Güncelleme Tarihi:
SU TESTİSİ SU YOLUNDA KIRILIR
Avukat Tanju Korkut diyor ki:
‘‘Affedersiniz, bir insana istemediği sürece tecavüz etmeyi çok zor başarırsınız. Hiç kimse, kimseye zorla bir şey yapamaz. Su testisi su yolunda kırılır. Kadının bir sıkıntısı varsa, mutlaka kendi günahı vardır.’’
Karabük'ün Ovacık İlçesi'nde 24 kadına tecavüz ettikleri iddiasıyla tutuklanan beş Telekom çalışanı Ramazan Ergün, Satılmış Kurt, Mehmet Şahin, Hüseyin Kapucu ve Ahmet Kasımoğlu, Haziran ayının ilk haftasında yakalandılar.
Jandarmada verdikleri ifadeyle tecavüz iddilarını doğruladılar. Üç kadın da mütecavizleri teşhis edip şikayetçi oldular. Fail ve mağdurların ifadelerine ulaştık. Ne var ki, dedikodu ve damgalanma korkusuyla duruşmalara gelmeleri, gelseler bile ilk ifadelerindeki bilgileri kabul edecekleri şüpheli.
MÜVEKKİLLERİM SUÇSUZ
Beş sanığın avukatı Tanju Korkut, müvekkillerinin suçsuz olduğunu, mahkeme kararıyla salıverileceklerini iddia ediyor. Şikayete bağlı bir hadise olduğunu söylüyor.‘‘Çok adi bir olay, insanların şişirmesi nedeniyle, bilinçsizliği nedeniyle veya ucuz kahramanlık atraksiyonlarıyla bu şekilde gündeme geldi.’’
Korkut, vatandaşın her türlü hakkını gözetmek durumunda olduğunu söylüyor. Başlangıç soruşturmasında jandarma istihbaratının medya mensuplarına haber vermesini eleştiriyor.
İZ BIRAKMAMIŞLAR!
Müvekkillerinin yargısız infaza kurban gittiğini söylüyor.
‘‘Müvekkillerim, jandarmanın kendilerine baskı ve işkence yaptığını anlattılar. Minareyi çalan kılıfını hazırlar misali, işkenceden iz bırakmamışlar. Gözlerini bağlayıp çırılçıplak soymuş, soğuk su dökmüşler. Gözlerini bağlayıp ormana götürmüşler, uçurumdan atarız diye tehdit etmişler.’’
Müvekkillerinin savcılıkta verdikleri ifadede, jandarma ifadesini reddettiklerini de ekliyor.
TECAVÜZÜ HAK ETMEK!
Avukat Tanju Korkut, ‘‘Şantaj’’ iddialarını reddediyor. Şantaj yapılabilmesi için ortada kaset olması gerektiğini söylüyor. ‘‘Ortada kaset yok’’ diyor. ‘‘Üç kadının ifadesi var. 23 kadının yok.’’
Kayıtlara geçen bir de hatıra defteri sayfası var.
Avukat Korkut, geleceği düşünüldüğü için adı gizlenen 19 yaşındaki kıza ilişkin, bakın neler söylüyor:
‘‘Geleceğini düşünen bir kızın hatıra defterine yazdıklarını bir söylesem, herhalde ahlaki yapısını ortaya koyar. Müvekkillerim, namuslu insanları yoldan çıkaran, onları tehdit ederek zorla ilişkiye sürükleyen insan profiliyle kamuoyuna tanıtıldılar.’’
BU ‘‘TÜR’’ KADINLAR
Korkut, bu ‘‘tür’’ kadınların şantajla cinsel ilişkiye zorlanamayacaklarını söylüyor. ‘‘Jandarma'da verilen ifadelerle insanlar mahkum edilemez.’’
Olayın jandarma'ya yansımasına, sanık avukatı Korkut, Gülsen Adıgüzel'in sabık eşi Satılmış Kara'nın şikayet mektubunun yol açtığını söylüyor.
‘‘8 Haziran'da biten bir boşanma. Kadının zaten dördüncü evliliği olduğu söyleniyor.’’
Gülsen'i, üvey oğlu Şevki Kara'nın ifadesine dayanarak suçluyor. Gülsen'in Şevki'ye ‘‘Bana altın zincir alacaklardı. Bu nedenle birlikte oldum’’ dediğini iddia ediyor.
Avukat Tanju Korkut, müvekkillerinin suçsuz bulunup beraat etmesi durumunda, onları kamuoyu indinde mahkum ettiren Jandarma yetkililerinden davacı olacağını söylüyor.
‘‘Türkiye Cumhuriyeti'nde üstlerine vazife olmayan işleri yapan herkesten hukuken hesap sormak durumundayız.’’
Korkut'a göre Jandarma, hazırlık soruşturmasının gizliliğine uymadı, olayı topluma namuslu insanlarla namussuz insanların savaşıymış gibi aktardı. ‘‘Maddi, manevi hatta cezai dava açacağız.’’
Jandarma'nın böyle bir tavra neden ihtiyaç duyduğuna ise manidar cevap veriyor. ‘‘Bunu onlara sormak lazım.’’
AHLAKİ DURUMLARI MENFİ
Müvekkillerinin Ovacık Cezaevi'nde neler çektiklerini anlatıyor, uzun uzun. Diğer mahkumların ‘‘Tecavüzcü’’ oldukları için sürekli şiddet uyguladıklarını, başlarından aşağı kaynar su düktüklerini iddia ediyor.
‘‘İnsanlar evli de olsa birileriyle ilişkiye girebilirler. Bunun TCK'da müeyyidesi yoktur. Zina suçu bile Anayasa'da iptal edilmiştir. Kim zorla ilişki kurmuş?’’
Korkut, 19- 21 yaşındaki kızları, kimsenin ilişkiye zorlayamayacağını söylüyor. İfade veren kadınların ahlaki durumlarının ‘‘menfi’’ olduğu yolunda bilgiler geldiğini de ekliyor.
ZOR TECAVÜZ EDERSİNİZ
‘‘Affedersiniz, bir insana istemediği sürece tecavüz etmeyi çok zor başarırsınız. Hiç kimse kimseye zorla bir şey yapamaz. Su testisi su yolunda kırılır. Kadının bir sıkıntısı varsa, mutlaka kendi günahı vardır.’’
Gülsen'in ormana doğru sık sık yürüyüşe çıktığını, orada ‘‘Gönüllü’’ olarak erkeklerle buluştuğunu anlatıyor.
Bir yıldır sürdüğü iddia edilen tecavüzün neden bu kadar geç ortaya çıktığını soruyor.
Jandarma'ya atfen, ‘‘Senaryo gereği, bu olayın yanında birtakım garnitür olayın olması gerekiyordu’’ diyor.
Avukat Korkut'a göre olaylar mecrasından saptırıldı, şişirildi ve güncelliğini koruyan telekulak skandalına denk getirildi!
İfade veren kadınların ‘‘Gönüllü’’ olduklarını ortaya çıkaracağını da ekliyor.
Dört köyün muhtarı biliyordu
Ahmetler Köyü Muhtarı Kazım Eroğlu ise ifadesinde şunları söylüyor:
‘‘(...) Satılmış Kara'nın evine, mart ayının ilk haftasında gelerek telefonunuzda arıza var diyerek eve girmişler ve tamir etmişler. Satılmış Kara bu şahıslara yemek ve çay ikram etmiş. Eşi Gülsen, köyümüzde saf biri olarak tanınır. 18 Nisan'da öğle sıralarında Sarıoğlan Deresi'ne bir kadının yalnız geldiğini görmüşler. PTT arıza ekip aracındakileri de söz konusu derede görmüşler. O tarihten itibaren bu kadına saflığından istifade ederek, kocasının evde olmadığı zamanlarda Sarıoğlan Deresi'ne çağırarak tecavüz ettiklerini bana anlattı.
(...)
İlçemize bağlı Boyalı, Kavaklar ve Gümelik köyleri içinde de ilgililerin halkı rahatsız ettikleri, köy muhtarları tarafından bildirildi. Bu konuda muhtarlar imza toplamayı düşündük. Ama olaya siz el koydunuz.’’
Tehdit ve şantaj
Tecavüze uğrayan kadınlardan sadece Gülsen Adıgüzel konuşmuştu. Diğer iki kadın ve günlüğün sahibi genç kızla beş mütecavizin ifadelerine bugüne kadar ulaşılamamıştı.
İşte ifadelerden bazı bölümler.
Y.Y. 22 yaşında. Bekar. İfadesinde Safranbolu'daki erkek arkadaşıyla yaptığı telefon görüşmesinden sonra ‘‘Ben Türk Telekom'dan Ramazan (Ergün). Senin neler konuştuğunu biliyorum’’
diyen kişinin şantaja başladığını, bu tür telefonların günde beş altı kez yapıldığını anlatıyor.
Sonraki bölümlerde de bütün ayrıntılarıyla Telekomcu'yla nasıl birlikte olduğunu anlatıyor.
Y.Y.'nin ifadesinin son bölümü: ‘‘Beni tehdit edip benimle bu tür sevişmeye giren şahsın cezalandırılmasını istiyorum.
Çünkü bu şahıs benim telefonumu dinleyip beni tehdit ediyorsa herkese bunu yaptığına ve yapacağına inanıyorum.’’ (13.6.1999)
Not: İfadelerdeki bazı bölümler, cinsel ilişkinin bütün ayrıntılarını içerdiği için,
özel hayata saygı nedeniyle aktarılmamıştır.