Güncelleme Tarihi:
Eve hapsolma ayıbına, daha büyük bir ayıp eklendi. Sayım sırasında, ‘‘Evin reisi erkektir’’ hükmüyle, Türkiye'de üretime büyük katkıda bulunan kadınlara meslekleri bile sorulmadı. Buna gerekçe olarak da, ‘‘kağıt tasarrufu için sormadık’’ açıklaması yapıldı.
2000'lere girerken hâlâ insanları eve hapsederek sayım yapan Türkiye, kadını da ‘adamdan’ saymadı. Sayımda ‘evin reisi’ olarak erkeklere meslekleri sorulurken, Türkiye'de üretime en ön saflarda katılan milyonlarca kadın hiçe sayılarak meslekleri bile kayda alınmadı. TBMM'de yıllardır eskimiş hükümlerinden arındırılamayan Medeni Kanun'daki ‘Evin reisi erkektir’ hükmü, bir kez daha kadınları çağın gerisine atarken, tepki yağmuruna da yol açtı. DİE'nin formlarına göre işlem yapan görevlilerin, kadınlara meslek sormamaları üzerine Hürriyet'i arayan vatandaşlar, ‘‘Erkeğe mesleği sorulduğu halde, kadına mesleği niçin sorulmuyor? Bu devirde evin reisi diye bir statü olur mu?’’ tepkisini gösterdiler. Bu uygulama ile trilyonlar harcanarak sayım yapılmasına rağmen ailelerin çalışan çocuklarının mesleği de öğrenilemedi. Ebeveyni ile kalan meslek sahibi gençler, dünkü sayıma bakılırsa istatistiklerde işsiz gözükecekler. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) Başkanı Sıddık Ensari bu tuhaf uygulamaya ‘‘Zamandan, kağıttan ve paradan tasarruf etmek için sormadık’’ gerekçesini gösterdi. Ensari şunları söyledi: ‘‘Formda mesleğe ilişkin soru ile Türkiye'de kaç tane meslek var onu saptayıp, meslek sınıflandırmasını yapmayı amaçladık. Formda bir soru fazla sorsaydık, kağıt büyüyecek, yazma-kodlama ve okuma işlemi uzayacaktı. Zamanımız ise kısa. Zaman ve kağıt tasarrufu amacıyla kadının mesleğini sormadık. Oysa bize verilen yasal süre 2 ay, riske girmek istemedik. İki ay içinde de bu işlemi tamamlamak zorundayız. Yoksa erkek-kadın ayrımı sözkonusu değil. Bize lazım olan mesleğin adı. Formun başında hane halkı reisinin mesleği soruluyor, kadın-erkek farketmez.’’
EVİN REİSİ OLUN ÇAĞRISI
Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) Ankara Şubesi'nden Sündüz Haşar tepkisini, ‘‘Değişim yok, kendimizi kandırmayalım. Demek ki hâlâ kelle sayıyorlar’’ sözleriyle gösterirken, kadınlara ‘‘Evinizin reisi olun, sayılmanızın yolu bu’’ çağrısında bulundu. Devletin neyi saydığını, saymak istediğini tekrar gözden geçirmesini isteyen Haşar, ‘‘Çok tuhaf. Demek ki meslek sahibi olmamız devletin umrunda değil’’ tepkisini gösterdi. Kadınları Koruma Derneği Genel Başkanı Tansu Tulgar da ‘‘Bu sayımda yaşananlar, kadınların bırakın ikinci sınıf vatandaşlığını, beşinci sınıf olmaktan bile kurtulamayacağını gösterdi. Umarım bu durum sayın Işılay Saygın'ın da dikkatini çekmiştir. 5 Aralık'ta kadının siyasi haklarının kazanıldığı günün kutlamalarında bütün gönüllü kuruluşların federasyonu biraraya gelecek. Bu durumu gündeme getireceğiz’’ dedi.
BEYAZ KÁĞIT EYLEMİ
ANAP Kadın Kolları Başkanı Ediz Terim de şu tepkiyi gösterdi: ‘‘1924 yılında Tunalı Hilmi ile Atatürk'ün Meclis'te verdikleri kadını nüfusta saydırma mücadelesi, 2000'e üç kala tekrar ayaklar altına alındı. Bu durum çok vahim. Demek ki biz sadece geriye gidiyoruz. Eğer onlar bizi zamandan ve kağıttan tasarruf etmek için hiçe sayıyorlarsa, biz de seçimlerde onları hiçe sayacağız. Sadece erkeğe soruluyor. Onun beyanına her şey bırakılırsa ve durum kırsal kesim ve varoşlarda da böyleyse, madem kağıt ihtiyaçları var; ANAP'lı kadınlar Devlet İstatistik Enstitüsü'ne de gidip beyaz kağıtlarını bırakırlar.’’ Birleşik Kadın Platformu (BİR-KAP) temsilcisi Demet Işık da, ‘‘Demek ki 21. Yüzyıl'da T.C. Hükümeti sayım yaparken, insanların tanımlamasını yaparken kadınları meslek sahibi olarak değerlendirme gereği duymuyor’’ tepkisini açığa vurdu. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şubesi Başkanı Sabiha Kuşçu da durumdan büyük üzüntü duyduğunu belirtirken, ‘‘Suçu biraz da kendimizde aramalıyız. O sorular hazırlanırken hiç mi kadın yoktu?’’ dedi.
Erkeklerin Türkiye'si
Kadın ve Gençlerden sorumlu ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Yalova, sayım ayıbıyla ilgili, ‘‘Meclis İçtüzüğü bile Başkan'ın kıyafetini tarif ederken, erkek olacağı varsayılıyor; ‘Frak giyer' deniyor. Bir başka maddede ise pantolonla gelmek yasaklanıyor. Meclis Başkanlığı'nda bile varalon bu zihniyeti paramparça etmek lazım. Hiç değilse kadınlara, sayımda bari saygı göstersinler. Erkeklerin Türkiyesi'nde sayım bu kadar olur’’ dedi.
Eşimi vekil yazacaklardı
DYP Edirne Milletvekili Ümran Akkan ise sayım görevlilerinin eşini milletvekili olarak yazmak istediklerini ifade etti. Ümran Akkan buna tepkisini, ‘‘Biz yanlışlık yapıldığını zannederek durumu düzelttik. Kadınlara mesleklerinin sorulmaması büyük bir yanlış. Nüfusun yarısından fazlasını kadınlar oluşturuyor. Bununla birlikte evinde oturup da karısını çalıştıran insanlar da var’’ sözleriyle dile getirdi.