Güncelleme Tarihi:
Özellikle 70'li yıllarda doğan kız çocuklarına isim olan ebru, geleneksel Türk el sanatlarının en eskilerinden biri. Kısaca ‘‘su üstüne resim
yapma'' olarak tanımlayabileceğimiz bu sanatı günümüzde yaşatmaya çalışan isimlerden biri de Nimet Özata. Özata'nın sergisi bu ayın 30'una kadar Bakraç Sanat Galerisi'nde.
Ebruya yedi yıl önce bir dia gösterisi seyredip aşık olmuş Nimet Özata. O günden sonra Moda'da özel bir atölyede su ve ipek üzerine ebru boyamaya başlamış. Eczacılık eğitimi alan Özata çalışmalarını şu anda kendi atölyesinde sürdürüyor. Üretken bir sanatçı olan Özata yedi yılda tam 10 kişisel sergi açmış. Klasik ve özgün ebru çalışmaları yapan ve doğanın renklerine tutkun olduğunu belirten Nimet Hanım, ebru malzemeleri hazırlarken ve hassas teraziler kullanırken eczacılık eğitiminin çok yararını görmüş.
Şu an asıl mesleğini biraz geri plana iten ve sadece şifalı bitkilerle tedavi ve alternatif tıp gibi konularla ilgilenen Özata, doğayla ilgilenmesinin ebru sanatına katkısı olduğunu söylüyor. Eserlerine 35 ile 300 milyon TL'sı arasında fiyat biçen sanatçı klasik formatta káğıt ebrusunun yanı sıra ipek fularlar ve örtüler üzerinde de çalışıyor.
Sanatçı 15. yüzyıldan kalma bir sanat olan ebrunun çok zahmetli, sabır ve dikkat isteyen bir çalışma gerektirdiğini ve ebruyu dejenere etmeden yenilik getirmenin çok güç olduğunu söylüyor. Bu yönde çalışmaları olan Özata, ‘‘kozmos'' kavramından ve doğadaki figürlerden esinlenen ebru çeşitlemeleri yapıyor. Eserlerinde battal ebru, mermer ebrusu, taraklı ebru, çiçekli ebru, şal ebrusu, bülbül yuvası ve nazar boncuğu gibi geleneksel ebru formlarına da yer veren Özata, İznik çinilerinin motiflerini ebru üzerine uygulayarak iki klasik el sanatını bir araya getirmiş.
Gül dalından fırça
Ebruyla her şeyin yapılabileceğini söyleyen Özata'ya göre bu sanatın en büyük zorluğu, zemin için kullanılan bir tür zamk olan kitreyi hazırlamak. Geven otundan hazırlanan kitrenin temel unsurlarından biri olan sığır ödünü bulmak da çok zor. Boyaların birbirine karışmasını önleyen ve ara tonların elde edilmesini sağlayan sığır ödünü bulmak için kasap kasap dolaşan Özata, sonunda çareyi bu malzemeyi Konya'dan getirtmekte bulmuş. Tüm kasaplara duyurulur, sığır ödünün kıymetini bilin! Ebru sanatçılarının çektikleri zorluklar bu kadarla bitmiyor, sanatçılar at kılı ve gül dalından yapılma fırçalarını da kendileri imal ediyor.
Nimet Özata'ya ebrunun daha çok kadınların ilgilendiği bir sanat olup olmadığını soruyoruz. ‘‘Son zamanlarda kadınlar daha çok ilgileniyor ama bu sanatın asıl ustaları erkeklerdi. Son büyük ebru ustası da şu an hayatta olmayan Üsküdarlı Mustafa Düzgünman'dır. Ben de Üsküdarlı'yım ama ne yazık ki ustayla tanışma şansım olamadı,'' diyor.
Eserleri özel koleksiyonlarda yer alan ve Avustralya'da da bir sergi açan Nimet Özata şimdi de İngiltere'de bir sergi açmaya hazırlanıyor. Bütün bağlantıları kurulan serginin tek eksiği bir sponsor.
Bakraç Sanat Galerisi pazar hariç her gün 11.00-18.00 arası açık. Sinan Ercan Sok. No: 38, Öztor Sitesi B Blok, Kozyatağı. Tel: (0216) 362 18 26