Kadına karşı şiddet insan hakkı skandalı

Güncelleme Tarihi:

Kadına karşı şiddet insan hakkı skandalı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2007 00:58

BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Dr. Peer Sieben, Aile İçi Şiddete Son Konferans 2007’de, şiddete karşı topyekûn mücadelenin önemine değindi. Sieben, "Özel sektörün kadına karşı şiddetle mücadeleye katkısı hayati önem taşıyor" dedi.

HÜRRİYET Gazetesi önderliğindeki ’Aile İçi Şiddete Son Konferans 2007’de, Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Dr. Peer Sieben de bir konuşma yaptı. Kadına karşı şiddetin zamanın en büyük insan hakkı skandalı olduğunu söyleyen Sieben, kadına karşı şiddetin hiçbir siyasi ve ekonomik sistem içinde sınırlı kalmadığını belirterek, "Bu, dünyada tüm toplumlarda vardır. Sınır tanımayan bir faaliyettir. Cinsiyet, ırk, kültür tanımaz" dedi. 2002’de Avrupa Konseyi’nin kadına karşı şiddeti önemli bir ölüm ve sakatlık sebebi olarak ilan ettiğini belirten Sieben, özetle şöyle konuştu:

SORUN ÇOK BÜYÜK "Dünyada 3 kadından birinin hayatı boyunca şiddete maruz kalacağını biliyoruz. Avrupa Birliği’nde 5 kadından biri şiddete maruz kalıyor. Hollanda’da tüm kadınların 20-60 yaş grubunda yüzde 21’i fiziksel taciz olayı bildirmiştir. Yüzde 11 oranında aktif cinsel saldırıya maruz kalmışlardır. 1994’te Aile Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan araştırma erkeklerin bildirimine dayalıydı. Kadınların yüzde 34’ü şiddete maruz kalıyordu. 2003’te yapılan araştırmaya göre kadınların yüzde 39.2’si eşini dövmenin açıklanabilir bir durum olduğuna inanıyordu. Kadın fazla para harcarsa, yemeği yakarsa, cinsel ilişkiyi reddederse, çocuklarına ilgi göstermezse o zaman dayak açıklanabilir diye düşünüyorlar. 15-19 yaş grubu kadınlara aynı şey sorulduğunda yüzde 63 oranında eşin dövülmesinin açıklanabilir gerekçelerinin olduğunu söylediler. Bu rakamlar sorunun büyüklüğünü gösteriyor."

ÖZEL SEKTÖRE ÇAĞRI Kadına karşı şiddet sorunu ile ilgili Türk Devleti tarafında çok büyük taahhütlerin olduğunu belirten Sieben şunları söyledi: "İçişleri Bakanlığı ile Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanlık arasında imzalanan protokol, şiddeti engelleme konusunda polisin rolünü ve gerekli prosedürleri tanımlar. 40 bin polisin bu konuda çalışma şeklini belirler. Özel sektörle işbirliği yapılarak farkındalık yaratılması sağlanmıştır. AB desteğiyle program devam etmekte. Türkiye çapında 8 kadın merkezi destekleniyor. Kadın haklarının korunması konusunda gerekli mevzuat değişikliklerini yapmak gerekiyor. Altyapısal ve mali destek gibi. Sığınaklar, telefon hattı, hastane ve polis merkezinde özel birimler arttırılmalı. Şiddet bir suçtur ve insan hakları ihlalidir. Kadına karşı şiddeti durdurun. Bu konuda özel sektörün katkısı çok önemli. Son 3 yılda Aile İçi Şiddete karşı çok başarılı bir şekilde Hürriyet Gazetesi ile dayanışma içindeydik. Umarım bu dayanışma başka özel sektör dayanışmalarına da örnek olacaktır. Aileler kadın haklarından ödün vermeden korunabilsin."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!