Kadın basketbolunun yetenek avcısı

Güncelleme Tarihi:

Kadın basketbolunun yetenek avcısı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2023 07:00

Funda Onar, Türkiye’nin ilk akademik kadın basketbol takımı İstanbul Üniversitesi Basketbol Takımı’nı ayakta tutmak için 20 yıldır mücadele veriyor. A Milli Takım’a ve 1. Lig’e onlarca sporcu yetiştiren Onar, dezavantajlı mahallelerdeki okulları gezerek yetenekli kız çocuklarını bulup yetiştiriyor.

Haberin Devamı

FUNDA Onar profesyonel sporcu olma hayalleriyle başladığı basketbolu önemli bir kol kırığı sebebiyle bırakmış, daha sonra ise hem oyuncu hem antrenör hem de spor yöneticisi olarak sahalardan hiç ayrılmamış bir isim. İstanbul Ünversitesi’nde Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı’nda araştırmacı olarak görev alan Onar, kız çocuklarını sporla tanıştırabilmek ve ülkeye iyi sporcular katabilmek için yetenekli kız çocuklarını altyapıda yetiştiren ekibin içerisinde yer alıyor.

KOLU KIRILINCA...

Onar, sporcu geçmişini “83 yılında basketbola başladım. Beşiktaş’ta genç takımda oynarken kolum kırıldı ve profesyonel basketbol kariyerim bitti. Ben de üniversite hayatıma konsantre oldum ama spordan hiç kopmadım. 87 yılında İstanbul Üniversitesi’nde biyoloji bölümüne girdim. İstanbul Üniversitesi bir sporcu için çok güzel bir yer. Fakülteler arasında müsabakalara katıldım, aynı zamanda Boğaziçi Spor Kulübü’ndeydim” sözleriyle anlatıyor.

Haberin Devamı

İÜ SPOR FABRİKASI

Onar kulübün tarihçesinden ise şöyle bahsediyor: “1950’li yıllarda hükümet, İTÜ’ye ve İstanbul Üniversitesi’ne ‘Biriniz kadın, biriniz erkek basketbol takımı kurun’ diyor. İstanbul Üniversitesi kadın takımı kurmayı tercih ediyor. Şu an halihazırda kulüp hem kamu kuruluşu olarak üniversiteye bağlı hem de özerk bir yapısı var. İlk zamanlar sporcular İstanbul Üniversitesi’nin öğrencilerinden oluşurken, kulüp özerkleştikten sonra altyapıya önem veriyor. Işıl Alben, Nevriye Yılmaz, Meltem Topaloğlu gibi çok önemli onlarca sporcu yetiştiriyor ve bir sporcu yetiştirme kurumuna dönüşüyor. İstanbul Üniversitesi’nde 2007 ve 2012 yılları arasında tam 41 branş vardı. Yönetim tamamen akademik insanlardan oluşuyor. Bu yüzden belki de daha önüne koyan, sporcu yetiştirmeyi hedefleyen kulüp olduk.”

SPORCU YETİŞTİRMEK TUTKU

Onar’ın kendi hikâyesi ise oyunculuktan antrenörlüğe oradan da spor yöneticiliğine evrilmiş: “Aslında basket oynarken yönetici olacağımı hiç düşünmezdim. 1996 yılından bu yana İstanbul Üniversitesi’nde araştırmacı biyolog olarak görev alıyorum. Bir yandan da basket oynuyordum. Bir süre sonra antrenörlük unvanı aldım. Erkek takımlarında yardımcı antrenör ve sonra antrenör olarak çalıştım. Daha sonra Spor Birliği’nde müdür yardımcılığı teklif edildi ve zevkle kabul ettim. Spor ve sporcu yetiştirmek çok büyük bir tutku. 

Haberin Devamı

TUĞLA KOYMAK GİBİ...

"2008 yılında maç sırasında beyin kanaması geçirdim. 3 Mart’ta beyin kanaması geçirdim, nisan ayında toparlanıp tekrar maç kafilesine katıldım. Çünkü spor öyle bir virüs ki, insana bir bulaştı mı bir daha insan hep sporun içerisinde, gençlerin içerisinde olmak istiyor. O dönemde çocuklara “Siz bana iyi geliyorsunuz sizdeki enerji beni iyileştiriyor” demiştim. Bildiğiniz doğruları onlara aktarmak dürüst, başarılı sporcular yetiştirmek ve güzel bir nesil yetiştirmek için bir tuğla koymak anlamına geliyor."

Kadın basketbolunun yetenek avcısı

 

OKUL OKUL GEZİYOR

Altyapıda çok kaliteli antrenörlerimiz var. Milli Eğitim’den özel izin alıyoruz. Tüm okulları gezip çocukları seçiyoruz. Onlardan hiçbir ücret almadan onları yetiştiriyoruz. Bölgesel ligde oynayıp pişiyorlar, daha sonra 1. Lig ve Süper Lig’e geçiyorlar. Sporcu yetiştiriyorsunuz daha sonra oyuncuları transfer edip gelir elde edip yeniden altyapıyı güçlendiriyorsunuz. Ancak 2018 yılından bu yana büyük bir mali darboğaz içine girdik. İstanbul Üniversitesi’nin ikiye bölünmesi ve başka bazı zorluklar sebebiyle 3 tane olan salonumuz tek salona düştü.

Haberin Devamı

Pandemi işleri daha da zora soktu. Gelirler azaldı. Bu mali yükü kulüp kaldıramamaya başladı. İstanbul Üniversitesi’nin spor birimi aynı zamanda antrenör yetiştirir. Ancak bu darboğazlar sebebiyle bu köklü kulüp antrenör ücretlerini karşılayamamaya başladı. 5 antrenörden tek antrenöre düştük. Geçen sene yine altyapıyı ihmal etmedik, Milli Eğitim’den özel izinle yüzlerce çocuğu taradık. Bulgaristan’dan geldikten sonra Nevriye Yılmaz bizim altyapımızda oynuyordu. Bizden Galatasaray’a transfer olmuştu. Kendisini aradım, durumu anlattım, bizi kırmadı 5 ay bizimle çalıştı. Sponsor arayışlarımız var.

NEVRİYE YILMAZ DESTEK VERDİ

- Son yıllarda ekonomik darboğaza giren İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü yıllar içerisinde yetiştirdiği önemli basketbolcuların desteğini görüyor. Son olarak Türkiye’nin ilk WNBA oyuncusu olarak tarihe geçen Nevriye Yılmaz kulübün altyapı teknik sorumlusu olarak gönüllü destek verdi.

Haberin Devamı

Kadın basketbolunun yetenek avcısı

BAKMADAN GEÇME!