Güncelleme Tarihi:
AİLE, HAYATİ MÜESSESE
“Kadın, ailenin hem ayrılmaz bir parçası hem de lokomotifidir. Bizim inancımızda ve kültürümüzde aile, kadınla erkeğin ortak sorumluluğunda teşekkül eden ve yaşayan hayati bir müessesedir. Öyle sanıldığı gibi ailede ev işlerinin kadına, geçim işlerinin erkeğe yüklenmesi gibi kati bir ayrım da söz konusu değildir. Şartlara bağlı olarak kadın ve erkek aile içindeki görevlere katkıda bulunurlar. Kadını iş hayatından erkeği de evden tecrit eden bir anlayış daha en başından aile mefhumuna darbe vurarak işe başlıyor demektir. Aile kurumunun güçlü olmadığı bir toplumun geleceği kadın için de erkek için de aynı derecede karanlıktır. Her insanı cinsiyetinden rengine kadar tüm farklılıklarının ötesinde Allah’ın yarattığı bir varlık olarak gören bir inancın mensupları olarak kadına ayrımcılık yapmamız zaten mümkün değildir. Bizim kültür köklerimizde de cinsiyet ayrımcılığı yoktur.
ACI KIRILMALAR YOK
Batı ülkelerindeki insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları hatta hayvan hakları konusundaki büyük tartışmaların gerisinde yaşanmış çok büyük acılar, ihlaller, istismarlar vardır. Kırılmalar keskin olunca tartışmalar ve bu doğrultuda atılan adımlar da aynı şekilde büyük oluyor. Bizim tarihimizde böyle acı kırılmalar bulamazsınız. İnancımız da kültürümüz de zaten buna izin vermez.
BİZ BİR NUMARAYIZ
Kadınlara sadece iş hayatında adalet sağlamakla kalmadık, kadına yönelik şiddetin her türlüsünü en ağır şekilde cezalandırma yoluna da gittik. Sosyal yardım politikalarımızda, diğer kesimlerle birlikte dul kalan kadınlarımızı da özellikle gözettik. Eğitimde kız öğrencilerimize yönelik kampanyalarla okullaşma oranında cinsiyet ayrımını neredeyse sıfırladık. İllerimizin hemen tamamında aile destek merkezlerinin, aile eğitim-öğretim programlarını hayata geçirdik. Gençlerimizi evliliğe teşvik etmek için çeyiz ve konut hesaplarıyla onlara destek oluyoruz. Batı’da bugün bizim yaşlılarımıza verdiğimiz önemi veren bir başka ülke yoktur. Biz bir numarayız. Evdeki bakımına varıncaya kadar biz bunu yapıyoruz. Başta Amerika olmak üzere daha sağlık reformunu bile geçiremediler. Biz bunu da hallettik. Şu anda yaşlılarımızla ilgili uygulamalarımız hiçbir yerde yok. Dünyada en az gelişmiş ülkelere destek noktasında milli gelire oranla bir numaralı ülke Türkiye’dir.
Dünyanın hiçbir yerinde kadınla erkeği her anlamda eşit tutarak elde edilmiş bir adalet yoktur. Önemli olan her iki cinsin öne çıkan hususlarını en idealist şekilde değerlendirerek bir denge kurabilmek ve haklarının adil bir şekilde dağıtımını sağlamaktır. Cinsiyet ve adalet konusunda yapılmış araştırmalarda ve kullanılan ölçeklerde görülen en büyük eksik burasıdır. İnşallah önümüzdeki dönemde kadınlarımızın adalet taleplerine daha güçlü cevaplar üreteceğiz.”
KADIN KADINLA ERKEK ERKEKLE KOŞAR
- “Adalet herkese hakkını vermektir. Güçlüyle zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. Bazıları eşit meşit diyor da yani şimdi biz 100 metreyi kadın erkek aynı şekilde mi koşturacağız. Bu adalet olur mu? Olmaz. Olması gereken nedir? Kadın kadınla koşar, erkek erkekle koşar. Olması gereken budur. Çünkü yaratılışa, fıtrata uygun olan odur. Onun için de zaten dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur. Yaratılıştan gelen fiziki özelliklerini, duygusal farklılıklarını, meziyetlerini gözetmeden erkeği ve kadını aynı kefeye koyarak adil davranmış olamayız. Burada kadının eksikliğinden değil fıtri farklılığından kaynaklanan bir ayrışma söz konusu.”
EŞİTLİK AMBALAJI ŞAŞIRTICI DEĞİL
- “Dün kadını en bayağısından bir meta olarak kullanan zihniyetin bugün kadını yine meta anlayışıyla ama bu defa eşitlik ambalajı içinde kullanıyor olması bizim için şaşırtıcı değildir. Asırlar boyunca insanların boyunlarına, ayaklarına, kollarına zincir vurarak kitleler halinde mal gibi satan ve çalıştıran, bunlar içinde kadınlar ve çocukları daha da aşağılayan bir dünyanın kodları bize ait değildir. Cenneti annelerin ayakları altına seren, kadına sultan benzetmesi yapan, onlara güler yüz göstermeyi, yumuşak olmayı tavsiye eden bir medeniyetin böyle bir referansı olamaz. Biz kendi meselelerimizi, kendi eksiklerimizi kendi hatalarımızı kendi gerçeklerimiz içinde tartışarak doğruyu bulacağız.
EVLATLIK ZEYNEP’E TC KİMLİĞİ
- KADIN ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’yla birlikte düzenlediği ‘Ailenin Güçlendirilmesi’ ana temalı 3’üncü Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi, Grand Cevahir Otel’de düzenlendi. Zirveye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve eşi BAYKAR Makina Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar katıldı. Erdoğan çifti, Ayşe Cevahir Ersoy tarafından Etiyopya hükümetiyle imzalanan sözleşme kapsamında evlatlık alınarak Türk vatandaşı olan Zeynep Cevahir Ersoy ve Mehmet Nil Ersoy’a kimliklerini verdi.