Kadının çığlığının yanındayız

Güncelleme Tarihi:

Kadının çığlığının yanındayız
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2015 22:00

Başbakan Ahmet Davutoğlu, çoğu zaman erkeklerin aldığı kararlar nedeniyle kadınların büyük mağduriyetler yaşadığını söyleyerek, “Dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir kadının çığlığı bize ulaştığında, o çığlığın yanında önce Türkiye Cumhuriyet devleti olacaktır” dedi.

Haberin Devamı

BİRLEŞMİŞ Milletler Kadına Yönelik Şiddetin Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi Hızlandırma başlıklı toplantı İstanbul Marriott Otel’de başladı. Toplantıya Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:

ERKEKLERİN KARARI KADINLARI MAĞDUR EDİYOR

“Kadın tarih boyunca nasıl zarafetin sembolü ise, kadına karşı şiddet de barbarlığın, zulmün adıdır. Kadın nasıl şiirle ifade edilirse kadına karşı şiddet de her türlü kabalığın simgesidir. Kadına karşı şiddet konusu herkesin sorumluluk alması gereken bir alan. Kadına karşı şiddet yeni bir olgu değil. Ancak modernleşme ile birlikte tüm şiddet çeşitlerinin bir davranış kalıbı haline dönüştüğünü daha iyi görebiliyoruz. Maalesef dünyanın dört bir yanında, çoğu zaman erkeklerin aldığı kararlar nedeniyle kadınlar mağdur oluyor. Savaştan sonra öksüz ve yetimlere yine onlar bakar. Bir sosyal çalkantı olur ilk kadınlar bedel öder. Dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir kadının çığlığı bize ulaştığında, o çığlığın yanında önce Türkiye Cumhuriyet devleti olacaktır. Bu örnekler dünyanın her yerinde yaşanıyor. Savaşlardan, işgallerden, krizlerden ilk etkilenen kadınlar oluyor. Türkiye’de 2.3 milyon Suriyeli göçmeni misafir ediyoruz. Çoğu eşini, babasını kaybedip gelen kadınlar. Hâlâ Suriye’de bombardıman devam ediyor. DEAŞ terör örgütü ve kendi halkını katleden bir rejim hüküm sürüyor. Buradan BM kadın konferansı çerçevesinde dünyaya sesleniyorum. Kadına karşı şiddetin en fazla cereyan ettiği bu zulme artık bir ‘Dur’ diyelim. Varoluşumuzu anlamlandıran en önemli misyon tüm bu acılara son vermek olmalıdır.”

Haberin Devamı

Fransız kadının sözleri zihinlerimize çakıldı

“Paris’te son DEAŞ saldırısında camdan sarkan Fransız kadının ‘Hamileyim. Yardım edin’ sözleri hepimizin zihinlerine çakıldı. Paris’teki saldırı bir kızımızı da, Elif Doğan’ı bizden aldı. Maalesef kadınların en fazla mağdur olduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz. Kadınlar, gençler, çocuklar, sandallardan denize dökülüyor. Aylan bebeğin cansız bedeni hepimizin vicdanında etkiler bıraktı. Dünya maalesef istemediğimiz kadar şiddet görüntüleriyle dolu. Oysa kadınlar merhametin, şefkatin sembolüdür. Kadın merhametine, şefkatine atıfta bulunursak o zaman dünya çok daha yaşanabilir olacaktır.”

Haberin Devamı

Kadının çığlığının yanındayız

 

İlk müdahale Sare Davutoğlu’ndan

BAŞBAKAN Davutoğlu’nun konuşması sırasında salonda görevli koruma polislerinden biri baygınlık geçirdi. Diğer görevlilerin yardımıyla düşmekten son anda kurtarılan polis memuru, sandalyeye oturtuldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun ve sağlık görevlilerinin ilk müdahaleyi yaptığı kadın polis memurunun tansiyonunun düştüğü belirtildi. Başbakan Davutoğlu da konuşması bittikten sonra görevli memurun yanına giderek durumu hakkında bilgi aldı.

‘Türk yargısı kadını mağdur etmeyecektir’

DAVUTOĞLU, mahkemelerin kadına şiddet konusunda aldığı kararlarla ilgili şöyle konuştu: “Türkiye’de kadınlarımıza karşı şiddetin sembol ismi haline gelen sevgili Özgecan kızımız. Dava sonucu ne olursa olsun, 3 kız babası ve kız torun dedesi olarak benim bile bu elim olaydan ötürü yüreğim hâlâ soğumadı. Bir daha kadına hiçbir el kalkmasın diye her türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Eminim ki; Türk yargısı da bu konuda üzerine düşeni yapıp, kadınların bir daha mağdur edilmesine izin vermeyecek güçlü kararlar alacaktır.”

Haberin Devamı

‘Zihniyet değişmeli’

“ŞİDDETİ önlemek için alınacak tedbirler, insanların içine doğduğu kültürle birlikte ele alınmalıdır” diyen Davutoğlu şöyle devam etti: “Ülkemiz ya da diğer ülkeler şiddet konusunda etkili, caydırıcı düzenlemeler yapabilirler. Ancak kanunlar, şiddete karşı tek ve kesin çözüm değildir. İnsanın hayata dair bütün felsefesi, hayattaki duruşu şiddet ile münasebetini de belirlemektedir. Esas olan zihniyet meselesidir. Asıl olan ruh dünyamızı üzerine inşa ettiğimiz değerlerdir. Başkalarının hukukunu kendi hukukumuz gibi korumamızı sağlayan en önemli dinamik budur. Siyasetin esası, insan onuruna sahip çıkmak olmalıdır.”

Kadının çığlığının yanındayız

 

Haberin Devamı

İndirimler çok üzücü

İpek YEZDANİ

TOPLANTI sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan BM Kadın Örgütü İcra Direktörü Phumzile Mlambo- Ngcuka, Türkiye’de kadın cinayetleri, tecavüz ve cinsel istismar davalarında mahkemelerin suçlulara verdiği ‘saygın tutum’ ve ‘iyi hal’ indirimlerine ilişkin şunları söyledi: “Kadına karşı şiddet suçunu işleyenlerin cezalarında indirim yapılması çok üzücü. Biz her ne kadar suçluların rehabilite edilmesini istesek de bunun, suçluların cezalarını çekmemeleri pahasına olması gerekmiyor. Çünkü o zaman, topluma bunun çok da ciddi bir suç olmadığı mesajını vermiş oluyoruz. Suçluların gerçek anlamda hapis cezalarını çekmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin ben kendi ülkemde Oscar Pistorius (Sevgilisini öldüren Güney Afrikalı atlet) mahkeme; ilk verdiği karardan sonra daha ağır bir karar verdiğinde bu beni cesaretlendirmişti. Bu tür suçların ve bu suçları işleyen kişilerin yasal anlamda ciddiye alındığının kamuoyu nezdinde anlaşılması çok önemli.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!