanımladığına dikkat çekti.
Özerkan, “Erkek çocuğu doğurmamış bir kadının aşağılanması”nın şiddet olduğunu kabul edenlerin oranının kadınlarda yüzde 93,6, erkeklerde yüzde 78,3 olarak ortaya çıktığını kaydetti.
“Politika, ekonomi, matematik gibi konularda kadına sürekli anlamadığının, aklının ermediğinin, aptal olduğu”nun söylenmesinin kadınların yüzde 85, erkeklerin ise yüzde 66,4'ü tarafından “şiddet” olarak nitelendirildiğini belirten Özerkan, araştırmaya ilişkin şu bilgileri verdi:
“Erkekler ve kadınlar, kadının kocasından dayak yemesini yabancı bir erkekten dayak yemesine oranla daha meşru görüyor. Kadının kocasından dayak yemesi durumunda müdahale edeceğini söyleyen kadın oranı yüzde 54,4 iken, erkek oranı yalnızca yüzde 48,3. Buna karşılık sokakta yürüyen bir kadının yanındaki adamdan dayak yediğini görmesi durumunda müdahale edeceğini ifade eden kadın oranı yüzde 62 iken, buna karşılık erkek oranı yüzde 73,3.”
Gaye Eslen Özerkan, araştırmaya katılanların yarısına yakınının “Ailenin Korunmasına Dair 4320 Sayılı Yasa'dan haberdar olduklarını” da sözlerine ekledi.
14:20 13/02/08"