Kadına uzanan vahşi el kırılmadan hayat bize zindandır

OTOMATİĞE BAĞLANDI

“Kadınsız dünya boş bir dünyadır. Türk kadını milli şerefimizin abidesidir. Ne üzücüdür ki, bugünlerde siyasetteki temsil oranlarının yeterli olup olmadığı bir yana kadınların her neviden sorunları, karşılaştıkları zorbalıklar maalesef hepimizin şahit olduğu ilkelliklerdir. Artık kadına şiddet otomatiğe bağlanmış, kaba güç gösterileri iyice kontrolden çıkmıştır. Şu kahredici tabloya bakınız ki, 2020 yılında 527 kadın cinayete kurban gitmiştir. Bu yılın ilk dokuz ayında yaklaşık 100 kadın cinayeti işlenmiştir.

CEZASI CEHENNEMDİR

Masum bir kadına el kaldırmak, hayatına son vermek elbette barbarlık, elbette alçaklık, elbette katilliktir. İslam ahlak, merhamet, hoşgörü ve vicdan dinidir. Kim bir insanı kasten öldürürse, cezasının ebedi cehennem olacağı Yüce Allah’ın açık buyruğudur. Türk töresinde savunmasız bir insana saldırmak, aşağılık ve affı imkânsız bir suç ve alçalma halidir. Kadınların katline seyirci kalamayız. Kadınların feryatlarına duyarsız olamayız. Gerekçesi ne olursa olsun kadına şiddet sorunu çözülmeden, uzanan vahşi eller kırılmadan, daha da önemlisi şiddete müzahir psikolojik ve sosyolojik faktörler köreltilmeden hayat bize zindandır.

KANI DURDURMALIYIZ

Kadın cinayetleri kesilmeden insanlık değerlerini ağzımıza almayı hak göremeyiz. Akan kanı durdurmalı, şiddet ve cinayetlere yol açan sosyal, ekonomik, psikolojik açmazları mutlaka rehabilite ve tedavi etmeliyiz. Aksi halde, kadına şiddetin dozajındaki artış, Allah muhafaza, toplumsal huzur, asayiş ve dengeyi hepten mahvedecek, geriye sadece yıkım ve harabeden başka bir şey kalmayacaktır. Türk kadınının var olan sorunlarının çözülmesi konusunda sorumluluğumuz neyi gerektiriyorsa onu inançla ve sabırla yapacağız.”

ANALARIN NEFESİ PKK’NIN ENSESİNDE

Üçüncü yılına giren, evlatlarını terör örgütünün pençesinden kurtarmak için ileri atılan anaların sayısı 250’ye yaklaşmıştır. Dağa zorla, tehditle, baskıyla veya akılları çelinip kandırılarak götürülenlerden 32’si geri dönerek anneleriyle kucaklaştı. Anaların nefesi kanlı örgüt PKK’nın ensesindedir. HDP, terörist devşirme mekanizmasının ara durağıdır. Ön kapısından giren arka kapısından PKK’nın kamplarına yollanmaktadır. HDP eşittir PKK’dır, YPG’dir, PYD’dir. Bir yanda yandaşlarını ölüm oruçlarına mahkum eden, diğer yanda tıka basa kebap yiyen bölücü kebapçılardır. HDP’nin kapatılması anaların yüreklerine su serpecektir.

DİYARBAKIR ANNELERİNİ ZİYARET ETMEDİM ÇÜNKÜ...

Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bugüne kadar Diyarbakır annelerini ziyaret etmedim, partimizi temsilen bir heyet de göndermedim. Çünkü konuyu siyaset ve partiler üstü ele aldım. Çünkü Cumhurbaşkanı’ndan devletin diğer bütün kademelerine varıncaya kadar anaların haysiyetli mücadelesinin yanında kararlıca durulduğunu gördüm, Cumhur İttifakı’nın ortağı olarak sürece destek oldum.

ANALARINIZA KOŞUN

Şu anda dağda veya bir başka yerde terör baronlarının tasallutu altında bulunanlara diyorum ki, bölücü örgüt PKK’dan bir an önce kurtulun, analarınıza koşun, onlarla kucaklaşın. İhanete daha fazla ortak olmaktan uzak durun. Bir kurşunla toprağa düşmektense analarınızın kucağına düşün.