Kadın gözüyle Çarşı: ZOR!

Güncelleme Tarihi:

Kadın gözüyle Çarşı: ZOR
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 1999 00:00

Haberin Devamı

Kapalıçarşı'nın artık kendi özel güvenliği var. Her kapıda bir üniformalı, çantanızı arıyor. Sokaklar eskiye göre daha temiz. Ama tarihi yapısına asla dil uzatmamakla birlikte, olumsuz anlamda değişmeyen o kadar çok şey var ki... Bir kadın olarak buradan geçmek, burada çalışmak!

Çarşı tarihi ‘‘maço’’luğundan kolay vazgeçeceğe benzemiyor. Tüm dükkan sahipleri, çalışanları erkek! Birkaç banka şubesindeki kadın elemanlar dışında neredeyse hiç kadın çalışanı yok.

Yürürken ‘‘excuse me’’lerle, ‘‘Buyrun bayan’’larla ya da daha kötüleriyle karşılanıyor kadınlar. Bazıları dükkanının önüne bir sandalye atmış; geçen kadına laf atmayanlar, birbirlerine laf atıyormuş gibi yapıyor.

Esnaf Derneği'nin Mart 1998 tarihli haber bülteninde Erkan Yılmaz şunları yazıyor: ‘‘Geçmişte çarşımızı gezen gören yerli müşterilerimiz annelerimiz, bacılarımız, teyze ve halalarımızdı. Çarşımız son zamanlarda hiç de hoş olmayan davranış biçimleri ile karşı karşıya. İşimizde birlikte olduğumuz arkadaşlarımızın hoşgörü sınırını aşan, ahlak boyutlarını zorlayan konuşma lehçeleri buradan o güzel insanları kaçırdı.’’

Tuvaleti umut vaadetmiyor

Çarşı'ya işi düşen bir kadın olarak tuvalete girmeniz gerekirse... Çarşı'nın turistlere kucak açmış imajına tezat bir durum çıkıyor ortaya: Tuvalete turnikeyle giriliyor. Ama turnikenin hemen önündeki masanın başında birisi oturuyor. Adamın yüzü üç tuvaletin de kapısına dönük.

Tuvalet kağıdı onun önündeki masaya monte edilmiş. Onun neredeyse santimleri ölçen bakışları altında kağıdınızı çekiyor ve yine onun bakışları altındaki kapıdan tuvalete giriyorsunuz. Çok istese çıkardığınız tüm sesleri duyabilecek kadar size yakın. Ayna önünde sıkıysa ruj sürün!

Farklı bir kafe

Tuvalet şokunu atlatmaya çalışırken karşınıza Fes Kafe çıkıyor. Nefis salataların, kahvelerin, bitki çaylarının kokusunu alıyorsunuz. ‘‘İşte Çarşı böyle olsa, tarih ve medeniyet içiçe geçse’’ diyorsunuz.

O sırada gözünüze Fes Kafe'nin komşusu ‘‘Ethem Amca'nın kahvesi’’ takılıyor. Sırtsırta vermiş iki kahve; Fes Kafe tarafındaki sokak sütunları kazınmış, eski halini andırır halde bırakılmış, diğer kahvenin tarafındakiler mis gibi kireçle boyanmış! Ethem Amca'nın kahvesinde esnaf çayını içip mavrasını yapıyor. Fes Kafe'de ise turistler, dışarıdan Çarşı'ya işi düşenler oturuyor.

Kafe'nin üç işletmecisinden biri Nazan Kurtulan, esnaftan pek destek görmediklerini söylüyor. ‘‘Üç yıldır buradayım, hala benimle İngilizce konuşuyorlar. Tuvalete ilk zamanlar ortağım Vedat götürüyordu, çünkü çok laf atıyorlardı’’ diye anlatıyor.

BİR SERGİ SERÜVENİ

Fes Kafe'nin müdavimi, ressam Ned Pamhilon, birgün bir teklif götürüyor işletmecilere: ‘‘Bu sokakta bir resim sergisi açsam ne dersiniz?’’ Çok hoşlarına gidiyor bu fikir, ama Halıcılar Caddesi'ndeki esnafı ikna etmek zor oluyor. Biri Nuh diyor peygamber demiyor. Sergi daha ileride açılıyor. Kafenin sahibi Nazan Kurtulan, ‘‘Burası bir kültür sanat merkezi, bir festival mekanı olabilir, defileler düzenlense mesela’’ diyor heyecanla. Kırk yıllık Çarşılı Gürer Bukağılı önerileri desteklerken, ‘‘Esnafı düşündüğünüzde, bir soru işareti var’’ diyor. ‘‘O sergi açıldığında çok hoşumuza gitti, ama insanları ikna etmeleri zor olmuş, diye duyduk.’’

Rehberler çok kızdı

Kapalıçarşı esnafının, turistleri Çarşı'ya getirmeyen rehberler için ’vatan hainliğiyle eş’ demesi ortalığı ayağa kaldırdı.

Kapalıçarşı Esnaf Derneği İkinci Başkanı Mustafa Pekcanatlı, Çarşı'ya turist gelmemesinin nedenlerini açıklarken, gazetemize şunları söylemişti:

‘‘Rehberler büyük mağazalarla anlaşıyor ve turistleri oraya götürüyorlar. Onlara, Kapalıçarşı'ya gitmeyin, orada sahte satılır, güvenlik yoktur, pistir, diyorlar. Bu bir teröristin vatan hainliğiyle eş bir davranış.’’

Bu sözler tüm turizm rehberlerini ayağa kaldırdı. Turist Reberleri Birliği (TUREB) Başkanı Ahmet Şensılay, ‘‘korkunç’’ olarak tanımladığı iddiayı kesin bir dille reddetti.

Kapalıçarşı esnafının yanlış adresi suçladığını da ekledi: ‘‘Turist rehberlerinin bir inisiyatifi yok. Kendilerine neresi adres gösterilirse, turisti oraya götürüyorlar’’ dedi. Şensilay, turizm acentalarının prefinansman kredisi aldıkları büyük mağazalara turist taşıdıklarını, acentaların kendilerini garantiye alabilmek için ön kredi veren büyük firmalar ile anlaşma yoluna gittiğini söyledi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ise turist sayısında genelde bir azalma olduğunu hatırlattı. TÜRSAB üyesi ve danışmanı Cengiz Yücel, Kapalıçarşı'nın son dönemde adını Doğu Avrupa kaynaklı bavul ticaretiyle duyurduğunu, Batı Avrupalı turistlerin buradan çekilerek Taksim'e yöneldiğini belirtti. Yücel, Doğu Avrupa'daki krizin sonucu olarak da Kapalıçarşı esnafının sıkıntılı günler yaşadığını, bu durumun Avrupalı turistin Kapalıçarşı'ya geri çekilmesi ile düzelebileceğini söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!