Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2002 00:00
KADIKÖY Belediyesi, 17 Ağustos depreminin 3. yıldönümünde, bir ‘‘Deprem Toplanma Parkı’’ açmış. Bu tür parklara, ABD, Japonya gibi depreme sık yakalanan ülkelerde rastlamak mümkün. Kadıköy Belediyesi'nin gönderdiği e-postaya göre, Sahra Hastanesi, çadır ve helikopter alanları, bin kişilik mutfağıyla, Selamiçeşme'deki 11 hektarlık Özgürlük Parkı deprem sonrasına hazır.Peki ya deprem öncesi?Kadıköy'un hasarlı, yenilenmesi gereken binaları tek tek tespit edildi mi? Edildiyse ne gibi önlemler alındı?Soruları dün ziyaret ettiğim Belediye Başkanı Selami Öztürk'e soruyorum.Kadıköy Belediyesi 6-7 aydan beri projeli ve projesiz evleri tespit etmeye uğraşıyormuş.Kozyatağı, Erenköy, Kızıltoprak gibi bölgelerde projesi olmayan ev yok gibi.Ancak daha yukarı çıkınca sorunlar başlıyor.Düşünün ki, Fikirtepe'de projesi olmayan 7 katlı bina mevcut. İnsanlar imar affından yararlanmış, üstüste katları yığmışlar.Bu arada bir parantez: Dün İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe'nin çok yerinde bir uyarısı vardı. Gökçe, genel seçimlerin yaklaşmasıyla kaçak yapıların artabileceğini söylüyordu.Biliyorsunuz
seçim dönemlerinde, siyasilerin imar affı vaadleriyle her yerde mantar gibi binalar bitebilir.Her neyse, Kadıköy'e dönersek, Selami Öztürk'ün verdiği bilgiye göre, envanter bir ila bir buçuk yıl sonra tamamlanabilecek. Oturduğunuz mahallenin, evin durumunu internetten öğrenebileceksiniz.Öztürk ‘‘E-Belediyecilik var, E-Kadıköy'de yolda’’ diyor.Kadıköy Belediyesi çalışmalarını Devlet İstatistik Enstitüsü ve Tapu Dairesi, muhtarlıklarla birlikte sürdürüyor.Belediye, işleri çabuklaştırmak için Tapu Dairesi'nin bilgisayarlarını bizzat tedarik etmiş. Kadıköy'ün tüm imar arşivi bilgisayara aktarılıyor..Elde edilemeyen bilgileri ise 10-15 kişilik ekipler saha çalışmalarıyla tamamlayacak.Kadıköy Belediyesi'nin depreme yönelik diğer çalışmalarına gelince.Bir tanesi ‘‘Beton ve Zemin Laboratuvarı’’.Binanızın sağlıklı olup olmadığını laboratuvarın testleriyle öğrenebiliyorsunuz.Bir diğeri ‘‘Mahalle Afet Gönüllüleri’’ programı.Eğitimden tutun da, mahalle organizasyonlarına kadar herşeyin sorumluluğunu alan gönüllü grupları giderek çoğalıyormuş.Şimdiye kadar 13 grup oluşmuş.Ben Çiftehavuzlar'da oturuyorum. Bizim mahallede henüz böyle bir örgütlenmeden haberdar değilim. Selami Öztürk ‘‘Ben çok karamsar değilim. Kadıköy'un zemini genellikle sağlam. Ama herkesin önlemini alması gerek’’ diyor.30-35 yıllık binaların bazı durumlarda yenilenmesi gerektiğini söylüyor.Ancak bu noktada kat mülkiyeti yasasında küçük bir değişikliğe ihtiyaç var. Zira 20 dairelik bir apartmanda örneğin, iki daire karşı çıktığı takdirde bina yıkılamıyor.Nüfusu 2000 yılında 780 bin olarak tespit edilen Kadıköy ile ilgili deprem çalışmaları özetle böyle. Daha fazla bilgi isteyenler belediyenin www.kadikoy-bld.gov.tr sitesine göz atabilirler. Köpek sahiplerine çok özelKADIKÖY Belediye Başkanı ile sohbette, beni çok yakından ilgilendiren iki meseleyi de açmadan edemedim.Bir tanesi Kadıköy yakasına musallat olan hırsızlar, diğeri köpek sahipleri.Selami Öztürk de, Kadıköy'un ve özellikle sahil kesiminin hırsızların için bir çekim merkezi olduğunu kabul edilyor.Ne yazık ki, belediyenin elinde hırsızlarla baş etmenin araçları yok.Köpek sahiplerine gelince...Bizim yakada oturanların artık canlarına tak etti.Yollar, parklar köpek pisliğinden geçilmiyor.Meğer Öztürk, Bağdat Caddesi'ne köpek sahiplerini uyarmak ve torba kullanmalarını sağlamak için tabelalar astırmış iki, üç yıl önce.New York'ta, Manhattan'daki tabelalardan örnek alınarak yapılan tabelalar benim dikkatimi çekmedi doğrusu.Yürüyüş ve bisiklet yolunun olduğu, insanların çimenlere uzandığı sahil şeridine gelince buranın düzenlenmesi Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yapıldığı için Kadıköy Belediyesi pek müdahale edemiyor. Ancak şikayetim üzerine Öztürk, köpek sahiplerini uyarmak üzere kadın zabıtayı görevlendireceğini vaad etti. Zabıtaların yanında köpek sahiplerine takdim etmek üzere torbalar da olacakmış.Ben uyardığım kişilerden çoğu zaman terbiyesizce tepkiler aldım. Umarım zabıtalar daha başarılı olur.Çin devleşiyor ama ne pahasınaZONGULDAK'ta kaçak madenlerde çalışan çocuklarla ilgili yazımla ilgili okurlardane-postalar geliyor ancak eğitimle uğraşan STK'lardan bu konuda herhangi bir ses yok.Okula gidecekleri yerde bu madenlerin yolunu tutan çocuk-madenciler bu STK'ların alanına girmiyor mu? Merak ediyorum.Bizden Çin'deki çocuk-madencilede geçiyorum. Biliyorsunuz Çin her alanda devleşiyor.Tekstil, inşaat, enerji alanlarında Türk şirketlerinin karşısına rakip olarak çıkıyor.Ama ne pahasına?Le Point Dergisi'nin yer verdiği bir araştırmanın sonuçları: 2001 yılında kömür ve altın ocaklarında sağlıksız koşullardan ötürü ölen çocuk işçilerin sayısı 10 binin üzerinde. Ölenlerin çoğu da ayda 130 euro karşılığında (200 milyon gibi) yerin 400 metre altına inenler.Çin devleşmenin bedelini ağır ödüyor.
button