Güncelleme Tarihi:
Önce kadın kotası meselesi... Kadınlar “yes”, erkekler “no” diyor. Toplu cevaplar çok önemli değil aslında, çünkü cevap verenler arasında kadın-erkek eşitliği yok. (Kadınlar çoğunlukta) Ama cevaplarınız şöyle:
TOPLU CEVAPLAR | | |
İyi bir şey, destekliyorum | % | 28 |
İyi değil ama başka çare yok | % | 31 |
Kontenjan kadınlara hakarettir, karşıyım | % | 33 |
Başka sebeplerden karşıyım | % | 8 |
| | |
İyi kötü destekliyorum | % | 59 |
Karşıyım | % | 41 |
Asıl önemli olanı, kadınlar ne diyor, erkekler ne diyor?
KADINLAR | | |
İyi bir şey, destekliyorum | % | 32 |
İyi değil ama başka çare yok | % | 37 |
Kontenjan kadınlara hakarettir, karşıyım | % | 28 |
Başka sebeplerden karşıyım | % | 4 |
| | |
İyi kötü destekliyorum | % | 69 |
Karşıyım | % | 31 |
Kadınların % 70’e yakını politikada kotadan (kontenjandan) yana. % 37 “iyi bir şey değil ama, başka çare yok” diye düşünüyor, % 32 ise açıkça destekliyor.
“Kontenjan kadınlara hakarettir” diyen kadın oranı % 28 !
ERKEKLER | | |
İyi bir şey, destekliyorum | % | 21 |
İyi değil ama başka çare yok | % | 22 |
Kontenjan kadınlara hakarettir, karşıyım | % | 42 |
Başka sebeplerden karşıyım | % | 16 |
| | |
İyi kötü destekliyorum | % | 43 |
Karşıyım | % | 57 |
Erkeklerse % 57 karşı. Çoğu (% 42) “kadınlara hakarettir” diyor, artık hakikaten böyle mi düşünüyor, yoksa bu bahanenin arkasına mı saklanıyor, bilmem.
Serdar sen ne düşünüyorsun, derseniz...
(1) Keşke kotaya motaya gerek kalmasa, kadınlar da (Kadın gibi kadınlar... Bakınız madde 3) siyasete girse. Yoksa bence de kadınlara biraz “ayıp...”
(2) Şimdilik fazla yüksek olmamak kaydıyla (Bakınız madde 4), belli bir oranda kadınlara yer verilmesi, en azından, toplumun, milletvekillerinin ve partililerin direncini kırar, yolu açar.
(3) Kadın gibi kadınlar, dedim. Niye? Çünkü Türkiye’de siyaset bir çirkef. Adam gibi adamların bu çamurda, gırtlağına kadar batmadan ayakta durması kolay değil. (Çamur, çirkef dediğim sadece yolsuzluk, yüzsüzlük değil. Seçmene rüşvet vererek oy almak, tarikatlerle, aşiretlerle oy pazarlıkları, seni destekleyene iktidara gelince menfaat temin etmek, başkana yalakalık...) Eğer, bu kadar maço çirkefin içinde bir kadın, erkeklerin arasında tutunabiliyorsa, hele hele bakandı, parti başkanıylı vs yani ‘başarılı’ olabiliyorsa... muhtemelen o kadın, erkekten beter bir yaratıktır... ki, örnekleri yakın geçmişimizde boldur. Onun için “kadın gibi kadın” diyorum. (Bunların, dışarıdaki “iyi” örnekleri de azdır, bilesiniz. Yani Amerika’da, İngiltere’de, Fransa’da, bir kadının politikada ‘başarılı’ olmak için, hatta var olmak için, ‘erkek gibi kadın’ olması gerekiyorsa, varın siz Türkiye’deki durumu tahayyül edin...)
(4) Kota şimdilik fazla yüksek olmasın, diyorum, çünkü bir müddet parti başkanları bu “kadın kontenjanlarına” her dediklerine eyvallah diyecek kadınlar, erkek gibi kadınlar yığacak. Bu kotaları “laf olsun diye”, kerhen dolduracak. Ve buralara abuk sabuk kadınlar gelecek. Kadınlar siyasete gerçekten sahip çıkana, Türk kadınını temsil edecek, “kadın gibi kadınlar” bu işe girene kadar, kotanın yüksek olmamasında fayda var.
Adamın imama “Sen Allah yok diyeceksin de, dilin varmıyor” dediği gibi, siz de bana “Sen bu kotaya karşı çıkacaksın da şeyin yemiyor” diyebilirsiniz. Değil vallahi, “ideal bir tertip değil ama, hiç yoktan iyidir” diyorum.
*
Mine’nin “Elinize birden yüklü bir para geçse ne yaparsınız?” anketinin cevabıysa şöyle:
Bahçe içinde lüks bir ev | % | 77,3 |
Çok pahalı, çok hızlı bir araç | % | 9,7 |
Trafikten kurtulmak için helikopter | % | 3,2 |
Bir gardrop dolusu elbise/ayakkabı | % | 8,4 |
Rolex saat,pırlanta,mücevher | % | 1,4 |
Mine bu güzel anketin sonucunu (% 77,3 ‘bahçe içinde lüks bir ev’) “Durum bu iken, gecekondu sorunu asla çözülmez” diyor.
Ben de diyorum ki:
(1) Mine’nin teşhisi doğru, Türk milletinin yatırımda ilk hedefi “başını sokacak bir ev” şeklinde ifade bulur. Niye? derseniz, size tamamen şahsî ve anti-bilimsel bir tahminde bulunabilirim: Türkler’in genine göçebelik, konar-göçerlik işlemiştir de ondan!
(2) Anket güzel ama önemli bir eksiği var. Cevap şıklarından biri eksik... Benim M. adlı bir arkadaşım var. Lisede “gelecek hayali” kurarken hep şöyle derdi bize:
“Yahu bıktım bu öğrencilik hayatından, sefaletten. Okulu bitirsek, çoluk çocuğa karışsak, kendimize şöyle bir de güzel metres tutsak...”
Hani metres? Türk erkeklerinin eline para geçtiğinde akılları hemen nereye gider, bilmez misiniz?