Faruk BİLDİRİCİ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2006 00:00
Fahri Bey’in oğlu Bülent’in, CHP’nin ünlü ismi Kamil Kırıkoğlu’na ABD’den gönderdiği kartpostal, ’Karaoğlan’ın doğmasına yol açan ilk adım oldu. Kırıkoğlu, milletvekili listesine genç Bülent’i ekledi. İsmet Paşa da ikna olunca CHP’nin kapıları açıldı.
BÜLENT Ecevit’in kaderini değiştiren, Amerika’dan gönderdiği bir kartpostaldı. 1957 seçimlerinde CHP’nin milletvekili listelerine o kartpostal sayesinde girebildi. CHP’de dönemin ünlü ismi Kamil Kırıkoğlu’na göndermişti kartı. Kırıkoğlu, Ecevit’i severdi. Ulus gazetesine girdiği ilk günlerde onu tanıyıp, kanatlarının altına almıştı. Gazetede çalışırken kapı çalınmış; gözleri yaşlı bir genç ürkek adımlarla içeriye girmişti. "Ben Bülent" deyince tanımıştı Kırıkoğlu. "Fahri Bey’in oğlu."
KIRIKOĞLU’NUN SEMPATİSİ
Elinde bir kağıt tutuyordu. Yazısını kullanmadıkları için üzülmüş, ağlıyordu. Koltuğa buyur etti onu Kırıkoğlu. "Verin bana yazıyı." Doğrudan yazıişlerine geçti. "Bu yazıyı gazeteye koyun lütfen" dedi. Odaya döndüğünde yine ağlarken buldu onu. "Yazınız çıkacak, bundan sonra yazıları bana iletiniz" deyip teselli etti. Kırıkoğlu’nun genç gazeteci Ecevit’e sempatisi o gün başladı. Ecevit’in Amerika’dan gönderdiği kartı aldığında o nedenle bir kenara atmadı, eşine uzattı. "Belkıs, bu kartı sakla, seçimler yaklaştığında hatırlat ki Bülent Ecevit’i çağıracağım" dedi.
Belkıs Hanım, eşinin tembihini unutmadı. 27 Ekim’deki seçimler öncesinde milletvekili aday listesinin hazırlandığı günlerde bir sabah evden çıkarken eşinin cebine koydu kartı. "Kamil, Bülent Bey’den gelen kart var. Bana
seçim sırasında hatırlat demiştin."
Büyük bir şans eseri, İsmet Paşa, listeyi gözden geçirirken emekli bir orgeneralin adını çiziverdi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Kırıkoğlu, hemen cebindeki kartı hatırladı. Kalem de elindeydi, generalden boşalan yere Bülent Ecevit adını yazdı.
İSMET PAŞA İKNA EDİLDİ
"Kimdir bu Bülent, hele şimdi dursun" diye itiraz etti İsmet Paşa. Israr eden Kırıkoğlu’na Kasım Gülek de destek verdi. İsmet Paşa ikna olunca da Ecevit’e milletvekilliği yolu açıldı. Belkıs Kırıkoğlu, o sabah Amerika’dan gönderdiği kartı hatırlayıp da eşinin cebine sıkıştırmasaydı, belki de siyaset sahnesinde 36 yıl aktif rol oynayacak "Karaoğlan" hiç doğmayacaktı.
Ecevit, milletvekili olarak siyasete adım attığı sırada 32 yaşındaydı. Babasının telkiniyle küçük yaşlardan itibaren kendini siyasete yakın hissetmiş, Meclis’e girmeyi hedef edinmişti hep. Siyaseti tercih etmesinde babasının rolü büyüktü. Adli tıp profesörü olan babası Fahri Ecevit, bir dönem CHP milletvekilliği de yapmıştı. Sanatçı yanının gelişmesinde ise ressam olan annesi Nazlı Hanım etkili oldu. Daha ilkokula gitmeden önce başladı şiir okuyup, büyüklerine kaydettirmeye.
Erika’nın yeri hiç dolmadı
SON sadrazam Tevfik Paşa’nın oğlu olan eniştesi İsmail Hakkı Oktay, şiirlerini yazması için daktilo hediye ettiğinde Bülent Ecevit henüz 13 yaşındaydı. Şiirlerini yazmakla kalmayacak, o daktiloyla çeviriler yapacak, konuşmalarını, demeçlerini kağıda dökecekti. O daktilo, Ecevit için bir yazı makinesinden daha çok şey ifade edecekti. Duygularını, düşüncelerini, acılarını ve bütün önemli kararlarını paylaştığı dert ortağıydı Erika daktilosu. Ecevit, 2003’te daktilosunu ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi’ne armağan ederken üzülecekti: "Daktilomun yüreğimde, zihnimde çok büyük anıları bulunuyor." 70 yıllık bir dosttan ayrılmıştı. ’Rahşan’dan sonra en yakınındaki ikinci varlık’ olan Erika’nın yerini dolduramayacak, bilgisayarlarla aynı dostluğu kurmayı yaşamının sonuna kadar bir türlü beceremeyecekti.
YARIN: MAVİ GÖMLEK VE PARTİ