Güncelleme Tarihi:
TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’ndaki sunumlar ve milletvekillerinin sorularına verilen yanıtlar, Meclis tutanaklarında özetle şöyle yer aldı:
Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat: Cinsiyet ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Üçüncü sayfa haberi olarak tanımlanmaktan vazgeçilmelidir. Tüm gazetelerin bu konuda belki bir uzlaşı ortaya koyması iyi olur. Haber dilinde ve yorumlarda ayrıştırıcı bir dil kullanılmamalıdır. Medyanın haber verme göreviyle yayını izleyenleri şiddete mağdur bırakma arasında ince bir çizgi bulunuyor. Buna da çok önemli bir şekilde hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi tabii ki, tek başına şiddeti önlemez. Bizim kanunlarımız da tek başına şiddeti önlemez. Bence, buradaki temel sorun kazandığımız bir şeyi geri vermemiz. Temel mesele beynimiz, eğitimimiz, ailede gördüklerimiz ve gönlümüz. Onu maalesef kanunlarla düzeltemiyoruz, sözleşmelerle de düzeltemiyoruz. Bir dönem terörle mücadele konusunda Cumhurbaşkanımız genel yayın yönetmenlerini ve patronları davet ederek millî bir dil oluşturulması için herkesi bir araya getirmişti. Benzer bir şey yapılabilir. Herkes bunda uzlaşsın.
CNN Türk Ankara Haber Müdürü Elçin Ergün: Ben yanımda, yöremde çocukken şiddeti normalleştirmediğim sürece, bu kolluk kuvvetleri müdahale eden, yakınında, evinde şiddet görmediği sürece, hukukçu bunları normalleştirmediği sürece, biz gazeteciler için kadına şiddet vakası normal olmadığı sürece bunu çözebiliriz.
Habertürk TV Ankara Temsilcisi Sibel Demirci Erdem: Haberlerimizi yaparken şiddeti önlemeye yönelik kriterlere dikkat ediyoruz.
TRT Haber Kanal Koordinatörü Yahya Bostan: Şiddeti özendirici vurgulardan kaçınıyoruz.
NTV Ankara Haber Müdürü Uğur Şevkat: Haberlerde Batılı ülkelerde geri kalmayan yasal ve etik kurallar var artık.
Sabah Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu: Dünden bugüne haber dilimizi büyük ölçüde değiştirdik.