Güncelleme Tarihi:
‘‘Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’’ nedeniyle dün tüm dünyada ve Türkiye'de çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Açıklamalarda, kadının yaşamın her alanında şiddetle karşı karşıya kaldığı, evde, işyerinde, sokakta, işyerinde kadının erkeklere göre daha çok aşağılandığı bildirildi.
Ankara'da Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde, Kamu Emekçileri Sendikaları Ankara Şubeler Platformu Kadın Komisyonları adına bir açıklama yapan Yaşar Tarakçı, kadınların erkeklere göre, daha fazla şiddetle karşılaştığını kaydetti. Toplumda döven, yaralayan, öldüren, tacavüz edenlerin büyük çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğunu söyleyen Tarakçı, ‘‘Evde, işyerinde, sokakta, gözaltında, cezaevlerinde yani kısacası yaşamın her alanında taciz, tecavüz, dayak, aşağılama, küfür, korkutma ile en çok kadınlar şiddete maruz kalıyorlar’’ dedi. Kadınların yüzde 25-50'sinin eşleri tarafından ölüme kadar gidebilen fiziksel şiddetle karşılaştığını söyleyen Tarakçı, dayak yiyen her 100 kadından sadece birinin şikayette bulunduğunu vurguladı. Tarakçı, Asya kriziyle işten atılanların yüzde 80'inin de kadın olduğunu anımsattı. İHD tarafından yapılan açıklamada da yaşamı boyunca şiddete maruz kalmayan kadının bulunmadığı belirtilerek, kadının toplumda psikolojik şiddet, ekonomik şiddet ve cinsel şiddetle karşı karışıya bulunduğu ifade edildi. Akdeniz Kadın İstihdamı Destek ve Eğitim Grubu Derneği (AKİDE) Başkanı Prof. Dr. Filiz Ersel, kadınlara yönelik şiddetin, ‘‘özel hayat meselesi’’ ya da ‘‘aile içi sorun’’ olarak değerlendirilip geçiştirilemeyeceğini söyledi.
Mirabel Kardeşler olayı
25 Kasım 1960 tarihinde, Dominik Cumhuriyeti'nde, ‘‘Mirabel Kardeşler’’ olarak anılan 3 kadının tecavüz edildikten sonra öldürülmeleri üzerine, Güney Afrikalı kadın hareketi temsilcilerinin önerisiyle, Birleşmiş Milletler, 25 Kasım tarihini, ''Dünya Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'' olarak ilan etti. BM Genel Kurulu, 1993 yılında da, ‘‘Kadına Yönelik Şiddetin Yokedilmesi Bildirisi’’ni yayınladı.