Kadın memurların yaşadığı şiddet

Güncelleme Tarihi:

Kadın memurların yaşadığı şiddet
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 19, 2007 10:35

2006 yılı içinde 776 kadının toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık hakkında algılarını ölçmek için Van Kadın Derneği, Van kent merkezinde bir araştırma yapmıştı. Bu bir anket çalışmasıydı ve anket sorularını dört gruba yöneltmiştik.

Haberin Devamı

ZOZAN ÖZGÖKÇE'NİN DİĞER YAZILARI İÇİN TIKLAYIN...

Bunlardan biri de beyaz yakalı denen, ücret karşılığı ev dışında "çalışan" kesimdi. Onlara "Ev dışında kimlerin şiddetine maruz kalıyorsunuz?" diye sorduk. Cevaplara göre, kadınların yüzde 17,4'ünün öğretmeni, yüzde 29,6'sının erkek arkadaşı, yüzde 12,5'inin iş arkadaşı, yüzde 22,9'unun amiri ve yüzde 17,6'sının ise patronu tarafından şiddet gördüğünü tespit ettik.

Gerçi Van ValiliÄŸi bizim devlet kurumlarında bu anketi yapmamızı istememiÅŸti, yani izin kağıdında kamu kurumları haricinde bu araÅŸtırmayı yapmamıza izin vermiÅŸti. AraÅŸtırma yapan anketörlerimiz bazı evlerden erkekler tarafından kovulmuÅŸlardı ve ValiliÄŸin bizim kamu kurumlarına girmemizi istememesi bizde aynı kovulma etkisini bırakmıştı.Â
Kamu kurumlarındaki şiddet olaylarını medya benim hatırladığım kadarıyla Sosyal Hizmetler'e bağlı yurtlardaki çocuk ve yaşlıların, hastanelerde hastaların, okullarda öğrenci ve öğretmenlerin yaşadığı şiddet olayları şeklinde işledi.
Oysa eğitim sisteminde kadın öğretmenler de çok ciddi ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

Örneğin Van'da sadece iki okul müdürü kadın. Bu iki müdireden bir tanesi tahmin edersiniz ki Kız Meslek Lisesi Müdürü. Diğeri ise Beyüzümü Köyü (şimdi mahalle oldu) İlköğretim Okulu müdürü. 700'e yakın okul var Van'da ve sadece ikisinin müdürü kadın! Bu durum bile kadınların Milli Eğitim nezdinde ne kadar ayrımcılığa uğradıklarının kanıtı.
Yaklaşık sekiz yıldır kadın hareketinde birebir görüşmeler alan ve danışmanlık yapan biri olarak kamu kurumlarında özellikle okullarda çeşitli şiddet şekillerine (taciz, cinsel içerikli şakalar, özel hayatın sorgulanması veya merak edilmesi v.b. cinsiyete dayalı, cinsellik içeren her türlü davranış) maruz kalan kadın kamu görevlilerinin şikâyet etmediklerini gördüm.

Bunun altındaki nedenler işini ve mevkisini kaybetme korkusu, yani siciline böyle bir olayın işlenmesinin iş, sosyal ve aile yaşamını etkileyeceği düşüncesi ve toplumsal nedenler...

Benim şahit olduğum skandal denilebilecek taciz ve tehditlere maruz kalan kadınlar maalesef bu sebeplerden dolayı şikâyet mekanizmalarına ulaş(a)mıyorlar. Ayrıca ulaşsalar bile toplumsal bakış açısına sahip olan müfettiş, müdürler tarafından suçlu duruma düşürülebiliyorlar.

Okulda taciz yaşayan bir kadın öğretmene, müfettiş ve müdür, "Pantolon giyme, makyaj yapma" demişti mesela... Onun yaşadığı psikolojiyi düşünsenize. Ayrıca tacizci erkek, siyasi erkini kullanarak tacize hayır diyen öğretmeni başka okula sürdürebiliyor.

Bu da eğitim ve siyasetin iç içe olmasının korkunçluğunu gösteriyor. Bunları gören kadın kamu görevlileri, sizce şiddeti, özellikle cinsel şiddeti şikayet eder mi? Hem aşağılanacak, hem suçlanacak, hem de görev yerinden edilecek!

Dolayısıyla özellikle eğitim sisteminin siyasilerce belirlenmesi de kadınlar için ayrı bir olumsuzluk. Örneğin; hükümete yakın bir okul müdürü veya şube müdürü, hatta öğretmen, siyaseten daha güçlü olmasını kadınları taciz ve tehdit etmekte bir araç olarak kullanabiliyor. Kadınlar resmen skandal denilebilecek olaylar yaşarken, bunu kimseyle paylaş(a)mıyorlar.

Bir nedeni de Devlet Memurları Kanunu'nun (657) 15. maddedeki "Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler" ibaresi...

Günyüzüne çıkmayan şiddet türlerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum. 657'ye tabi olanlar bir konuşsa ortaya neler çıkacak neler diye içimden geçirmeden edemiyorum. Benim yaşadığım şehirde yetkili makamların hepsi erkek. Bunun ülke genelinde de aynı olduğunu bilerek, azınlıkta olan kadınların yaşadıklarını düşünebiliyorum da bu kadar sistemli ve yasal dayanaklarla sümen altı edilmesini hazmedemiyorum doğrusu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!