Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) tarafından düzenlenen, Demirören Medya’nın iletişim sponsorları arasında olduğu ‘Yapay Zekâ ve Kadın” temasıyla Haliç Üniversitesi’nde düzenlenen 6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde konuştu. Zirveye, Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören ve Demirören Yönetim Kurulu Üyesi Murat Oktay da katıldı.
Erdoğan konuşmasında özetle şu mesajları verdi:
YAPAY ZEKÂNIN MAĞDURLARI
“Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı ürünlerin sunduğu imkânların, getirdiği kolaylıkların ve konforun yanı sıra insanı nesnelleştirdiğini, insanın biricikliğini örselediğini çok net biçimde görüyoruz. Çok boyutlu bir dijital hegemonya hayatımıza daha fazla nüfuz etmekte, üstelik etki alanını her geçen gün genişletmektedir. Teknolojinin, özellikle de yapay zekânın adaletsizlikleri derinleştiren yönü kimi zaman göz ardı ediliyor. Oysa yapılan ilmi araştırmalar, yapay zekânın kötü uygulamaları tekrar ederek toplumsal eşitsizlikleri pekiştirdiğini ortaya koyuyor. Burada şunu da söylemek durumundayım. Yapay zekâ teknolojileri ve algoritmaların mağdurları arasında ilk sırada kadınlar yer almaktadır. İş başvurularından sosyal medya platformlarına kadar birçok farklı mecrada kadınlar yapay zekânın eşitsizlikleri artıran bu çirkin yüzüne maalesef çok sık muhatap olmaktadır. Regülasyon eksikliği başka alanlar gibi burada da en ciddi sorundur.
DEKLARASYON İMZALANMALI
Daha fazla mağduriyet oluşmadan, sorunlar daha fazla kronik hale gelmeden bu konuda evrensel bir deklarasyona imza atılması gerektiğine inanıyoruz. KADEM’in ülkemizde bu sürece öncülük etmesinde fayda vardır. Zirvenin bu alanda yeni bir dönemin başlangıcı, ilk adımı olmasını temenni ediyorum. Kadınları dışlayan teknolojinin insanlığa hayrının dokunması mümkün değildir. Kadın emeğinin ucuz işgücü olarak görüldüğü, kadının metalaştırıldığı, kadının sadece adının olduğu siyasete, iş dünyasına, eğitime, devlet idaresine kadın elinin değmediği, kadının üretimden, toplumdan, siyasetten, akademiden dışlandığı bir sistem sadece eksik değildir, böyle bir düzen aynı zamanda adaletsizdir, toplumun gücünün yarısını yok sayıyor demektir.”
GAZZE’DE KADINLAR TARİH YAZIYOR
Son yıllarda kadınların ve çocukların Gazze’deki soykırım kadar doğrudan hedef alındığı başka bir savaş hatırlamıyoruz. Hastanelerden okullara, çadırlardan yardım sıralarına, ibadethanelerden evlere kadar önüne ne gelirse en ağır silahlarla saldıran, vuran, öldüren bir cinayet şebekesiyle karşı karşıyayız. Son 13 ayda Gazze’de katledilen 50 bini aşkın masumun 3’te 2’sini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Buna rağmen silahların gölgesi altında, yoklukta, yaşamaya yaşatmaya, yuvasını korumaya, çocuklarının karınlarını doyurmaya çalışan kadınlar tam anlamıyla tarih yazıyor. Gazze’de bombaların, silahların altında çocuklarına, ailesine, yurtlarına, davasına kol kanat geren Gazze’nin, Filistin’in yiğit kadınları ümmetin iftihar anıtı olarak devleşiyor.